Irak Direnişi: Çekilene Kadar Hazır Ol'da Bekleyeceğiz

Irak Direnişi: Çekilene Kadar Hazır Ol'da Bekleyeceğiz

Direniş, gerçek anlamda bir çıkış olana kadar hazır olda bekleyecek ve kendi eylem ve duruşuna sahip olacaktır.’

Irak Direniş Grupları Koordinasyon Komitesi, Bağdat-Washington Stratejik Müzakerelerinin dördüncü turunun sona ermesi ve iki taraf arasında ABD savaş birliklerinin Irak'tan çekilmesi ve askeri danışmanların kalmasına ilişkin anlaşmanın ardından bir bildiri yayınladı.

Bu bildiride şu ifadeler yer aldı: ‘Bağdat ve Washington arasındaki stratejik müzakerelerin dördüncü turunun nihai açıklamasının çok yönlü ve üstü kapalı, muğlaklık ve eksikliklerle dolu olmasına ve diğer taraftan herhangi bir çıkış sözünden bahsedilmemesine rağmen, Irak direnişi bu diyaloğun tüm hazırlıklarını ve sonuçlarını yakından takip etti.

Parlamento kararının uygulanması Irak hükümetinin asli yükümlülüklerinden biridir, bu nedenle eğer niyet gerçek bir geri çekilme ise, bu geri çekilmenin tüm yabancı güçleri içermesi ve işgal altındaki tüm üslerin askeri teçhizatı ile birlikte Irak'a teslim edilmesi ve ayrıca, Irak'taki yabancı askeri uçuşların durdurulması gerekir.

Irak egemenliği kavramını ve bu ülkenin işgalcilerden tamamen kurtuluşunu gerçekleştirmek ve işgalcilerin yenilgisini örtbas etmek ve onları Irak topraklarında başka bir biçimde tutmak için her türlü bahaneyi reddetmek için direnişin talebi sağlam ve nettir ve direniş, Irak'ın hiçbir şekilde yabancı güçlere ihtiyacı olmadığını vurguluyor.’

Irak direnişi, Bağdat-Washington stratejik diyaloğunun dördüncü turunun ortak açıklamasındaki eksikliklere ve belirsizliklere dikkat çekti ve şunları söyledi:

‘Birincisi, bu görüşmelerden sonra yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: Güvenlik ilişkileri tamamen istişare, eğitim ve istihbarat işbirliği durumuna dönüştürülecektir.

Bu açıkça bunun işgalcileri tutmak için aldatıcı bir beyandan başka bir şey olmadığı ve sadece başlığın değiştiği anlamına geliyor.

Bu durumda direnişin konumu, özellikle güvenlik güçlerimizin onlara ihtiyacı olmadığını, yetenekli ve güçlü olduklarını önceki açıklamamızda kanıtladığımız için, herhangi bir işgal biçiminin varlığını reddetme konusunda değişmeyecektir.

İkincisi, bu stratejik diyalogun sonucunda, kasıtsız veya kasıtlı olarak, ABD'nin Irak hava sahasını işgal etmesi ve Irak’ın egemenliğinin defalarca ihlal edilmesi konusundaki herhangi bir konuşma ihmal edildi. Oysa, Amerikan işgalcilerinin 2014'ten beri tüm suç ve cinayetlerinin hava sahası üzerinden işlendiği göz önüne alındığında ve Irak hava sahası ABD’nin kontrolündeyken ve Amerikan uçakları hiçbir gözetim olmadan burada dolaşıp, Irak topraklarını işgal ederken bu ülkenin askerlerinin geri çekildiğini duyurmak anlamsız olur.

