Ayı Bayrağı Cumhuriyeti

New York Times, Anadolu’yu bölük pörçük gösteren bir harita yayınladı. Günlerdir o haritayı ve emperyalistlerin Türkiye’yi parçalama planlarını konuşuyoruz. Biraz da ABD’deki ayrılıkçı hareketleri konuşalım.

ABD’nin hemen hemen her bölgesinde bir veya birçok bağımsızlık hareketi var. Hawaii’de, “Dixie” diye anılan güney topraklarında, Vermont’ta, California’da…

Bu hareketlerin ABD’yi parçalayabileceklerine şimdilik ihtimal verilmese de, gün olur devran döner ve kim bilir neler olur.

***

California’dan başlayalım:

ABD’nin California eyaleti 1846 senesine kadar Meksika’ya ait bir bölgeydi. Bereketli mi bereketli, enfes mi enfes bir diyar. İstilacı İspanyollar bu topraklara ilk ayak bastıklarında “Halife’nin ülkesi kadar güzel” demişler, Endülüs’ü kast ederek. İspanyollar halifeye “Calif” (Kalif), Endülüs’e ise halifenin ülkesi anlamında “California” derlerdi. Eyaletin ismi oradan geliyor ve başkenti Los Angeles’ın (Melekler Şehri) kalbindeki bir semt ta o zamanlardan beri Endülüs Halifesinin efsanevi sarayının ismini taşıyor: “El Hamra”.

1840’lı yıllarda “Gringo” diye anılan beyaz Avrupalı göçmenler California’da ‘racon’ kesmeye başladılar. 14 Haziran 1846’da William B. Ide komutasında birkaç yüz silahlı “Gringo”, Meksika hükümetine başkaldırdı ve “California Cumhuriyeti”ni (California Republic) ilan etti. Bayrağında bölgenin sembolü olan ayı bulunduğu için “Ayı Bayrağı Cumhuriyeti” (Bear Flag Rebublic) diye de anılan “California Cumhuriyeti”nin ilanından üç hafta kadar sonra ABD ordusu California’ya girdi. İşgalin daha ilk günlerinde ayılı bayrak indirildi. Bölge, 1850’de ABD tarafından resmen ilhak edildi.

Bugün, California’da, sadece üç hafta yaşamış olan (yaşamak denebilirse tabii) “cumhuriyet”i tarihin derinliklerinden çıkarıp, ayılı bayrağı Los Angeles’ın böğrüne dikmek için yanıp tutuşan birçok hareket var. Bu hareketlerin ciddi bir potansiyeli de var. Kamuoyu yoklamalarına göre California ahalisinin yüzde 40’ından fazlası ABD siyasetini ‘domine’ eden Demokratik Parti ile Cumhuriyetçi Parti’den yaka silkiyor ve California eyaletinin ihtiyaçlarına cevap verecek güçlü bir üçüncü parti arzuluyor. “Ayıya Hürriyet!” (Free The Bear!) gibi şimdilik marjinal kalan hareketler bir yana, resmi kuruluş sürecinde olan California Ulusal Partisi (California National Party) bu potansiyelin hatırı sayılır bir kısmını bağımsızlık yolunda harekete geçirebilir. Propaganda broşürlerinde “California Cumhuriyeti” bayrağını kullanan California Ulusal Partisi, şimdilik genişletilmiş özerklik talep etmekle yetinse de, son tahlilde bağımsızlık davası güden bir hareket.

***

California istiklalcilerinin hepsi üç aşağı beş yukarı aynı argümanları kullanıyorlar:

1. California, 300 küsûr milyonluk ABD nüfusunun yüzde 10’una sahip olduğu halde, 50 sandalyeli ABD Senatosu’nda sadece 2 temsilci bulundurabiliyor (Halbuki 5 olması lazım).

2. Alaskalılar, federal hükümete ödedikleri her 1 dolar vergi için bu hükümetten 2 dolar alırken, Californialılar sadece 70 cent alabiliyor. California’nın milli serveti gasp ediliyor.

3. California, 876 milyar dolarlık hasıla ile dünyanın en büyük yedinci ekonomisi (Avustralya’dan, Kanada’dan, Meksika’dan, İsveç’ten daha büyük) ve federal hükümetin yükünü sırtından attığı takdirde en büyük beşinci ekonomi olabilir.

Bağımsızlık taraftarları, gönüllü katılım esasına dayanan ABD’den ayrılmanın da tabii bir hak olduğunu savunuyor ve ABD Anayasası’nın buna mani teşkil eden bir madde ihtiva etmediğine dikkat çekiyorlar.

Diyorlar ki, mesela: ABD Anayasası’nda birlik üyesi devletlerden (eyaletlerden) isteyenin birlikten ayrılabileceğine dair bir ifade yok, ama ayrılamayacağına dair bir hüküm de yok. Gerçek şu ki, 1865’ten bu yana birliğin yegâne temeli, Amerika Konfedere Devletleri’ni toprağa gömen federal ordunun kaba gücüdür.

***

1861’de ABD’nin 11 güney eyaleti üzerinde kurulan Amerika Konfedere Devletleri (Confederate States of America), 1865’te -meşhur iç savaşın neticesinde- “Yankiler” tarafından yıkılmıştı.

O devleti canlandırmak isteyen Güney Partisi’ni (Southern Party) nasipse yarın konuşalım.

karargazete

Bu yazı toplam 940 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar