Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

Tek âyet üzerine sohbet bina etmek

Dikkat ederseniz Allah Teala’nın affının mağfiretinin genişliğini anlatan kardeşlerimizin sohbetleri esnasında en çok okuduğu ayetlerin başında;

“De ki, ey benim kendi aleyhlerine hadlerini aşan kullarım, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, çünkü Allah bütün günahları bağışlar. O Gafûr’dur/günahları çokça bağışlar, Rahim’dir/çok merhametlidir. (Zümer/53) ayeti gelir.

Âmenna ve saddaknâ, elbette Rabbimiz öyledir, bütün günahları affeder, O’nun rahmeti her şeyi kuşatmıştır.

Fakat Zümer suresindeki bu ayeti kerimeyi cımbızla tek başına almak ve özellikle kendisinden sonra gelen ve anlamın devam ettiği diğer ayetler grubunu orada bırakmak yanlış ve eksik bir durumdur.

Bu ayetten sonra en azından altı ayeti kerime ile birlikte ele alınmasının çok daha uygun olduğunu bakınca göreceğiz:

“De ki, ey benim kendi aleyhlerine hadlerini aşan kullarım, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, çünkü Allah bütün günahları bağışlar. O Gafûr’dur/günahları çokça bağışlar, Rahim’dir/çok merhametlidir.

Size azap gelip de artık yardım görme imkânınız kalmadan önce içtenlikle rabbinize dönün ve ona tam teslim olun.

Hiç hissetmeyeceğiniz bir anda azap size ansızın gelmeden önce rabbinizden indirilen bu en güzel söze uyun.

Kişi, eyvah benim Allah adına eksik bıraktıklarıma! Doğrusu ben de o alaycılardandım, demeden.

Ya da eğer Allah bana da hidayet verseydi ben de takva ile korunanlardan olurdum demeden,

Yahut azabı görünce, keşke bana bir kez daha dönme hakkı tanınsa da ben de iyilik yapanlardan olsam demeden…

Hayır, ayetlerimiz sana geldi ama sen onlara yalan dedin, gururuna yediremedin ve kâfirlerden oldun.

Allah’a karşı yalan söyleyenlerin kıyamet günü yüzlerinin simsiyah olduğunu göreceksin. Kibrine yenilenlere cehennemde bir yer olmasın mı?

Ama takvalı olup korunanları, başarıları sebebiyle Allah kurtaracak, onlara kötülük dokunmayacak ve onlar üzülmeyecekler.” (Zümer 53-61)

Dikkat ederseniz bu durumda konu tamamen değişiyor, insanın tüyleri diken diken oluyor. Elbette biz kötümser değiliz, insanları ümitsizliğe götürmüyoruz ama onlara işin gerçeğini de göstermek durumundayız.

Kitab-ı Kerim’den bir ayeti alırken mutlaka arkasına önüne bakarak konunun tamamına hâkim olmak ve o şekilde anlamak, anlatmak durumundayız.

Kısaca şunu demek istiyoruz; sohbetimize, işlediğimiz konuya delil olarak Kur’an’dan ayetler alırken hiç olmazsa o ayetin arkasına önüne bakmalıyız. Hatta hangi sureden aldığımıza ve o surenin genel olarak hangi konu üzerinde yoğunlaştığına dikkat etmeliyiz.

Cumanız mübarek olsun!

Bu yazı toplam 394 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar