Modern zamanın emperyalist öncüsü ABD, 11 Eylül'de Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a düzenlenen saldırılara misilleme olarak Afganistan'daki hedefleri 7 Ekim 2001'de bombaladı. ABD'nin öncülüğünde, İngiliz güçlerinin de katıldığı harekâtta, başkent Kabil, Usame Bin Laden'in bulunduğu sanılan Kandahar, Celalabad ve İran sınırındaki Herat olmak üzere yoğun hava bombardımanına tutuldu.

Saldırılarda binlerce sivil hayatını kaybetti. ‘Şer Üçgeni’ kandırmacasının ilk sayfası kanla yazılmış oldu. Afganistan, Sovyet işgaline karşı direnirken ABD tarafından destek bile görmüştü. Rambo filmlerinde Sovyetlere karşı savaşırken ‘mücahid’ diye nitelendirilen Afgan savaşçılar, sadece birkaç yıl sonra dünyanın en azılı teröristleri arasında gösterilmeye başlandı. Emperyalist arzulara ne kadar hizmet edilirse o kadar ‘legal’ olunduğu tezi ise bu manzara ile kendini doğruladı. Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’nin önemli ayaklarından olan ‘Afganistan’a özgürlük götürmek’ amacı, ‘teröristlere’ karşı girişilen topyekun savaş ile başarıya ulaşacaktı. Daha sonra Irak’a özgürlük adı altında işgal harekatı başladı. Binlerce insan can verdi. Ortadoğu kan gölüne döndü.

Vakit