Tartışılan Mayınlarla İlgili Herşey

Tartışılan Mayınlarla İlgili Herşey

Suriye sınırındaki mayınlardan kurtulma çabası hararetli tartışmaları da beraberinde getirdi. Tam bir kafa karışıklığı hakim. İşte 21 soruda mayın gezintisi...

Suriye sınırındaki yaklaşık 620 bin mayının nasıl temizleneceği, iktidar-muhalefet-asker üçgeninde ateşli bir tartışmaya neden oldu. Türkiye'nin temizlik için 2014'e kadar vakti var. İşte 21 soruda mayınlı alanda gezinti.

 Türkiye'nin Suriye sınırındaki yaklaşık 620 bin mayından kurtulma çabası, Meclis'te tartışılan tasarıdaki tartışmalarla tam bir siyasi krize dönüştü. Muhalefet, mayınların hizmet alımı yoluyla temizlenmesini, işin bedelinin yüklenici firmaya ödenmesini, toprakların yöre halkına dağıtılmasını istiyor. Muhalefet, işin Türk Silahlı Kuvvetleri ya da NATO'nun İkmal ve Bakım Teşkilatı (NAMSA) tarafından yapılmasını istiyor ve arazilerin işi yapacak yabancı şirkete yarım asırlığına verilmesini 'ihanet' olarak yorumluyor. TSK, bu büyüklükteki bir bölgeyi kendi imkânlarıyla temizleyemeyeceğini açıklarken, çözüm için NAMSA'yı adres gösteriyor. Ancak hükümet, NAMSA'nın da bu büyüklükte bir temizliği beş yılda gerçekleştiremeyeceğini savunarak, tasarıda belirlenen yoldan başka çare olmadığını savunuyor. Hükümetin en büyük dayanağı ise Türkiye'nin uluslararası sözleşmelere imza atarak mayınları 2014'e kadar temizleme sözü vermiş olması. İşte 21 soruda mayın tartışması...

Ne kadar alan temizlenecek?
1959 yılında Hatay'dan başlayıp Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak'a kadar uzanan yaklaşık 510 km uzunluğunda ve 350 metre derinliğindeki Türkiye-Suriye sınırı mayınlanmıştı. Mayınlamanın en önemli nedeni, Türkiye ile Suriye arasındaki kaçakçılıktı. Mayınlı arazi iki Kıbrıs adası kadar.

Temizlik mecburiyetten mi?
Evet. Türkiye, taraf olduğu Ottowa Anlaşması'na göre stoklarındaki 2 milyon 973 bin 481 mayının yarısını imha etti. Toprağa gömülü mayınların da 2014'e kadar temizlenmesi gerekiyor. 

Toprakta ne kadar mayın var?
Sınırlarda gömülü 920 bin 80 adet mayın var. Bunlardan 615 bin 449 adedi Türkiye- Suriye sınırında. Ayrıca Güneydoğu'daki operasyonlarda PKK'lıların geçiş yollarına geçici olarak döşenmiş mayınlardan da söz ediliyor.

Harita var, temizlik niye zor?
TSK'nın elindeki mayın haritaları ile mayınların yerleri arasında farklılıklar var. Yağışlar, toprak kaymaları gibi doğal olaylarla mayınlar yer değiştirmiş. 

Alanın tarımsal değeri ne?
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Gaziantep Şubesi, alanın düz ve büyük ölçüde birinci sınıf tarım arazisi olduğuna dikkat çekiyor. Arazi uzun yıllardır tarımsal amaçlı kullanılmadığı için kimyasal ilaç ve gübre kalıntısı içermiyor. Bu nedenle, organik tarım yapılabilmesi için gerekli geçiş süresine de burada ihtiyaç duyulmayacak. 

Yüzde 100 temizlenecek mi?

Şirketlerin hiçbiri temizlenen arazi için 'yüzde 100 temizlendi' garantisi veremiyor. Şirketler en fazla yüzde 99.6'lık bir garanti verebiliyor. Yaklaşık 615 bin mayının gömülü olduğu sanılan arazide yapılacak temizlikte 2 bin 460 adet mayının bulunamaması riski var.  

Bu bölge daha önce temizlenmeye çalışıldı mı?
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Ottowa Anlaşması sonrası mayın temizleme işini 50 milyon TL'lik bir bütçeyle birlikte TSK'ya vermişti. Ancak TSK, işi yapamayacağını bildirmiş, parayı iade etmişti.

