"Madem Şeyh Said Hain, İstiklal Mahkemesi Tutanaklarını Neden Açmıyorsunuz?"

"Madem Şeyh Said Hain, İstiklal Mahkemesi Tutanaklarını Neden Açmıyorsunuz?"

Yeni Akit yazarı Yaşar Değirmenci, Şeyh Said’in mahkeme tutanaklarının kamuoyuna açılmasını talep etti:Hodri meydan!

Türkiye’de faşist ve Kemalist çevrelerin ısrarla bölücü olarak lanse ettiği şehid Şeyh Said, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine İslami kaygılarla itiraz etmişti. Bu durum mahkemede yaptığı savunma kayıtlarına da geçmişti. Ancak Şeyh Said, 100 yıla yakındır tek elden çıkan resmi tarih anlatılarıyla bölücü ve İngiliz ajanı olarak damgalanmış durumda.

Türkiye’de faşist ve Kemalist çevrelerin ısrarla bölücü olarak lanse ettiği şehid Şeyh Said, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine İslami kaygılarla itiraz etmişti. Bu durum mahkemede yaptığı savunma kayıtlarına da geçmişti. Ancak Şeyh Said, 100 yıla yakındır tek elden çıkan resmi tarih anlatılarıyla bölücü ve İngiliz ajanı olarak damgalanmış durumda.

“Madem Şeyh Said hain, İstiklal mahkemesi tutanaklarını neden açmıyorsunuz? Dönemin başbakanı İsmet İnönü bile isyanın İslami olduğunu, İngilizlerle bir bağlantısı bulunmadığını söylemesine rağmen Kemalist resmi tarih kitaplara ve kayıtlara Kürt isyanı olarak geçirmiştir. Halbuki Şeyh Said’i yargılayan mahkeme üyelerinden Mazhar Lütfi Kansu, Şeyh Said’in mahkemede Kürt kelimesini hiç kullanmadığını söylemiştir. Zaten yargılama o kadar haksız yapılmıştır ki, sanıkların avukat tutmasına dahi izin verilmemiştir.

Türkçe bilmeyen sanıklar kendi müdafaalarını Kürtçe ve Arapça yapmak zorunda bırakılmış, Mahkeme heyeti anlamadığı için de varsayımla karar vermiştir. Hatta mahkeme heyeti üyelerinden Avni Doğan, Türkçe bilmeyen çok genç bir tutuklunun kendisini savunamadığı için iddialara itiraz edemediğinden dolayı idam edildiğini söyler. 81 sanıktan Şeyh Said ile birlikte 47’sine idam cezası verildi. Ancak daha hüküm açıklanmadan günler öncesinde Darkapı’da 47 idam sehpası hazırlanmıştı. Şeyh Said hücrede iken idam edileceği kendisine bildirilince namaz kılmak istediğini söyler. Namaz bittikten sonra Akşam gazetesi muhabirinin ne hissediyorsun sorusuna “idamım için bana acıma. Zira idamım Allah ve din içindir” demiştir.

İdam sehpasına gelirken başı dimdik gelir. Başına urgan geçirildiğinde dönemin Diyarbakır valisi Mürsel Bey ve mahkeme heyeti üyesi Saib Bey’e son sözü, “Mahşerde hesaplaşacağız” olur.”(Ajanslar)