İsrail tarihi mirası tahrif ediyor

İsrail tarihi mirası tahrif ediyor

Harekete geçilmezse Yahudilerin güçlü çalışmaları sonucu Müslümanların Aksa’yı kaybetmeleri bile söz konusu olabilir. Yahudiler İslam eserleri de dahil olmak üzere her şeyi yıkıyorlar ya da satın alıyorlar.

Filistin 1948 Arapları* lideri Şeyh Raid Salah ile Filistin'i, Filistin'de yaşanan insan hakları ihlallerini, İsrail'in bölgedeki yayılma politikasının sonuçlarını konuştuk. 1948 Arapları'ndan olan Şeyh Raid Salah, yeşil hat içinde kalan topraklarda faaliyet gösteren İslami Hareket Cemiyeti lideridir ve Filistin direnişinin sembol isimlerindendir. Yıllarca İsrail zindanlarında kalan Salah, tüm baskılara rağmen geri adım atmayan nadir insanlardan kabul ediliyor. Kendisiyle yaptığımız görüşmede Salah, Filistin şuurunun kazandırılması ve İsrail yayılmasıyla mücadele adına yürüttükleri projeleri anlattı ve dünya Müslümanlarına Filistin'e sahip çıkmaları konusunda çağrıda bulundu.

Hüseyin Oruç: Sayın Salah, şu ana kadar Filistin'de hayata geçirdiğiniz projeler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Raid Salah: Bünyesinde 22 Filistinli sivil kuruluşu barındıran "İslami Hareket Konseyi", sosyal, ekonomik ve siyasi sorunların ıslahı için çok farklı projeler yürütmektedir. Bu konseyin bünyesinde yer alan tüm dernekler yasaldır. Öncelikli olarak, Mescid-i Aksa'nın korunması, onarımı ve oradaki İslam kültürünün ihya edilerek Mescid-i Aksa'nın canlı tutulması için çalışıyoruz. Sadece Mescid-i Aksa değil, Filistin'de bulunan tüm tarihi ve kültürel emanetlere sahip çıkma konusunda gayret gösteriyoruz. Şu ana kadar, Mervan Mescidi'ni onarma, eski Mescid-i Aksa'nın bir kısmının onarılması, meydanın düzenlenmesi, abdesthanelerin yapılması gibi çalışmalarımız oldu. Diğer yandan, eğitim faaliyetlerimiz çerçevesinde, örneğin şu ana kadar 10 bin hafız yetiştirmiş olan Hira kurumu hafızlık müessesesini ayakta tutarken, İkra kurumu da Yahudi üniversitelerinde okuyan Müslüman öğrencilere destek veriyor. İnsani Yardım adlı kuruluş, Filistinli 16 bin yetimin bakımını üstlenirken, konsey bünyesindeki diğer kuruluşlar da sağlık ve eğitim alanlarında çalışmalarını devam ettiriyor.

H.O: Peki, bu çalışmalar İsrail tarafından nasıl görülüyor?

R.S: İsrail bilinçli olarak bu topraklardaki İslam kültürünü tahrip ediyor, Mescid-i Aksa'nın altında sürdürdüğü kazılarla Yahudi kültürüne ait sözde kanıtlar bulmaya çalışıyor. Tabii, Müslümanların çalışmalarını da engelliyor. Beş-altı bin kişilik toplantılar düzenleyen Filistinliler, Ramazan'da iftar programlarıyla her akşam bir araya geliyor. İsrail ise Müslümanların bir araya gelmesinden, Filistin'e sahip çıkmalarından rahatsız oluyor. Ama diğer yandan, bizim Filistin'de yürüttüğümüz çalışmalara İslam ülkeleri de destek veriyor. Örneğin, Mervan Mescidi'nin halılarını Mısır, eski Mescid-i Aksa'nın halılarını Türkiye, Kubbet'us-Sahra'nın halılarını Ürdün temin etti.

H.O: Sizce İslam ülkelerinin bu desteği yeterli mi? Filistin'in yıllardır yaşamakta olduğu işgal sürecinin delinmesinde bunların ötesinde neler yapılabilir?