TSK neden temizleyemiyor?
TSK'nın mayın temizleme yeteneği; savaş/çatışma alanında askeri ihtiyaçlara cevap verecek, temizlemeye ve geçit açmaya imkân verecek boyutta. Bu büyüklükteki  bir alan için,  halen TSK'nın elinde bulunmayan modern mayın temizleme teçhizatına ve özel eğitilmiş uzman personele ihtiyaç var. Bu ihtiyaçları gidermek de yıllar sürer.  

TSK ne öneriyor?
Genelkurmay, mayın temizliğinin, bedeli ödenmek kaydıyla hizmet alımı yöntemiyle yapılması ve bu kapsamda uluslararası deneyime sahip NATO NAMSA'nın (NATO İkmal ve Bakım Teşkilatı) öncelikli olarak dikkate alınmasını uygun görüyor. Bu görüş, Genelkurmay tarafından hükümete iletildi. 

NAMSA nasıl temizliyor?
NAMSA, mayın temizleme işini, sadece idari masrafları alarak icra ediyor, ilgili ülkeden herhangi bir komisyon ücreti almıyor. 

NAMSA'nın mayın temizleme deneyimi nedir?
NAMSA bugüne dek Arnavutluk, Belarus, Moldova, Sırbistan, Ukrayna, Azerbaycan ve Ürdün'de toplam 4.5 milyon mayını etkisiz hale getirdi. Örneğin Sırbistan'da 2005'te temizlenen 1 milyon 404 bin 829 mayın için maliyet 1 milyon 690 bin avro oldu.  

Neden TSK'nın önerdiği gibi hizmet alımı  yapılmıyor?
MSB, mayınları hizmet alımı yöntemiyle temizlemek için uluslararası ihale açmıştı. Ancak ihalede yalnızca Suriye sınırının mayınlardan arındırılması için 700 milyon dolar ile l milyar dolar arasında teklifler geldi. Maliyetin yüksek olması da MSB'nin işi Maliye Bakanlığı'na devretmesine neden oldu. Maliye Bakanlığı da Meclis'e 'hizmet alımı' yerine 'temizle ve 49 yıl kullan' diye tanımlanacak bir yöntem geliştirdi.

Muhalefet neden karşı?
* CHP, mayınlardan temizlenecek 510 kilometrelik stratejik bölgede bir yabancı şirketin egemenliğinin oluşacağını iddia ediyor. CHP yöneticisi Hakkı Süha Okay, bu konudaki endişelerini "Bizim endişemiz orada ya ikinci bir Gazze olursadır" diye dile getirdi. CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek, partisinin olaya bakışını "Arazinin o bölgedeki topraksız köylülere dağıtılmasını istiyoruz. Başbakan 'bu toprakları İsrailli firma arındırırsa o işlettirsin. Orada Mehmet, Hüseyin çalışacak' diyor. Mesele burada kimin çalışacağı değil orayı kimin işleteceği ve ürünü  kimin sahipleneceği meselesidir" diye özetledi.
* MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, tasarıyla İsrailli bir firmaya sınır boyunda 49 yıllığına yerleşme izni verileceğini iddia ederek, karşı çıkma gerekçelerini "Sınır güvenliği açısından ve en verimli toprakların bir başka ülkeye 49 yıllığına verilmesini sakıncalı buluyoruz" sözleriyle anlattı.
* Saadet Partisi, tasarının Türkiye'nin en stratejik ve ekonomik yönden değerli bir bölgesinde sakıncalara yol açabileceğini savundu. Genel Başkan Numan Kurtulmuş, "Bunları düzeltmezlerse mayın hükümetin elinde patlar" dedi.  

Muhalefet alanın nasıl temizlenmesini istiyor?
* CHP'li Şükrü Elekdağ, Genelkurmay'ın açıklamasından yola çıkarak, "NATO'ya bağlı NAMSA teşkilatının mayınları en etkili şekilde ekonomik bir bedelle temizleyebileceği anlaşılmıştır. Aklın yolu bu işi NAMSA vasıtasıyla yapmaktır" diye açıklama yaptı. 
*  MHP'de hem Genel Sekreter Paçacı, hem Grup Başkanvekili Oktay Vural  da Genelkurmay'ın açıklamasına atıfta bulunarak "Mayınların NAMSA tarafından temizlenmesini savunuyoruz" dedi.
*  Türkiye'deki İhale Kanunu'nun kamunun mayın temizleme hizmeti almasına uygun olduğunu belirten Numan Kurtulmuş, "Biz TSK'nın bu işi yapabileceğini biliyoruz" diye adres gösterdi.

İsrailli şirkete mi verilecek?
Soruya en net yanıtı veren Tarım Bakanı Mehdi Eker, işi yapacak şirketle ilgili belirlenmiş bir şey olmadığını, şirketin yasa çıktıktan sonra belirleneceğini söyledi. 

