
Şeyh Kasım: Direnişi denklemden çıkarma girişimleri başarısız oldu!
Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Seyyid Mustafa Bedreddin'in şehadetinin yıldönümünde yaptığı açıklamada, direnişin Lübnan'ı ve halkını savunmaya devam edeceğini" belirtti
Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, daha önce direnişi denklemden çıkarma girişimlerinin başarısız olduğunu ve başarılı olamayacağını vurgulayarak, Lübnan'da hiçbir bileşenin direnişi izole edilemeyeceğini belirtti.
Şeyh Kasım, Pazartesi günü büyük cihatçı komutan Seyyid Mustafa Bedreddin'in şehadetinin dokuzuncu yıldönümünde yaptığı konuşmada, "Direnişi tek başına ele alıp izole edebileceğini düşünenler yanılıyor" diyerek şunları ekledi: "Savaşta başaramadığınızı baskılarla da başaramayacaksınız."
Ayrıca, "Eğer birileri, Lübnan'ın korunması ve gücü konusunda devletle ayrıntılı koordinasyon olmadan, direnişimizden ve gücümüzden vazgeçmemiz için farklı yöntemlerle bize baskı yapmak üzere herkesin üzerimize çullanacağını düşünüyorsa, yanılıyor" ifadelerini kullandı.
Şeyh Kasım, direnişin geçtiğimiz yıllarda işgalciyi caydırdığını ve Lübnan'a yönelik İsrail'in toprak gasp planlarına bir son verdiğini de sözlerine ekledi.
"Biz haklı olmanın mantığından yanayız, boyun eğmenin değil. Lübnan'ı ve halkını savunmak için direnişe devam edeceğiz ki düşman hedeflerine ulaşamasın" diyen Şeyh Kasım, "Eski Genel Sekreter Sayın Hasan Nasrallah'ı örnek aldık; onun şehadeti, direnişin güçlü ve onurlu bir şekilde devam etmesi için bize yol gösteriyor" dedi.
"Yeni Dönemin Seçimlerinde Ortaklarız"
Şeyh Kasım, Hizbullah'ın "yeni dönemin bir parçası olduğunu ve bu dönemin nimetlerinden pay aldığını" vurgulayarak, "geçmişte belirli nedenlerle belli tutumlar alanları, ülkeyi inşa etmek için bu tutumlarından vazgeçmeye" çağırdı.
Şeyh Kasım, "İsrail'in hizmetkârları" olarak nitelendirdiği kişilerden bahsederek, "Onların fitnesi Lübnan'ı mahvetti ve her zaman yanlarındakileri parçalayarak ülkeyi germeye çalışıyorlar" dedi ve onları "birlikte çalışmak için vatanseverliğe dönmeye" davet etti.
"İsrail, Direnişi Siyaset Yoluyla Bitirmeye Çalışıyor"
Şeyh Kasım, "İsrail'in şu anda direnişi baskıları ve saldırılarıyla değil, siyaset yoluyla sona erdirmeye çalıştığını" belirterek, direnişin gücünü sürdürmesinin işgalciyi umutsuzluğa iteceğini ve böylece "daha fazla onur ve izzete ulaşılacağını" ifade etti.
Hizbullah Genel Sekreteri, Lübnanlı yetkililerin önceliğinin İsrail'in saldırılarını, ihlallerini, işgalini durdurmak ve esirlerin serbest bırakılmasını sağlamak olduğunu vurguladı. Ayrıca, ekonomik ve sosyal açıdan devletin inşası ve mevduat sahiplerinin paralarının iadesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Şeyh Kasım, direnişin "İsrail'in Lübnan'a zillete dayalı anlaşmalar dayatmasını ve planlarını uygulamasını engellediğini" belirterek, "ilk cesurlar savaşında efsanevi bir direniş sergilediğini" ifade etti.
Belediye Seçimleri
Lübnan'da devam eden belediye seçimlerine de değinen Şeyh Kasım, seçimlerin ilk ve ikinci aşamalarında "Lübnanlıların devlet inşasına olan hevesini gösterdiğini" belirterek, Hizbullah'ın "seçimlerin zamanında yapılmasını en başından desteklediğini" söyledi.
"Netanyahu, Filistin Halkının Haklarını Alamayacak"
İşgal altındaki Filistin konusunda Şeyh Kasım, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "onurlu bir şekilde direnen Filistin halkının haklarını alamayacağını" ifade etti.
Gazze'nin, Hamas, İslami Cihad ve diğer Filistinli grupların liderliğinde "her kesimiyle El-Aksa Tufanı savaşını yürüttüğünü" belirten Şeyh Kasım, "Gazze'nin sakinleri işgal rejimini ifşa etmeyi başardı" dedi.
"Suriye Halkı, İsrail'in Hedeflerine Ulaşmasını Engelleyecek"
Şeyh Kasım, Suriye'deki duruma da değinerek, İsrail'in saldırılarını kınadı ve "Suriye halkının, İsrail'in oradaki hedeflerine ulaşmasını engelleyeceğini" ifade etti.
Konuşmasının sonunda Şeyh Kasım, şehit Bedreddin'in 1982 işgali sonrasında İsrail'e karşı Halde'de (Beyrut'un güneyi) savaşan ilk kişilerden biri olduğunu ve 1997'de işgalcilere karşı Ensariye operasyonunu yönettiğini anlattı.
Şehit Bedreddin'in "sahada gerçek bir komutan olduğunu, kardeşlerine bilimsel ve sosyal açıdan değer verdiğini, bu yüzden sevildiğini ve onlarla güçlü bir bağ kurduğunu" sözlerine ekledi.