Yazıcıoğlu ve Ergenekon

Yazıcıoğlu ve Ergenekon

Yazıcıoğlu Savcı Öz'e konuşacaktı, öldürüldü; Ergenekon'un iki numaralı ismi belli; Cemaatlere sızdık; Ergenekon'un parasını çalıştıran kişi...

 "İçeridekiler (Silivri'de tutuklu bulunanlar) Ergenekon tarafından kullanılmış insanlardır. Ergenekon'un esas beyni dışarıda..."

"SAKAL BIRAKIP CÜBBE GİYDİM"
- "Benim görevim cemaat ve tarikatçılarla beraber olmaktı. Arapça ve Kur'an'ı çok iyi bilmem gerektiği söylendi ve bir eğitmen tarafından Arapça ve Kur'an'ı öğrendim. Sakal da bıraktım, cübbe de giydim."

"PATRİKHANE RAHATSIZDI"
- "Patrikhane, İsmailağa cemaatinden rahatsızdı... İsmailağa içerisinde cinayetler oldu. Bayram Ali Öztürk ve Hızır Ali Hoca... Bunlar niye öldü? Patrikhane, İsmailağa cemaatinin buradan kaldırılmasını istiyor, Ergenekon'a müracaat ediyor, 'Bunları buradan kaldırın, bunları yok edin' diyor. Bunun için kaynak, para ve güç veriyor. Ergenekon, bu görevi Atakurtlar Cumhuriyet Ordusu'nun istihbaratına veriyor"

"YAZICIOĞLU ÇOK ŞEY BİLİYORDU, ÖLDÜRÜLDÜ"
- "Muhsin Yazıcıoğlu çok şey biliyordu. Aynı zamanda elindeki bilgi ve belgeleri yavaş yavaş Savcı Zekeriya Öz'e sunacaktı. Yazıcıoğlu hedefteki adamdı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü tesadüflerle dolu değildir. Zaten planlanmıştı, bu bir gerçek. Helikopter düşmese, kafasına sıkacaklardı veya zehirleyeceklerdi."

"ERGENEKON'UN İKİ NUMARALI ADAMI 'ÇERKEZ ALİ'DİR"
- "Ergenekon 11 kişilik konseyden kurulmuştur. Çerkez Ali, konseyin ikinci adamıdır. Askerî kanadın beynidir, ikinci adamdır. Çerkez Ali, Ergenekon'un iki numaralı ismidir. Şu an İstanbul'da yaşıyor. Ergenekon'un parasını çalıştıran kişi Mehmet Emin Karamehmet'tir."

Kenan Kıran'ın Röportajı

Erol Ölmez, Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında 26 Ocak 2008 tarihinde tutuklandı, 19 Ekim 2009 tarihinde tahliye oldu. Silivri'de 20 ay tutuklu kaldı. Erol Ölmez, Fatih Çarşamba'daki İsmailağa cemaatine sızmaya çalışan ekibin arasında yer aldığı gerekçesiyle tutuklanmıştı. Gözaltına alındığında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan sorgulamasında, Ergenekon Terör Örgütü yapılanması hakkında ciddi bilgiler vermedi. Erol Ölmez, tahliyesinden sonra Türk basınında ilk kez gazetemize konuştu ve Ergenekon yapılanması hakkında şok edici bilgiler verdi. Erol Ölmez; Muhsin Yazıcıoğlu'nu susturma toplantısında alınan kararları, Ergenekon Terör Örgütü'nün silahlı eğitim yaptığı yerleri, İsmailağa cemaatine sızma girişimlerini, Bayram Ali Öztürk ve Hızır Ali Hoca cinayetlerinin arkasındaki kişileri, Ergenekon'un yakın zamanda gerçekleştirmeyi planladığı eylemleri açıkladı. ABD İstanbul Başkonsolosluğu'na 9 Temmuz 2008 tarihinde gerçekleşen saldırı kapsamında da ifadesi alınan Ölmez, saldırıyı gerçekleştiren kişilerle bağlantısını detaylı bir şekilde anlattı.

İşte Erol Ölmez'in sorularımıza verdiği cevaplar:

*Silahlı eğitim aldınız mı? Cemaatlere sızmakla suçlanıyorsunuz?
- 6 ay eğitim gördüm. Benim görevim cemaat ve tarikatçılarla beraber olmaktı. Arapça ve Kur'an'ı çok iyi bilmem gerektiği söylendi ve bir eğitmen tarafından Arapça ve Kur'an'ı öğrendim. Cemaat ve tarikatçıların konuşmasını, yaşantısını, hayatını bilmek için cemaat ve tarikatçı gibi yaşamak lazım. Cemaatlere sızacak kişilere Arapça ve Kur'an öğretilir. Namaz kılmak, cemaat üyeleri gibi davranmak, sakal bırakmak ve cübbe giymek dersi verilir. Ben 1 ay sakalımı kesmeyeyim, onlara benzerim. Bu işin özel eğitimini alıyorsunuz.Önce Nakşibendi tarikatına girdim. Sakal da bıraktım, cübbe de giydim. Her şey oldu. İsmailağa cemaatine de girdim, çıktım ama caminin içine değil. Caminin içinde ve dışında kamera var. Ne işim var caminin içinde dışında? Niye kendimi fotoğraf edeyim. Dışı bana yeter. Caminin dışına çıkan insanlar bana yeter, esnaflar yeter...

