Abdurrahman Dilipak:Allah'ın gazabı neden bu kadar büyük?

Abdurrahman Dilipak:Allah'ın gazabı neden bu kadar büyük?

Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısını iktibas ediyoruz

Abdurrahman Dilipak:Allah'ın gazabı neden bu kadar büyük?/Habervakti.com

Evet, Allah (cc) ins’in Şeytanına dönüşen, yeryüzünde bozgunculuk çıkartan, eüstekbir, Mütref’in, Münafık’lar, Münkirler’den insin ve Cin’in Şeytanlarına dönüşenleri, ebedi bir cehennem ateşi ile korkutuyor ve uyarıyor.

Allah (cc) insanı yarattı. Onunla “Kalu bela zamanı”nda, “elestü bezmi”nde ahidleşti. Onları kendi “rızasının tecellisinin vesilesi”, olmaları için yeryüzüne gönderdi. Onlar ahd’de sadakat gösterirlerse, onları yeryüzüne varis kılma, yeryüzünü mescit kılma sözü verdi.

Gel gör ki, insanoğlu dünyaya gelince, dünya nimetleri karşısında Allaha verdiği sözü unuttu. “Veresül enbiya” olacak yerde “veresetüş şeytan” oldu. Ve Allah’ın gazabı da hem yeryüzünde onlara ulaştı-ulaşıyor, hem de onlar için acıklı bir azap yurdu olan cehenneme atacak.

Cennet dedikleri yer insanların bu dünyada ahde sadakat ölçüsünde ne kadar iyilik, güzellik, mutluluk üretti ise, o süreçteki çaba, akıl, zekâ ve heyecanla orantılı olarak yaptığı iyiliklere 10 katı, 100 katı, hatta 700 katı ile karşılık verecek. Kötülükleri ise misli ile cezalandıracak. Mesela bu COVID-19 komplosu sürecinde, o aşı, ilaç ve PCR’ler üzerinden ne kadar yolsuzluk yapıldı ise, kaç kişinin ölümüne, hastalanmasına sebep oldular, bu işleri yaparken ne kadar vurgun gerçekleştirdilerse, bu sürece katılan herkesin ürettikleri acı, yaptıkları vurgun, ne kadar gayrimeşru iş varsa, toplam suç kadar ceza verilecek. İnsin Şeytanlarına dönüşen inkarcılar için ebedi bir cehennem azabı var. Tabi İman ettik deyip münafıkça yalan söyleyenler için, ıslah edicileriz diye gelip, bozgunculuk yapanlar da.

Mesela diktatörler, bir ülke halkına ve diğer ülkeler ve haklarına zulmettiklerinde, o zulmün toplamı kadar, o zulme katılanlar, sessiz kalanlar dahil, suçlulara taksim ediecek. Stalin’i, Musolini’yi düşünün nasıl bir cehennem onları, mesela Netenyahuyu ve onun karşısında suspus olup oturan İslam ülkeleri devlet başkanlarını düşünün, onlar ve onlara alkış dağıtanlar da bu zulümden pay sahibi olacak.

Evet, Allah’ın merhameti, gazabından büyüktür. Suçun cezası misliyle verilirken, iyiliklerin mükafatı 700 katına kadar artırılıyor.

Allah (cc) yarattığı kullarına 124.000 hatırlatıcı ve uyarıcı gönderiyor bu arada. İnsanalar “Allah’ın ipi”ni bırakıp, Şeytanın ipine tutunuyor. Kendilerine gönderilen uyarıcıları şehid ediyorlar.

Yaratılan her şey “Zıddı ile kaim”dir. Allah’ın merhameti, gazabından üstün olduğuna göre, aslında Allah’ın gazabı çok çok çok şiddetli olmasına rağmen, merhameti ondan da kat kat fazla olacak. Her gün onlarca kez “Ya Rahman ya Rahim” demiyor muyuz besmele çekerken, Fatiha okurken.

Allah’ın gazabı lanetlediği işleri yapan kişilerle ilgili. En çok da devlet adamları hedeftir. Çünkü Allah’ın kullarına karşı İlahlık taslayarak onları yanlış, kötü, çirkin, gayri meşru yollara sevk edenle yönetimlerinin altındaki insanları gayrimeşru işlere alet ettikleri gitmelerine sebep oldukları için, onlara sebep oldukları günahların toplamı kadar ceza kaçınılmaz olur.

