Roma Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri Papa 16. Benediktus, sağlıklı bir laiklik anlayışında devletin, kamusal alandan dini tümüyle dışlamasının mümkün olmayacağını söyledi.

16. Benediktus, Roma'da Katolik Hukukçular Derneği tarafından "Laiklik ve Laiklik Anlayışları" başlığı altında düzenlenen toplantının katılımcılarını dün Vatikan'da kabulü sırasında yaptığı konuşmada, Avrupa ülkelerinde laiklik adına devlet dairelerinden ve kamusal alanlardan Hıristiyanlık dininin simgelerinin kaldırılması biçimindeki uygulamaları eleştirerek, "Dinsel simgeleri resmi dairelerden dışlamak, laiklik olarak değerlendirilemez" dedi.

Kilisenin, inananlarını kendi inanç ve ilkeleri doğrultusunda yönlendirmesinin devlete müdahale biçiminde algılanamayacağını belirten Papa, şunları söyledi:

"Sağlıklı laiklikte devlet, dini, özel hayatla sınırlı kalması gereken, sadece bireysel bir duygu olarak görmemelidir. Tam tersine din, Kilise örneğinde olduğu gibi görülebilir bir örgütlenmeyi de içerdiği için, kamusal alanda cemaat halindeki varlığıyla da kabul edilmek durumundadır."

Devletin dini kamusal alandan tümüyle dışlamasını "laikliğin dejenerasyonu" olarak niteleyen Papa, şunları söyledi:

"Dinin siyasal ve kültürel alanlarda kendini dışa vurmasının her türüne düşmanlık, laiklik değil, ancak laikliğin dejenerasyonu olarak değerlendirilebilir. Buna, kamu kurumlarındaki dinsel simgelere düşmanlık da dahildir. Hıristiyan cemaatine, ayrıca başta yasama yetkilileri ve hukukçular olmak üzere bu cemaatin yasal temsilcilerine, insanların vicdanlarıyla ilgili ahlaki konularda görüşlerini dillendirme imkânı verilmemesi de sağlıklı laiklik biçiminde değerlendirilemez. Bunlar, Kilisenin yasama faaliyetine müdahalesi biçiminde de algılanamaz."

Papa, vatandaşların hayat ve davranışlarına ilişkin konularda Kilisenin yönlendirmeler yapmasının "doğal bir hak" olarak telakki edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.


Vakit