O halde İsrailliler söylentisi nereden çıktı?
Mayın temizleyen araç gereçlerin üretiminde İsrail ve Kanada şirketleri ilk sıralarda. Ancak, Hırvatistan, Almanya ve Rusya gibi pek çok ülkede mayın temizliğinde kullanılan teçhizatları üreten şirketler mevcut. İsrail hükümetinin söz konusu alanda ve GAP bölgesinde tarım yapmak istediği daha önce resmi kanallardan Ankara'ya iletilmişti.

Hükümet tepkilere rağmen neden ısrarcı?
 Hükümet, mayınların TSK tarafından temizlenemediğinin ortaya çıktığını, NAMSA'nın beş yıl içinde bu kadar alanı temizleyemeyeceğinin anlaşıldığını, hal böyle olunca da 'yap -işlet- devret' modeliyle, arazinin, temizleyecek şirkete kiralanması yöntemiyle sorunun giderilebileceğini savunuyor. 

AKP'nin tamamı yasayı destekliyor mu?
AKP'de 1 Mart 2003'te yaşanan tezkere krizinde olduğu gibi mayınlı araziler tasarısında da kafa karışıklığı var. Tasarı görüşülürken muhalefet engelleme amaçlı birçok girişimde bulundu, AKP grubu zaman zaman 184 olan 'yeter sayıyı' bile bulmakta zorlandı. Birçok AKP'li  tasarıdan rahatsızlığını gizlemedi. 

Temizlenecek araziler neden yöre halkına dağıtılmıyor?
Hükümet, arazilerin temizlendikten sonra çok küçük parçalar halinde dağıtılmasını ekonomik değer açısından doğru bulmuyor. Ayrıca, arazilerin yöre halkına dağıtılması halinde ihale bedelinin devlet kaynaklarından yüklenici firmaya ödenmesi gerekiyor, bu da kamunun yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ödeme yapmasını gerektiriyor. Hükümet kriz gerekçesiyle bu yükü üstlenmek istemiyor.

Meclis'teki tasarı ne öngörüyor?
TBMM'de tartışmalara konu olan ve altı madde olmasına karşın iki haftada geçirilemeyen tasarı, mayınların temizlenmesini, imha edilmesini, elde edilecek arazilerin tarımsal amaçlı kullanımını düzenliyor. Tasarıya göre, 
* Mayından temizlenecek alanlar ile müstakil kullanımı mümkün olmayan ve bu taşınmazlarla bütünlük oluşturan Hazine'ye ait diğer taşınmazlar, tarımsal faaliyetlerde kullandırılmak üzere mayınları temizleyecek şirkete bırakılacak. Bu alanlardan sadece Bakanlar Kurulu kararınca belirlenen askeri yasak bölgeler ve sınır hattında kurulacak sınır fiziki güvenlik sistemi için ihtiyaç duyulacak alanlar şirkete devredilmeyecek. 
* Söz konusu alanda bulunan, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar da aynı yöntemle Maliye Bakanlığı tarafından ihale edilecek. 
* Mayın temizleme süresi beş yılı geçemeyecek.
* Arazinin temizleme karşılığı kullanılmasına ilişkin tahmini ihale süresi kabul işlemlerinin yapılmasından itibaren 44 yılı geçmeyecek. Temizleme işinin maliyeti ile kullanıma bırakılacak taşınmazların bir yıllık kira bedeli Maliye'ce belirlenecek. 

Meslek odaları ne diyor?
* Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, temizlenecek arazilerin, yabancılara kullandırılması yerine topraksız yöre halkına dağıtılmasını istedi. 
* TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın ise 1954'ten beri halkın elinde olmayan mayınlı arazilerin 2058'e kadar da başka birileri tarafından kullanılacağına dikkat çekti.  Günaydın, ilginç de bir iddia ortaya attı. Şirketin 50 yılda tarımsal faaliyetlerden 800 milyon dolar gelir elde edebileceğini iddia eden Günaydın, "Böylesine stratejik bir bölgede, hiçbir yabancı şirketin, yarım yüzyılda 880 milyon dolar kazanmak, yalnızca tarım yapmak peşinde olmayacağı açıktır. Yasa tasarısındaki hüküm doğrultusunda, yabancı şirketler, 'mayından temizlenecek alanlar ile müstakil kullanımı mümkün olmayan ve bu taşınmazlarla bütünlük teşkil eden Hazine'ye ait diğer taşınmazların' kendilerine bırakılmasını talep edeceklerdir. Bölgedeki  TİGEM arazileri de pazarlık konusu yapılacaktır" dedi. ZMO da arazilerin yoksul yöre halkına dağıtılmasını istiyor.

Radikal