İsrail: ABD Raporu Savaşa Neden Olabilir
“İran nükleer tehdidinin yakınlığı konusunda ABD’yi ikna edemiyoruz” diyen Dichter...
“İran nükleer tehdidinin yakınlığı konusunda ABD’yi ikna edemiyoruz” diyen Dichter, İsrail dahil bölge ülkelerinin İran füzelerinin tehdidi altında olduğunu, İran füzelerinin menziline Kuzey Afrika ve Avrupa ülkelerinin girdiğini de iddia etti.
İsrail İç Güvenlik Bakanı, ABD’nin İran ve bu ülkenin nükleer programına ilişkin geçen haftalarda yayınladığı raporun “yanlışlar içerdiğini” iddia ederek, “Saptırılmış Amerikan istihbarat raporu İsrail’i tehdit edecek yeni bir bölgesel savaşa neden olabilir” açıklamasında bulundu.
İç Güvenlik Bakanı Avi Dichter, İran’la ilgili olarak yayımlanan ABD istihbarat raporlarında bazı şeylerin yanlış olduğunu savunarak, “Bunların düzeltilmesi için Amerikalılara yardımcı olmamız gerekir” dedi.
Dichter’in, açıklamaları, Tel Aviv-Washington hattında gerilime de neden oldu. Gelişmeler üzerine İsrail Başbakanı Ehud Olmert, bakanlarını İran ve ABD istihbaratı tarafından hazırlanan İran’la ilgili son rapor konusunda konuşmamaları konusunda uyardı.
Yom Kippur benzetmesi
Amerikan istihbaratının raporu nedeniyle İsrail’in artık ABD istihbaratlarına güvenemeyeceğini ifade eden Dichter, “Rapordaki hatalar, Filistinlilerle ilişkilere çeşitli engeller çıkarabileceği gibi, bu hatalar ayrıca, bölgede yeni bir Yom Kippur savaşına neden olabilir” iddiasında bulundu.
Yom Kippur Savaşı, Mısır, Suriye ve İsrail arasında, İsrail’in en büyük bayramının kutlandığı gün olan Yom Kippur günü 6 Ekim 1973’te, iki Arap ülkesinin İsrail’e taarruzuyla başlamış ve 20 gün kadar sürmüştü. Arap ülkeleri, BM ile ABD-Sovyet görüşmelerinden bir sonuç çıkmaması üzerine sorunu ancak kendilerinin çözebileceğine hükmetmiş ve İsrail’e baskın bir savaş açmıştı. 6 Gün Savaşı’nın bir çeşit “intikamı” niteliğindeki 4. İsrail-Arap Savaşı, Araplar açısından yine “stratejik bir yenilgi” ile sonuçlanmış ve Enver Sedat liderliğindeki Mısır ile İsrail’in “barış” masasına oturmasına değin uzanmıştı.
ABD Başkanı George W. Bush’un İran’a saldırıya bahane ettiği iddiaları da çürüten raporda ise İran’ın nükleer silah geliştirme programını 2003’te durdurduğu kaydedilmişti.
‘ABD’yi ikna edemiyoruz’
“İran nükleer tehdidinin yakınlığı konusunda ABD’yi ikna edemiyoruz” diyen Dichter, İsrail dahil bölge ülkelerinin İran füzelerinin tehdidi altında olduğunu, İran füzelerinin menziline Kuzey Afrika ve Avrupa ülkelerinin girdiğini de iddia etti. Dichter, “ılımlı” diye nitelenen istihbarat raporunun, İsrail’in Amerikalılara, İran’ın nükleer tehdidiyle ilgili resmin bütününü göstermekte başarısız olduğunu kanıtladığını da ifade etti. İsrail’in, İran’a olası saldırıda inisiyatif alıp almayacağına yönelik bir soru üzerine Dichter, “İran nükleer tehdidine karşı, ABD gibi bir süper gücün tavır alması gerekiyor” diye konuştu.
Olmert’ten sus emri
Dichter’in bu açıklamaları, hükümet yetkililerini de rahatsız etti. Ordu radyosu, üst düzey bir İsrailli yetkilinin, Dichter’in açıklamalarının İsrail-ABD ilişkilerine ciddi zarar verebileceğini söylediğini bildirdi. Bakanlardan Ami Ayalon, Dichter’in Beyaz Saray’ı kamuoyu önünde eleştirmekle hata yaptığını belirtti.
İsrail Başbakanı Ehud Olmert ise, İsrail’in tavrı konusunda görüş birliğine vardığını hatırlattı, hassas ve karmaşık bir konuda ayrıca her bakanının tek tek görüşlerini dile getirmesinin yeri olmadığını belirtti.
Olmert, bu tür açıklamaların ABD ile ilişkilerine veya İsrail’in İran’a karşı yürüttüğü kampanya çabalarına bir katkıda bulunmayacağını da ifade etti.
Evrensel