*İsmailağa cemaatinin önde gelen isimlerinden Bayram Ali Öztürk ve Hızır Ali Hoca katledildi...
- Patrikhane, İsmailağa cemaatinden rahatsız... İsmailağa çok önemlidir. İsmailağa içerisinde cinayetler oldu. Bayram Ali Öztürk ve Hızır Ali Hoca... Bunlar niye öldü? Para davasından... Aslında yok... İsmailağa cemaati çok farklıdır. Patrikhane, İsmailağa cemaatinin buradan kaldırılmasını istiyor, Ergenekon'a müracaat ediyor, 'Bunları buradan kaldırın, bunları yok edin' diyor. Bunun için kaynak, para ve güç veriyor. Ergenekon, bu görevi Atakurtlar Cumhuriyet Ordusu'nun istihbaratına veriyor, bana veriyor.

*Patrikhane, İsmailağa cemaati üyelerinin oturduğu yerlerden kalkmasını mı istiyor? Arazileri mi almak istiyor?
- Tabii ki.. Komple...

***

YAZICIOĞLU'NU SUSTURMA TOPLANTISI DİKMEN'DE YAPILMIŞ!
*Muhsin Yazıcıoğlu'nun 'suikast' sonucu hayatını kaybettiğini iddia ettiniz. Silivri Cumhuriyet Savcısı Nejat Çakır, tanık sıfatıyla ifadenizi aldı. Tanık ifadenizde, Çerkez Ali ve bir milletvekiliyle toplantı yaptığınızı, Muhsin Yazıcıoğlu'nu susturmak için karar aldığınızı açıkladınız. Bu toplantı nerede gerçekleşti?..

- Toplantı Ankara Dikmen'de oldu. Toplantıya katılan Çerkez Ali çok güçlü bir devlet adamıdır. Kontrgerillanın yapılandırılmasında yer almıştır. Çerkez Ali'nin yaptıkları asla sorgulanmamıştır. Kendisi şu an hala aktiftir. Asker kökenlidir. Hiç kimse hesap soramaz. Özel yetkilere sahiptir. Kimse Çerkez Ali'nin ne amaçta olduğunu ve ne yaptığını bilemez. Çerkez Ali ile yaşadığım, ortak hareket ettiğim yaşananlar ne varsa, her şeyi açıklayacağım... 2007 yılında bir otelin lobisinde toplandık. Çerkez Ali kod adlı kişi ile ben ve şu an milletvekili olan şahısla, Muhsin Yazıcıoğlu'nun susturulması için toplandık. 10 milyon dolar para teklif edildi.

"ELİNDEKİ BİLGİLERİ SAVCI ÖZ'E SUNACAKTI"

*Otelin ismi neydi?
- Bu otelin adını vermem. Çerkez Ali, otel kayıtlarını da aldı. Bütün kayıtları da aldık. Muhsin Yazıcıoğlu çok şey biliyordu. Aynı zamanda elindeki bilgi ve belgeleri yavaş yavaş Savcı Zekeriya Öz'e sunacaktı. Yazıcıoğlu hedefteki adamdı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü tesadüflerle dolu değildir. Zaten planlanmıştı, bu bir gerçek. Helikopter düşmese, kafasına sıkacaklardı veya zehirleyeceklerdi.

*Toplantıda, Muhsin Yazıcıoğlu hakkında ne karar aldınız?
- Biz bu kararı aldık. 10 milyon doların zaten dörtte biri geldi. Bu para ismini vermek istemediğim milletvekili tarafından geldi. Şu anda milletvekili... Muhsin Yazıcıoğlu, Ergenekon bağlantılarını biliyor, Ergenekon içerisindeki yapılanmayı biliyor. Müthiş bilgilere sahipti. Helikopter düştüğü zaman, Muhsin Yazıcıoğlu'nun günlüğü nerede? 2007'de Muhsin Yazıcıoğlu'nun cep telefonu numarası bende mevcuttu. Kendisine uyarı yaptık ve konuştuk. Ciddiyete almadı. Kendine çok güveniyordu. Muhsin Yazıcıoğlu'nun susturulması, Ergenekon'un silahlı kanadı olan Atakurtlar Cumhuriyet Ordusu'na teklif edildi. Bu ordu, Ergenekon'un silahlı istihbarat kanadıdır. Ergenekon beyninin silahlı ve aynı zamanda istihbarat kanadıdır. Ergenekon yapılanması hala aktiftir. Ergenekon yapılanmasının şu an içerideki olanların dışında, dışarıdaki olanlar da çok güçlü isimlerdir. Onlar alınmaya başladığı zaman zangır zangır bu ülke sallanmaya başlar. Arkada Amerika ve İsrail'in gücü var bu insanlarda. Ama askerî kanadın tek beyni Çerkez Ali'dir. Eğitim ondan geçer, her şey ondan geçer.

