Münafıkları Tanıma Kılavuzu!

Münafıkları Tanıma Kılavuzu!

Emin Güneş Hürseda Haber

Kur’an-ı Kerim, münafıklardan öyle bahseder ki, siz bu ayet ışığında hemen adeta şaşkınlıkla “suphanallah! Bu ayet zamanımızdaki şu topluluk için gelmiş” dersiniz. Tabii ki ayetin sebebi nüzulünden, siyer bilgisinden kim veya kimleri kast ettiğini biliriz. Ancak Kur’an-ı Kerim’in çağlar üstü olması nedeniyle yaşadığınız dönemin münafıklarını o kadar net anlarsınız! Sanki birkaç gün önce yaşanan hadiseler için bu gün bu ayet nazil olmuş duygusuna kapılırsınız.

İşte bu yazımda sizlere adeta İsrail’le normalleşme üzerine sanki bu günlerde gönderilmiş bir ayetten bahsedeceğim: “Allah'ın kendilerine gazab ettiği bir topluluğu dost edinenleri (o münafıkları) görmedin mi? Onlar ne sizdendir, ne de onlardandır. Onlar, bile bile yalan yere yemin ediyorlar” (Mücadele 14) Ayette geçen Allah'ın kendilerine gazab ettiği bu topluluğun YAHUDİLER olduğunda hiç şüphe yoktur. Zira başta Fatiha suresinin son ayeti olmak üzere “gazap” geçen her ayette kast edilenlerin Yahudiler olduğunda ittifak vardır.

Bu ayette geçen gazap edilen topluluk, İsrail’den başkası olamayacağına göre, Onunla normalleşenlerin yani dost edinenlerin MÜNAFIKLAR olduğunda da asla şüphe yoktur. O gün Allah’ın gazap ettiklerinin karşısında Mümin/muvahhid//mücahit Hizbullah vardı. Bu gün de İsrail’in karşısında kimlerin olduğu, İsrail’in beyan, eylem, tehdit, askeri tatbikat ve suikastlarla şehit ettiklerinden net olarak anlaşılmaktadır.

Allah cc İsrail’le normalleşenler için: “onlar sizden değildirler” buyuruyor. Amenna! Bize karşı besledikleri kin yüzünden parmaklarını ısırdıklarından onları artık çok iyi tanıyor ve Onlara “kininizle geberin” diyoruz.

Zira onlar nasıl ki Hz. Ali’den nefret edip, bulabildikleri ilk fırsatta Onun kılıcı ile cehenneme gönderilen babalarının intikamı peşinde idilerse bu gün de O’nun ehline, efradına, etabına ve taraftarlarına aynı kini kusuyor, düşmanları ile ittifaklar kuruyorlar.

Onların kin, nefret ve acımasızlığını evladı resule Kerbela ve Fah katliamlarında uyguladıkları soykırımdan, kundaktaki yavruları oklarına hedef etmelerinden biliyoruz. Ve yine biz onları bizden olduklarına inandırmak için yaptıkları yalan yeminlerden tanıyoruz.

Bu gün İsrail’in korkulu rüyasına dönüşen, ona kâbuslar gördüren, onu İşgal ettiği Lübnan’dan kovan Liderlerin, Komutanların, Şehitlerin adları anıldığında hep bir ağızdan onları lanetleyenler bizi şaşırtmıyor.

Çünkü bunlar çok tanıdık!

Çünkü bunlar Ali ve evladını lanetleyenlerin Şia’sı(taraftarı)dırlar.

Çünkü bunlar Ali ve evladına minberlerden lanet okutanların sünnetine tabidirler.

Şimdi münafıkları tanımak o kadar basitleşmiş ki, küresel istikbarın burnunu sürten asrın inkılabı liderinin vefatı münasebeti ile O’na rahmet dilediğinizde çöplüğe üşüşen sinekler gibi sizi LANETLEME YARIŞINA girerler.

Onları, İsrail ve işbirlikçileri eliyle çağın put kıranlarına bir musibet isabet ettiğinde duydukları ferahtan, attıkları sevinç çığlıklarından tanıyoruz. Onları, saltanatlarını sürdürmek ve pekiştirmek için ellerinden ve dillerinden düşürmedikleri “kanlı gömlek” edebiyatlarından tanıyoruz.

Biz münafıkları Mescidi Aksa’yı basan İsrailli çapulcuların Resulullah’a (sas) galiz küfürler savurduğunu görmezden, duymazdan gelip onun arkadaşlarına(!) sövüldüğü bahanesi ile evladı resulün kanını dökmelerinden tanıyoruz.

Allah’ın Selamı, İsrail’i kendi etrafına havada, karada, denizde duvarlar örmek zorunda bırakanların üzerine olsun!

Allah’ın Selamı, İsrail’i füzelerle sığınaklara hapseden, sığınaklardan çıkıp nefes almaları için izin veren Hizbullah ve dostları üzerine olsun!;

Allah’ın laneti İsrail ve dostları üzerine olsun, Âmin! (Emin Güneş - Hürseda Haber)