Kur'an-ı Kerim Direnişi Emrediyor

Kur'an-ı Kerim Direnişi Emrediyor

Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Yusuf El Karadavi Vakit’e konuştu: “Siyonist mallarına verilen her kuruş, çocuklarımızın kalplerine saplanan kurşuna dönüyor”

Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Yusuf El-Karadavi İslâm Coğrafyasının en büyük alimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Zulme karşı dik duruşu ile bilinen Üstad, İHH'nın öncülüğünde düzenlenen Filistin konulu bir konferans için İstanbul'a geldi. İlerlemiş yaşına ve sağlık problemlerine rağmen Filistin ve Mescid-i Aksa merkezli programlara mutlaka katılıyor. Dua istiyor. Biz de bu vesile ile direnişten boykota kadar birçok önemli konuda görüşlerini aldık. Buyurun;

"MESCİD-İ AKSA'YI KORUMAK HER MÜSLÜMAN İÇİN FARZDIR"

Hocam, öncelikle şöyle başlamak istiyorum; Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı neden savunmak zorundayız?

Kur'an-ı Kerim İslâm topraklarını korumayı emretmektedir. Her Müslüman, namusunu, şerefini ve topraklarını korumak zorundadır. Bizim için kutsal olan bu topraklar işgal altındadır ve biz bunun mücadelesini vermekle yükümlüyüz. Bu bizim için farzdır. Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı korumak her Müslüman için farzdır.

Ne yapmamız gerekli?

Filistin'in daimi kurtuluşu için mümkün olan her yolu, hak olan her şeyi yapmak zorundayız. Çalışmak zorundayız. Biz de bu amaçla Türkiye'deyiz. Bazı dindarlar, 'Mescid-i Aksa Allah'ındır, o korur' diyorlar. Ebrehe'nin ordusunu örnek gösteriyorlar. Allah elbette kendi evini korur. Allah elbette Mescid-i Aksa'yı ve Filistin'i korur. Ama ne ile korur? Allah Filistin'i bizimle korur ancak? Hak birdir ve onu destekleyecek insanlar lazım. Ebrehe'nin ordusuna karşı koyacak bir Müslüman topluluk, bir askeri güç yoktu. O nedenle Allah kendi evini korudu. Şimdi ise 1.5 milyar Müslüman var yeryüzünde. Nice Müslüman topluluklar var. Birçok farklı silahımız var. Türkler, Araplar, Acemler, herkes üstüne düşeni yapmak zorundadır. Elbette onu korumak bize düşmektedir.

"KUR'AN-I KERİM DİRENİŞİ EMREDİYOR"

Gazze?

Bakın, Gazze'de işlenen soykırım suçları Nazilerin yaptıkları ile kıyas dahi edilemeyecek kadar daha fazladır. Orada bir soykırım yapmak istediler ve direniş başladı. Bu bir insanlık suçudur. Biz düşmanlarımıza karşı hiçbir zaman adaletten ayrılmadık. Biz hiçbir zaman isteyerek, bilerek savaşa girmedik. Ama girdiğimiz zaman da hakkını verdik. Kur'an direnmeyi emretmektedir.

Filistin direnişi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Filistin Direnişi devam etmek zorundadır. Devam etmesi için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Haklarımız sadece direnişle elde edilebilir. Allah'a hamdolsun ki Gazze direnişi bize zaferin yolunun sadece direniş ile olabileceğini gösterdi. Sabrı gösterdi, imanı gösterdi, hamdı gösterdi, bağlılığı ve adanmışlığı gösterdi. Atılan tonlarca bomba, denizden havadan ve karadan yapılan saldırılar HAMAS'ı caydırmadı. HAMAS, nükleer silahlara karşı direndi, fosfor bombalarına direndi. Çünkü HAMAS halk demekti ve halk direnişi seçmişti.

Peki İsrail?

İsrail'in merhametine muhtaç değiliz. Onun bize yardım etmesini veya Filistin'e kendince bir özgürlük vermesini kabul etmiyoruz. Özgürlük başkası tarafından verilmez, biz alırız. Bakın, bazı devletler barış için çaba gösterdiler. Ne oldu? İki adım atıldı mı? Sonuç alındı mı? Hayır. Çünkü tek çözüm direniş. İsrail'i rahatsız eden tek şey direniş. Bu devam etmeli.

Filistin'deki kardeşlerimiz için ne yapabiliriz?

İslâm topraklarını, bunlara saldıran veya işgal edenlerden kurtarmak Cihaddır. Filistin ise Müslümanların ilk Kıblesinin bulunduğu topraklardır. Bu toprakları korumak için Cihad etmek bir yükümlülüktür. Cihad bütün yükümlülüklerin en üstündeki yükümlülüktür ve Ümmetin öncelikli görevidir. Müslümanlar bununla emrolunmuşlardır.

Ne yapabiliriz?

Bütün Müslümanların ellerindeki her yol ile Filistin'e yardım etmesi öncelikli zorunluluktur. Bu desteğin bir vasıtası da düşmanın mallarına uygulanacak tam bir boykottur.

Neden?

