'Seyit Rıza'nın Dölleri'

'Seyit Rıza'nın Dölleri'

Dersim katliamından sonra yetim bırakılan ve Kazım Orbay'a besleme olarak verilen Besime Selli'nin anlattıkları şok edecek cinsten...

Dersim İsyanı'na karşı düzenlenen operasyonun ardından Kazım Orbay Paşa'nın yanına 'besleme' verilen Besime Selli: Paşanın hanımı Türkçe bilmediğimiz için bizi döverdi. Ellerinden gelse bizi boğacaklardı

CHP'li Onur Öymen'in tepki alan örneğiyle tekrar gündeme gelen Dersim İsyanı sırasında, Tunceli operasyonunu yürüten subaylara evlatlık verilen kızlardan Besime Selli, yaşadığı acı deneyimleri star'a anlattı. Selli, diğer kızlardan farklı olarak bir dönem Genelkurmay Başkanlığı da yapmış Kazım Orbay'ın (1944-1946) evine besleme olarak alınmıştı. Orbay Paşa'yla ilgili bir şikayeti bulunmayan Selli'nin paşanın eşi Mediha Orbay'la ilgili anlattıklarıysa tüyler ürpertici.

"Dersim'in Kayıp Kızları" belgeseli Ocak'ta vizyona giriyor. Dersim olaylarını yaşayan kişileri bulmak için üç yıl çalışma yapan Nezahat Gündoğan ve Kazım Gündoğan'ın ulaştığı Besime Selli de bunlardan birisi...  İşte star'a konuşan Besime Selli'nin acı tarih hikayesi:

DEDEM KENDİNİ ASMIŞ

Dedem çok yaşlıydı rahmetli. Hiç unutmam askerler gelmeden önce dedemi orada bıraktı bizimkiler. Biz Erzincan yolunu tuttuk gidiyoruz. Haber geldi dedem Sey Kemal kendini asmış. Katliam sırasında dağlara çıktık. Sonra asker gitti. Köyümüze indik. Geldik ama ekinleri ve evleri yakmışlar. Erzincan'a gittik... Bir gece yarısı kapı çalındı. Asker geldi. Gelenleri topluyor. Artık dedik ya asacaklar ya kesecekler. Askerler kattı bizi önüne.

KESECEKLER DİYE KORKTUK

Geldik okula. Okul diyorum işte... Orada kalıyorduk. Teyzem kayboldu. Odur budur hiç görmediler. 15 gün mü, bir ay mı okul denilen yerde kaldık. Ondan sonra da dağıttılar. Kazım Orbay'a verdiler bizi. Beni önce göndermediler. Emine'yi (Kızkardeşi) gönderdiler. Beni de başka bir subaya gönderdiler. Ben Emine'den ayrılıyorum diye nasıl ağlıyorum, nasıl ağlıyorum... Türkçe bilmiyorum. Ailelerimizi sürgün ettiler. Bizimkileri Samsun'a gönderdiler. Bende Emine'yle gittim. 

ORBAY PAŞA EFENDİ ADAMDI

Paşa çok efendi adamdı. Kadın kötüydü. Yemek geliyordu. Yemek bize kokuyordu yiyemiyorduk. Kuru ekmek yiyorduk. Emine ben den 3-4 yaş büyüktü. Ama ben kurnazdım. Beni dövmesinler diye sürekli mutfağa kaçardım. Mediha Hanım'ın Türkçe isteklerini anlayamadığımız için dayak yiyorduk. Hiç şefkat görmedik. Onlar ellerinden gelse bizi boğup atacaklar. Bizim o tarafa çok kızıyorlardı. Hele Dersim dedimi 'Oy yabani Dersimliler diyorlardı. Bizi dışarı bırakmıyorlardı.  

'Seyit Rıza'nın dölleri' derdi bizi dövünce erler ağlardı

Besime Selli, Kazım Orbay'ın eşi Mediha Orbay'la ilgili, "Anneni mi arıyorsun babanı mı arıyorsun der ve kızardı. Bahçe duvarından dışarı baktım diye dayak attı. Mediha Orbay, kızdığında bize 'Seyit Rıza'nın dölleri' derdi. Dilini bilmediğimiz için çok zorluk çekerdik. Kadın bizi dövdüğü zaman o emir erleri ağlardı" dedi. 

Dersimli ailelerin en az bir kaybı var

Dönemin tanıklarına ulaşmanın, ulaşılsa da o günlerle ilgili görüş alabilmenin çok zor olduğunu belirten Nezahat Gündoğan, "İnsanlar bu acıları yeniden yaşamak istemiyor.

Kürt ve Alevi çocuklar, Sünni ve Türk olan katı disiplinle yaşam süren subay ailelerinde büyümüşler. Evlatlık verilen ve bugün yaşları 70'ten yukarı olan kişiler. Olayları hatırlayanlar ise röportaj yapmaya çok yanaşmadı. Bugün Dersim'de tüm ailelerde en az bir tane kayıp var. Röportaj yapmaya ikna edemediğimiz çok kişi var. 'Çocuklarım yetişti, torunlarım oldu. Bana 'Anneanne-babaanne sen nereden geldin, ailen nerede' diye sordular. Ağaç kavuğundan çıkmışım ya da bilmiyorum diye yanıt verdim' şeklinde cevaplayan çok kişi oldu" diye konuştu.

Genelkurmay tarihi arşivi açmalı

1936-38 arasında yaşanan Dersim olaylarında pekçok kız çocuğun ailesinden alınarak subaylara evlatlık verildiğini ve bugün birçok ailenin bu yolla evlatlık verilen akrabalarını aradıklarını söyleyen Kazım Gündoğan, "Genelkurmay'ın arşivlerinde evlatlık alan ailelerin listeleri var. Genelkurmay arşivlerini açarsa bugün pekçok aile, akrabasına kavuşmuş olacak" dedi. Gündoğan, evlatlık işlemlerini takip eden dönemin subayı Yarbay Münip Yılmaztürk'ün tuttuğu kayıtların açıklanması gerektiğini belirtti.

Kaynak: Star Gazetesi