Öte yandan Kur’an-ı Kerim ceza, gazap ve lanetin şiddetli bir şekilde ifade ederek, o zalimleri uyararak, gittikleri kötü yoldan dönmeleri, bağışlanma dilemeleri halinde o gazap’dan ve elem verici azaptan kurtulmaları için bir çıkış yoluna çağrı mahiyetindedir. Gazap ayetleri bu anlamda aynı zamanda gazaptan kurtulmanın yollarını gösteren bir uyarı ve insanlara şirk koşmamaları, adam öldürmemeleri, zina etmemeleri, yalan söylememeleri, hırsızlık yapmamaları, adaletsizlikten sakınmaları, zulmetmemeleri, bozgunculuk yapmamaları, İns’in ve Cin’in Şeytanlarının büyük şeytandan aldıkları mesajlar doğrultusunda verilen mesajlara, Şeytanın yalanlarına inanmamaları, o’nun yolundan gitmemeleri için bir uyarıdır aslında.

Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın gazabını en şiddetli ve etkileyici şekilde ifade eden ayetlerden bazıları şunlardır. Bunlar, gazabın büyüklüğünü, katmerli oluşunu veya ağır sonuçlarını vurgulayan ayetlerdir (meallerde Diyanet İşleri Başkanlığı ve yaygın kabul gören çevirilerden yararlanılmıştır): (Mü'min 10): "Şüphesiz inkâr edenlere şöyle seslenilir: 'Allah’ın gazabı, sizin kendinize olan gazabınızdan daha büyüktür. Çünkü siz imana çağrıldığınız zaman inkâr ediyordunuz.'” (Bakara 90): "Allah’ın, kullarından dilediğine lütfundan indirmesini kıskanarak Allah’ın indirdiğini inkâr etmekle nefislerini ne kötü bir şey karşılığında sattılar! Böylece gazap üstüne gazaba uğradılar. İnkârcılar için alçaltıcı bir azap vardır." (Mâide 60): "De ki: 'Allah katında cezaca bundan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah’ın lânetlediği ve gazap ettiği, içlerinden bir kısmını maymunlar ve domuzlar kıldığı kimseler ile tâğut’a tapanlar var ya, işte onların makamı daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.'"

(Âl-i İmrân 112): "Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın ahdine ve insanların ahdine sığınmadıkça zillete mahkûm olmuşlardır. Allah’tan bir gazaba uğramışlar ve meskenete mahkûm olmuşlardır. Bu, Allah’ın âyetlerini inkâr etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri sebebiyledir." (A'râf 152): "O buzağıyı tanrı edinenler var ya, Rablerinden bir gazap ve dünya hayatında bir zillet onlara ulaşacaktır. İşte biz iftiracıları böyle cezalandırırız."

Ayet ve hadislerde gazab’la birlikte sürekli “zillet” ve “meskenet”e vurgu yapılır. Gazap ve Lanet’ in birlikte vurgulandığı ayetler de vardır. Şeytan ve ins’in Şeytanlarına ilişkin olarak

Cehennemde ebedi kalacakları konusunda uyarılar vardır. Kur'an-ı Kerim'de, inkârcılar, müşrikler ve belirli büyük günahları işleyenlerin cehennemde ebedî olarak kalacağı açıkça belirtilen birçok ayet vardır. Bu, durum Kitap’ta genellikle "hâlidîne fîhâ ebedâ" (orada ebedî kalacaklardır) ifadesiyle vurgulanır.: (Nisâ 168-169): "İnkâr edenleri ve zulmedenleri Allah asla bağışlamayacak ve onları doğru yola iletmeyecektir. Ancak onlara, içinde ebedî kalacakları cehennem yolunu gösterecektir. Bu, Allah’a göre çok kolaydır.". (Bakara 39): "İnkâr edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; işte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.". (Tevbe 68): "Allah, münafık erkeklere ve münafık kadınlara ve kâfirlere, içinde ebedî kalmak üzere cehennem ateşini vadetti. Bu onlara yeter. Allah onlara lânet etmiştir. Onlar için sürekli bir azap vardır.". (Beyyine 6): "Şüphesiz, kitaplardan inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, içinde ebedî olarak kalacakları cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdür." (Ahzâb 65): "Orada ebedî olarak kalacaklardır. Ne bir dost bulacaklar ne de bir yardımcı.". Bu ayetler, özellikle inkâr ve şirkin cehennemde ebedî kalmaya sebep olduğunu vurgular. Kur'an'da rahmet kapısı her zaman açıktır; tövbe edenler için bağışlanma müjdelenirken, inkârda ısrar edenler için bu uyarılar ağır bir ikazdır. Tevbe kapısı ile ilgili olarak yarın başka bir yazım olacak, inşallah. Selam ve dua ile...