'ERGENEKON, 11 KİŞİLİK KONSEYDEN OLUŞUR'

ETÖ'nün olmadığı iddia ediliyor...
- Ergenekon yapılanması nasıl yok denilir... Ergenekon 11 kişilik konseyden kurulmuştur. Bu konseyde işadamları vardır. Konseyde üç işadamı var. Bu işadamları, gündemde olan, tanınan insanlardır. Bütün paralar bu kişilere aktarılmıştır. Bu kişiler kimdir? Üç işadamından birinin ismini vereceğim. Mesela, az daha batmakta olan, tam iflasın eşiğine gelen, sıkıntıya girdiğinde yetişen Çerkez Ali'den aldığı yüklü parayla hayatına yön veren, Ergenekon'un parasını çalıştıran kişi Mehmet Emin Karamehmet'tir. Bu 11 kişilik konseyin isimleri bilinmiyor. Hiçbir kayıtları yok. Varlık ve yokluk arasındadır. Ergenekon'un postası olarak aralarında bulunan insanım. Kimin ne olduğunu biliyorum. Mehmet Emin Karamehmet bu yapılanmanın içerisindedir. Hasan Kundakçı ve Alaaddin Parmaksız araştırılsın. Mesela Çerkez Ali, konseyin ikinci adamıdır. Askerî kanadın beynidir, ikinci adamdır. Çerkez Ali, Ergenekon'un iki numaralı ismidir. Şu an İstanbul'da yaşıyor. Hangi taşı kaldırırsanız kaldırın, taşın altından asker çıkar. Asker işadamını da kaldırır, Başbakanı da...Ergenekon çok güçlü bir yapılanma... Ergenekon'un bir numarası 10 kişilik konseyi toplar, hepsinden her şeyi alır, aktarır ve gider. Ahtapot düşünün, ahtapotun kolları her yerde var. Misyonerlikte bile vardır. 1997 yılında Ergenekon yapılanması için harekete geçildi, 1998'de konsey kuruldu.

SİLAHLI EĞİTİM DÜZCE VE KUMBURGAZ'DA YAPILMIŞ

Ergenekon, silahlı eğitim yapar mıydı?
- Hendek ve Adapazarı arasında kalan Düzce'de silahlı eğitim verilirdi. Silah, atış, talim verildi. 400 kişiye komutanlık yaptım. Ergenekon silahlı ve istihbarat eğitimini Düzce'de alıyordu. Hem Düzce, hem de şu an Kumburgaz taraflarında bir yer daha vardı. Kumburgaz'daki yer tam askeri alandı. Ağaçlık alandı, askeri eğitim alanı. Girişinde de şöyle yazar: Özel eğitim alanı... Kumburgaz'a giderken sol tarafta kalıyor.

"İLKER BAŞBUĞ'UN YAVERİ DERNEĞİMİZE GELİRDİ"

- Askerle ilişkiniz nasıldı?
Örneğin Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde İlker Başbuğ'un yaveri Kuva-i Milliye Derneği'ne devamlı gelip giderdi, yanımızda otururdu, giderdi. İlker Başbuğ sözünü tutmadı, korktu. Bazen bizi savundu, bazen de hem savunuyormuş gibi gösterdi ama savunmadı. İlker Başbuğ içeridekileri sattı" 

'Silivri'dekiler kullanılmış insanlar'

*Silivri'de tutuklu bulunan kişiler Ergenekon'un şemasının neresinde?..
- İçeridekiler (Silivri'de tutuklu bulunanlar) Ergenekon yapılanmasını bırakın, Ergenekon tarafından kullanılmış insanlardır. Ergenekon'un esas beyni dışarıda... Alabiliyorsa ve gücü yetiyorsa, gitsin Hasan Kundakçı'yı sorgulasın? Vatansever Güçbirliği'nde Hasan Kundakçı'nın ne işi vardı? Alaaddin Parmaksız'ın Ergenekon yapılanmasında ne işin vardı? Niye bu insanları almadılar? Bu iki isim, tepedeki yapılanmanın bir altındaki isimler... 11 kişilik konseyin bir altındaki isimler... İçeride olanlar Ergenekon'un en altında... Veli Küçük'ler Ergenekon gücünün içinde yer almayanlar... O kaleye girememiş onlar. O kalenin içindeki insanlar, bunları kullanıyor. Bunlar kullanılmış insanlar. 11 kişilik konseyin içine giremez bunlar... Bunlar ancak, sen komutansın, sana bu görev veriliyor. 'Sen bunu yapacaksın. Şunu şunu yap' dendiğinde o da yapıyor. Vatan, millet, Sakarya... Yolu da açılıyor.

Akit