Emin Güneş Sanal Türkiye ve Gerçek Türkiye
Hürseda haber yazarı Emin Güneş'in yazısını iktibas ediyoruz
Gerçek Türkiye; Sınırları Sykes-Picot gizli anlaşması temelinde Lozanda çizilmiş, temel felsefesi İslam karşıtlığı üzerine inşa edilmiş, başta Hilafet olmak üzere İslami yönetim ve kurumlara savaş açmış, “Devletin dini İslam” maddesini anayasasında çıkartmış yerine Laiklik ilkesini koymuş, Atatürk ilkelerine bağlı, muasır medeniyet adıyla Batı medeniyetine entegre olmayı hedef edinmiş, devletin “Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, lâik” niteliğinin değiştirilmesinin dahi teklif edilemeyeceği anayasa ile güvenceye alınmış, Avrupa birliğine girmek için yoğun çaba içerisinde olan bir NATO ülkesidir.
Bu ülkenin gerçekliği, başta Anayasa olmak üzere bilumum yazılı hukuk metinleri ve sözleşmeler ile sabittir.
Sanal Türkiye; Osmanlı bakiyesi, Sünni İslam’ın kalesi, ümmetin umudu, başta İsrail olmak üzere Amerika, İngiltere, Alman ve Fransa gibi ülkelerin korkulu rüyası, olağan üstü silah ve teknolojilerine sahip, Gazze’lilere dahi görünmeden olağanüstü bir gizlilikle Filistin’de savaşan, Suriye devriminin asli faili, Halep, Şam, Kerkük, Musul, Erbil ve Tebriz’e yeni plakalar hazırlayan, Türk, Kürt ve Arap âlemini kısa süre sonra ilan edilecek Hilafet sancağı altında toplayacak olan bir ülkedir.
Bu ülkenin sanallığı; hiçbir yazılı metne dayalı olmaması, bazı şizofren akıl ve ruh hastası yazarçizerlerin rüyalarını gerçek sanması ve ehl-ı kubur ile görüşmelerine dayalı olmasındandır. Bu dünyanın insanını içinde bulunduğu hayal âleminden kurtarmak imkânsızdır. Acı gerçeklerden kurtulmak için tatlı rüyalarının bozulmasına şiddetle karşı çıkarlar. Mesela yöneticilerin anıtkabir ziyaretleri, Atatürk ilkelerine bağlılık yeminleri, ilk üç maddenin tartışılamayacağı söylemleri, İsrail’in güvenliği için verilen teminatlar tümüyle TAKİYYEDEN ibarettir. Numaradan söylenen sözler ve yapılan eylemlerdir. Asıl iradelerini asla yansıtmaz. Hedefe giderken gerçek iradenin gizlenmesi gerekir. Yoksa düşman uyanır ve yollarını keser. Rüya bu! Rüyada her şey mümkün. Kendileri uyutulmuş bu kardeşlerimiz rüyalarında düşmanı uyurken, kendilerini de gece gündüz üç kıtaya hükmetmeye hazırlanıyorken görüyorlar.
Sanal Türkiye’nin geleceğe dair öngörüsüne göre bir gece ansızın bütün orta Asya Türk devletleri, Arap devletleri ve Kürtler Türkiye liderliğinde birleşecek, Suriye olağanüstü bir askeri güce kavuşacak, ABD ve Batılı müttefikleri parçalanıp askeri ve ekonomik güçlerini kaybedecekler ve o gece ansızın Türkiye Filistin’e girecek Mescidi Aksa özgürleşecek ve hep birlikte orada sabah namazını eda edeceğiz.
Ne yazık ki sanal Türkiye’min insanı her gün gerçek Türkiye ile acı bir biçimde yüzleşiyor. Onlar Türkiye’yi, Gazze’yi kurtarmak için meclisten İsrail’le savaş kararı çıkartmaya çağırırken; Gerçek Türkiye; İsrail’le her türlü ilişkilerin kesilmesini isteyen, katillerimize satılan silahların ülkemizde sergilenmesini protesto eden gençleri yaka paça gözaltına alıyor, iffet abidesi kızlarımızın iffetine saldırıyor çıplak arama yapıyorlar.
Sanal Türkiyeli kardeşlerimin bir kısmı onlarla aynı hayal âleminde yaşamadığımdan dolayı bana kızıyorlar. Beni acelecilikle suçluyorlar. Biraz daha sabredersem bunun rüya olmadığını gerçek olduğunu göreceğimi iddia ediyorlar. Keşke onlara aynı âlemde olabilseydim, böyle yalnız kalmasaydım!
Biz nerede ayrıldık! Sanırım onlar yaklaşık 10-12 yıl beraber yürüdükleri, beraber Türkçe olimpiyatlarında kızların danslarını izlerken (haşa) Resulullahla buluştuklarında ben orada değildim. Hiç onlarla yürümek nasip(!) olmadı. O gün onlarla yürüseydim bu gün de ayrı düşmezdim. Kendimi bildim bileli onların istikametinin tersine yürüdüm. Onlar yollarını ayırdılar ama istikametleri aynı kaldı.
Bu istikameti Kâbe İmamı Sudeysi veciz bir şekilde açıklamıştı: “Amerika ile aynı kutupta olmak, dünyayı birlikte yönetmek, dünyayı barış, güven, istikrar ve refaha kavuşturmak.” Bu gün ülkelerini baştanbaşa Amerikan üsleri ile donatan İslam(!) ülkeleri hep birlikte Amerika ile aynı kutupta ve aynı istikamete yürüyorlar. Ümmet bu manada birlik ve beraberlik içindedir.
Rabbim bu dünyada Amerika ile yürüyenleri ahirette de ayrımasın! Amin. (Emin Güneş - Hürseda)