R.S: Tabii ki bahsi geçen bu destek yeterli değil, Yahudiler milyon dolarlarla iş yapıyorlar. Harekete geçilmezse Yahudilerin güçlü çalışmaları sonucu Müslümanların Aksa'yı kaybetmeleri bile söz konusu olabilir. Yahudiler İslam eserleri de dahil olmak üzere her şeyi yıkıyorlar ya da satın alıyorlar. Gerçi Filistin halkı mallarını ve mülklerini satın almak isteyen ve bunun için maddi değerinin on katı fiyat teklif eden Yahudilere karşı gayet bilinçli bir tavır ortaya koyuyor. Fakat sadece Kudüs ve çevresinde tahrip edilen, yıkılan, kumarhane ve gece kulübüne çevrilen camilerin sayısı 1200 civarında. Bu meselenin ne kadar ciddi olduğunu ortaya koyan bir istatistik sanırım. Biz, Mescid-i Aksa'nın Arap Birliği ve İslam Konferansı Örgütü nezdinde korunmasını teklif ediyoruz. Kudüs tehlike altında ve Kudüs'teki kültürel varlığımızı korumak ve buradaki mevcudiyetimizi devam ettirebilmek için İslam dünyasının desteğine ihtiyacımız var. Kudüs için bir fon oluşturulabilir, Müslüman işadamları Kudüs'e yatırım yaparak ekonomik destek olabilirler.

H.O: Sayın Salah, sizce Filistin'de yaşananlar dünya kamuoyuna doğru yansıtılabiliyor mu?

R.S: Taraflı medya Filistin'de yaşananları tabii ki yansıtmıyor. Ancak, biz bu konuda bazı çalışmalar içerisindeyiz, gazetecilerle görüşüyoruz, bir grup oluşturmak ve bu grup arasında bilgi akışını sağlamak niyetindeyiz. Elimizde İsrail'in Filistin'de yaptığı tahribatlarla ilgili belgeseller var, bunları basına vermek istiyoruz. Biz, basın mensuplarına Kudüs'teki tehlikeyi anlatıyoruz, gazetecilere Filistin içinde ve dışında basın toplantıları yaparak gündemi canlı tutmayı öneriyoruz.

H.O: Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya giriş çıkışlarının İsrail tarafından engellendiğini biliyoruz. Bu durum karşısında Filistinliler ne yapıyor?

R.S: Evet, İsrail hukuksuz olarak işgal ettiği toprakların gerçek sahiplerini mağdur etmeye hiç çekinmeksizin devam ediyor. Ancak, İslami Hareket Konseyi olarak biz kültürel faaliyetlerimiz çerçevesinde Filistinlileri otobüslerle Mescid-i Aksa'ya taşıyoruz. Öyle ki, kimi zaman günde 80 otobüs dolusu Filistinli bölgeyi ziyaret ediyor.

H.O: İsrail bölgedeki tarihi eserleri tahrip ederek bir anlamda Filistinlilerin geçmişlerini ve bölgeye olan bağlılıklarını da zedelemek istiyor. Bu durumda Filistin gençlerinin tarih bilincini ve manevi şuurunu desteklemek önem kazanıyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?

R.S: Şüphesiz ki, Filistin davası şuur, inanç ve tarihe sadakatle ayakta kalacaktır. Örneğin, Filistin'de oluşturulan "Aksa Çocukları Fonu" gençlerin Filistin meselesindeki duyarlılığını artırmak için örnek bir çalışma. Güney Afrika'dan 2000 çocuk da bu fona destek veriyor. Her yıl "Mescid-i Aksa Tehlikede" sloganıyla gerçekleştirdiğimiz etkinliğe 70-80 bin kişi katılıyor. Bu organizasyonlarla Filistin gençliğini diri tutmaya çalıştığımız gibi İsrail'e karşı da kamuoyu oluşturuyor, süreli yayınlarımız aracılığıyla da Filistin'de yaşanan insan hakları ihlallerini gündeme getiriyoruz.

H.O: Sayın Salah vermiş olduğunuz bilgilerden dolayı teşekkür ediyor, Filistin halkına dua ve selamlarımızı gönderiyoruz.

Bu röportaj "İHH-İnsani Yardım Vakfı" tarafından yapılmıştır.www.ihh.org.tr