Siyonist mallarına verilen her kuruş çocuklarımızın kalplerine sıkılan bir kurşuna dönüşmektedir. Bu nedenle, mallarını satın almayarak İslâm düşmanlarına yardım etmemek bir yükümlülüktür. Onların mallarını satın almak oradaki soykırıma destek olmak demektir. Bizim yükümlülüğümüz Kutsal Topraklardaki direnen kardeşlerimizi mümkün olduğunca güçlendirmektir. Eğer kardeşlerimizi güçlendiremiyorsak, düşmanı zayıflatmak gibi bir görevimiz var demektir. Eğer onları güçsüz düşürmenin tek yolu boykot ise, onları boykot etmemiz gerekmektedir.

Peki Amerikan malları?

Amerikan malları da aynı "İsrail" malları gibi yasaktır. Bu malların reklâmını yapmak da aynı zamanda yasaktır. Günümüzde Amerika İsrail'in kopyasıdır. Kendisini tamamen Siyonist varlığa adamıştır. Siyonistler yaptıkları her şeyde Amerika'yı arkalarında buluyorlar. Onların yardımı ile ayakta duruyorlar.

"BOYKOT YAPMAYAN, AÇIKÇA BÜYÜK GÜNAH İŞLEMEKTEDİR"

Amerika'ya karşı ne yapabiliriz?

Dur diyebiliriz, reddedebiliriz, direnebiliriz. Ümmetin Amerika'ya rest çekme zamanı gelmiştir. Amerikan sermayelerini, Amerikan düşüncesini, Amerikan özgürlüğünü, küresel şirketlerini ve piyasalarımızı dolduran mallarına hayır deme zamanı gelmiştir. Dünya çapındaki İslâm Ümmeti 1.3 milyarlık nüfusu ile ABD ve şirketlerini boykot ederek onları en hassas yerlerinden vurabilir.

Bu, İslâm'ın bir emri midir?

Elbette. Bu dinimizin bize yüklediği bir sorumluluktur ve Allah'ın yoludur. Başka ülkelerden bir alternatif ürün olduğu halde Amerikan veya İsrail ürünleri satın alan her Müslüman haram bir davranış içine girmektedir. Açıkça büyük bir günah işlemektedirler. Bu Allah'ın kurallarına karşı bir suçtur ve bu Allah tarafından cezalandırılmayı gerektirir ve insanların da kınamasına yol açar.

"BOYKOT FERTLERİN ELİNDEDİR BU SİLAHI İYİ KULLANALIM"

Peki, Amerika'daki Müslümanlar ne yapmalılar bu durumda?

Peygamberimiz: "Eğer size bir şey yapmanızı emredersem, yapabildiğiniz kadar yapın" demiştir. Amerika'daki Müslümanlar da Müslümanlara karşı en az saldırgan olan şirketler ile çalışmalıdırlar, Siyonistler ile en az müttefik olan şirketlerle çalışmalıdırlar.

Hangi firmalar boykot edilecek? Bunları nasıl belirleyeceğiz?

Müslümanlar Siyonizme meyilli olan ve İsrail'i destekleyen bütün şirketleri boykot etmelidirler. O şirketin merkezinin Amerika, İsrail, Avrupa ve Türkiye olması çok önemli değildir. Siyonistleri destekleyen ve "İsrail" devletine yardım eden tüm şirketler boykot edilmelidir. Bazı İsrail ürünleri farklı isimlerle satılıyor. Kim bunu fark ederse hemen boykot etsin. Boykot fertlerin elindedir. Bu silahı iyi kullanmalıyız.

"BOYKOT İÇİN HANIMLARA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR"

Almak günah, peki satmak?

Elbette, Siyonist mallarını satın alan tüketici nasıl büyük bir günah işliyorsa, bu malları alan ve satan işletmeci de en büyük günahkârdır. Bakın, bu hususta hanım kardeşlerimize büyük iş düşmektedir. Çünkü kadınlar evin ihtiyaçları konusunda yöneticidirler ve eve girmesi gereken şeyleri satın almaktadırlar. Erkek ve kız çocuklarının eğitilmesinde söz sahibidirler. Çocuklar bunu anladıklarında, boykotu istekli bir şekilde devam ettireceklerdir ve daha sonra ebeveynlerine yol göstereceklerdir.

"HARAMI HELÂL YAPAN DİYALOGLARI REDDEDİYORUZ"

Diyalog konusunda ne düşünüyorsunuz?

Diyalogdan yanayız. Yani Müslümanlar arasındaki diyalogdan yanayız. Fakat haramı helal, helâlı haram eden diyalogları katiyen kabul edemeyiz. Bizim diyaloglarımız sadece iyilik ve takva üzerinedir, başka bir şey olamaz.

Peki, Filistin meselesinde bir diyalogdan söz edilebilir mi? 

Filistin halkı üzerinden, kutsal mücadele üzerinden hiçbir diyaloga girişemeyiz. Bu değerli halkın korunması konusunda ezbere konuşamayız. Kudüs ve Mescidi Aksa üzerinden hiçbir şeyi pazarlık yaptırmayız.

M. Mustafa Uzun - Vakit