Üçüncüsü: IŞİD'e karşı savaşın başladığı 2014'ten beri Amerikalılar ve Iraklılardan ABD güçlerinin Irak'taki varlığının askeri değil, danışmanlık ve eğitim için olduğunu duyuyoruz ve yedi yıl boyunca biz hariç herkes bunu söyledi ve şimdi yedi yıl sonunda bu kuvvetlerin askeri olduğu ve daha sonraları onların görevlerini danışmanlığa dönüştürmek istediklerini açıklıyorlar

Peki Amerikan tarafı alışılageldiği gibi yedi yıldır yalan söylüyorsa neden şimdi onlara inanalım? Ve eğer bazı taraflar geçmişte danışmanlık bahanesiyle savaş güçlerinin varlığını gizlemişlerse, o zaman onları bir daha bunu yapmaktan ne alıkoyacak?

Dördüncüsü: Yıl sonunda tüm yabancı kuvvetlerin Irak topraklarından çekileceğine dair resmi bir duyuru yapılırsa ve tüm üsler boşaltılırsa, bu ayrılmanın pratikte yapıldığını kim kanıtlayacak? Ve tarafsız meclis komisyonlarının önceden uyarı yapılmadan bu üslere girmelerine ve ABD birliklerinin boş olduğunu kanıtlamalarına izin verilecek mi? Yoksa bu üsler endişe ve sürpriz yaratmak için kapalı ve korumasız mı kalacak?

Beşincisi: Amerikalı danışmanlar, ülkeden istihbarat ve casusluk toplamak ve Irak güvenlik gruplarını hedef almak için güvenlik teşkilatlarına sızmaktan başka ne önerdi?

Altıncısı: Direniş, gerçek anlamda bir çıkış olana kadar hazır olda bekleyecek ve kendi eylem ve duruşuna sahip olacaktır.’

Bahsedilen bu açıklama, Bağdat ile Washington arasındaki, ABD savaş birliklerinin 31 Aralık 2021'de Irak'tan çekilmesi gereğini vurgulayan dördüncü ve son tur stratejik müzakerelerin sona ermesinden sonra geldi.

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, Pazartesi akşamı ABD Başkanı Joe Biden ile çeşitli konuları görüşmek üzere bir araya geldi ve ABD birliklerinin 31 Aralık 2021'de Irak'tan çekilmesi gerektiğini vurguladı.

Biden ve el-Kazimi, Salı sabahı erken saatlerde Beyaz Saray'da ortak bir bildiri yayınladı ve şu ifadelerde bulundu: ‘Washington ve Bağdat, ABD birliklerinin Irak'taki varlığının bu yıl (2021) sonuna kadar sona ereceği ve ABD'nin Irak egemenliğine ve yasalarına saygı göstereceği konusunda anlaştılar.

Ancak yeni açıklamayı bir öncekiyle karşılaştıran haber kaynakları, yeni açıklamanın üçüncü turda yapılan açıklamadan farklı olmadığını ve sadece isimlerin değiştiğini bildirdi. El-Arabi el-Cedid Gazetesi çarşamba günü bu konuyla ilgili haberinde şunları yazdı: ‘Dün gerçekleşen ve 31 Aralık'a kadar askerlerin geri çekilmesini içeren ve ABD'nin Irak'taki askeri varlığının başlığını danışma ve eğitim olarak değiştiren ABD-Irak stratejik görüşmelerinin dördüncü ve son turu, yeni bir süreç ya da ABD'nin Irak'taki askeri rolünü sınırlayacak gibi görünmüyor.

Zaten 7 Nisan'da da iki taraf arasındaki üçüncü tur müzakerelerin resmi ortak açıklamasında şunlar vurgulandı: Irak güvenlik güçlerinin artan yetenekleri göz önüne alındığında, iki taraf, ABD ve koalisyon güçlerinin rolünün artık eğitim ve danışmanlık görevlerine kaydığı sonucuna varmıştır.’

Hatırlanacağı üzere Irak Parlamentosu, İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Teşkilatı Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühedis’in 3 Ocak 2020’de Bağdat Havaalanında ABD tarafından suikasta uğrayarak şehit edilmesinin ardından, ABD ve yabancı güçlerin Irak’tan çıkarılması kararını onayladı. Ancak ABD, bu kararı çiğnemekte ve Irak topraklarında kalmakta ısrar etmeye devam ediyor.