Son otuzyıldır, Israil'in istihbarat örgütlerinin

kendilerine sahte Kanada pasaportu yapmak gibi

sağlıksız bir alışkanlıkları oldu.

1997 yılında, resmi bir protokolle sözkonusu

sahtekarlıklar yasaklanalı 16 sene geçmiş olmasına

rağmen, Kanada İsrail'deki büyükelçisini

geri çağırdı. Bu diplomatik skandal; üst düzey

Hamas liderini öldürmeye çalışan iki MOSSAD

ajanının Ürdün'de yakalanması üzerine gerçekleşti.

Cumartesi günü bu eski alışkanlığın farklı bir

versiyonu ortaya çıktı.

Kahire'de; Mısırlı istihbarat servisleri; 31 yaşındaki Mısırlı Muhammed Essam Ghoneim el-Attar'ı; 2001 yılında, Türkiye'de İsrail'li ajanlar tarafından devşirilmek, eğitilmek ve en az 56.300$ ödeme karşılığında MOSSAD'a çalışmak suçlaması ile tutukladılar.

İddialara göre yöneticileri öğrenciliği yeni bırakmış el-Attar'ı 2003 yılında yerleşmesi

için Kanada'ya getirdiler.

Burada; bir caminin yakınındaki bankada işe girdi ve Mısır tarafından;

Scarborough,Ontario'da Arap ve Müslümanlar hakkında casusluk yapmak, haklarındaki banka bilgilerini MOSSAD'a iletmek ve aynı zamanda başka insanları İsrail'in gizli servisleri adına çalışmaya devşirmekle suçlanıyor.

İsrail henüz Mısır'ın iddiaları hakkında yorumda bulunmuş değil. İddia olsa da hayli rahatsız edici derecede detaylı, kapsamlı ve ayrıntılı iddialar. İsrail'in tepkisini

dört gözle bekliyoruz.

Attar'ın tutuklanması her türlü şüphelendirici soruyu beraberinde getiriyor:

Kanada vatandaşlığını adilane ve şeffaf bir şekilde mi elde etti? Değilse; tam olarak nasıl elde etti? Bizim kendi polis kuvvetlerimizin savcılık emri olmadan ulaşamayacağı

bankacılık bilgilerini İsrail'e aktardı mı?

Kanadalı yetkililer alışıldık hızları ile araştırıyorlar. Bunun nereye varacağını hep beraber göreceğiz. Fakat bunun kardeş bir ülkenin istihbarat servisinin

bir suistimali olmadığını ümit ediyoruz.

MOSSAD ve her ülkenin her servisinin, Kanada bankacılık bilgilerinin peşinden gitme gibi bir hakları olmadığını anlamalarını bekliyoruz. Dost istihbarat servislerinin, KAnada'daki insanlar hakkında şüphelendiklerinde, ülkede kendi gizli operasyonlarını yönetmek yerine, bu şüphelerini Kanadalı yetkililere iletmelerini bekliyoruz. Kanadalıların haklarının daha fazla ihlal edilmesini istemiyoruz.

Özel bilgilerin mahremiyeti bu ülkenin yasal sisteminin bir parçası. Kanada bankaları; Kişisel Bilgi Korunması ve Elektronik Dökümanlar Yasasına ve Suçdan Elde Edilen Gelirler(Para Aklama)ve Terörist Finans Yasasına uymak zorundalar.

Polis; ancak Kanada Finansal İşlemler ve Rapor Analiz Merkezi şüpheli para transferi işlemi bildirilminde bulunduğunda, verileri inceleme hakkına sahiptir.

İster "terörizmle savaş", ister "Ortadoğu zorlu bir komşuluk ortamı" olsun; yabancı casuslar için bu bilgilere erişimin daha kolayolması için hiç bir gerekçe yok. Gizli operasyonlar Kanada'nın imajını ve dost ülkelerle ilişkilerini zedeliyor.

Bir daha olmamak üzere durmak zorundalar.

Kaynak: http://www.canada.com/montrealgazette