İmam Ebu Hanife:Edep(HADİS)

İmam Ebu Hanife:Edep(HADİS)

"...Cehalet, ahmaklık da gözle görülen bir yaratık olsaydı, Allah'ın yara­tıkları içersinde ondan daha çirkini görülmiyecekti."

EDEB BAHSİ


(31 Hadistir)




447/1 Cebir'in şöyle dediği rivayet edildi: Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki-«Sen ve malın- babanın kazancısın.» f1)



448/2 Ibn Ömer'in şöyle dediği rivavet edildi-savaşa katılmak

«— Annen, baban sağlar mı?» «— Evet!»

O halde, onlara hizmet yolunda savaş!» diye tenbih buyurdu.

1 Bir baba. çocuğunun mal, ile geçimini sağlayabilir. demektir.



449/3 Ziyâd'ın şöyle dediği rivayet edildi:

Nebî sallallahü aleyhi ve sellem; her müslümana, müslümanlara öğüt vermeyi emir buyurdu.»



450/4 Ebû Hüreyre'nin şöyle dediği rivayet edildi:

Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: «Allah Tealâ:»

«— (Zatî) ululuk, rida'mdır; sıfatı ululuk da. izanındır. İşte, benden bunlardan birini çıkarmağa uğraşanı Cehenneme alırım.[1]



451/5 Muhammed bin eİ-M"ünkedir et-Teymî'nin (Hz. Peygamberden ya­hut sahabeden) şu haberi aldığı kendisinden rivayet edildi:

«— Kibirli insan, başı ayaklan arasına sıkıştırılmış olarak ateşten bir tabut içerisine kapatılır. Ve ateşte kalacağı süre, bu tabuttan asla çı­kamaz.»



452/6 Ben Hz. Peygamberin yanındayken Üsâme bin Şerîk'in şöyle dediği ri­vayet edildi:

Göçebe araplar, Ona sordular:

«— Ey Allah'ın elçisi! Kula (Allah tarafından) verilen şeylerin en ha­yırlısı nedir?»

«— Güzel ahlâktır" cevabını verdi.



453/7 Hz. Aişe'nin şöyle dediği rivayet edildi: Resûiullah sallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: «Yumuşaklık, lütuf ve yardım gözle görülen bir yaratık olsaydı, Allah'­ın yaratıkları içersinde ondan daha güzeli görülemiyecektî.

Cehalet, ahmaklık da gözle görülen bir yaratık olsaydı, Allah'ın yara­tıkları içersinde ondan daha çirkini görülmiyecekti.»



454/8 Enes'in şöyle dediği rivayet edildi:

Resûlullah sallaliahü aleyhi ve sellem, beraber oturduğu kimsenin yanında dizlerini asla uzatmamiştir.

Elini tutan bir 'kimsenin elini, o bırakmadıkça, Resûlullah asla bırak­mamıştır.

Hz. Peygamberin huzurunda oturanlar 'kalkmadıkça, Resûlullah asla kalkmamıştır.

Hz. Peygamber'in (ter) kokusundan daha güzel olan hiç bir güzel 'koku bulmadım.» 

.... Bir rivayette şöyle dedi:

«Bir iş için Hz. Peygamber ile görüşmeye gelen, -kendisi bırakıp gider olmadan önce Resûlullah asla bırakıp gitmemiştir.»



(b) Bir rivayete şöyle dedi:

«Hz. Peygamber, el sıkıştığı kimsenin elini, o bırakmadıkça, bırak­mazdı.»



455/9 ibn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi:

Hz. Peygamber evindeyken, bir adam dışarıdan seslendi. Hz. Resûl(s.a.v) ona:

«— İşte geldim!» diye cevap verdikten sonra, dışarı çıkıp yanına gel­di.»



456/10 Ümeyme (Bint Rukeyka) nın şöyle dediği rivayet edildi-

«Biat etmek üzere Hz. Peygamber'e geldiğimde bana-» «- Kadınlarla ben (biat sırasında) el sıkışmam!, buyurdu



457/11 İbn Bureyde'nin babasının şöyle dediği rivayet edildi:

Resûluilah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:

«Kendisinden özür dileyen- bir müsiümanın özürünü kabul etmeyen ki­şinin bundan ötürü kazanacağı günah, «meks sahibinin günahı gibidir.» Bunun üzerine soruldu:

«— Ey Allah'ın elçisi! «Meks sahibi» nedir?» «Vergi tahsildarıdır!» buyurdu.



458/12 İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi: Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: «Müslüman- (din) kardeşi tarafından dilenen özrü kabul etmiyenin nahı «meks sahibi, yani vergi tahsildarınınki, gibidir.» .

459/13 Cabir'in şöyle dediği rivayet edildi: Nebi sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: «Birinize güzel koku getirilirse ondan alsın!»



460/14 Ebû Hureyrerrin şöyle dediği rivayet edildi:

«Yıldızlara bakarak gelecekten haber vermeyi Hz. Peygamber nehy etti.»



461/15 Cabir İbn Abdullah'ın (R.A.) şöyle dediği rivayet edildi:

Resûlullah salallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:

«Allah'a ve ahiret gününe inanan- bir kişinin hamama girmesi ancak peştima! kullanması ile helâl olur.

Avret yerlerini başkalarından gizlemiyene, Allah, melekler ve yara­tıkların hepsi lanet ederler.»



462/16 İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi:

Hz. Peygarober'in en çok sevdiği isimler, «Abdullah» ile «Abdurrahman»dır.



463/17 İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi:

Hz. Peygamber buyurdu ki:

"İyiliik eskimez ve kötülük unutulmaz.»



464/18 Cabir İbni Semüre'nin şöyle dediği rivayet edildi: «Hz. Peygamber'e geldiğimizde, meclisin bizimle son bulacağı yere otururduk.»



465/19 Ebû Saîd el-Hudrî'nin şöyle dediği' rivayet edildi: Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: «Başkalarına teşekkür etmeyen, Allah'a şükretmiş olamaz!



466/20 Ibn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi: Hz. Peygamber buyurdu ki:

•»Zulüm yapmaktan sakın. Zira zulüm, Kıyamet gününde birçok karan­lıklara sebep olur.»



467/21 Ebû Bureyde'nin şöyle dediği rivayet edildi:

Hz. Peygamber, bir kısmı ensârı, görmeye gitmişti. Bir koyun keserek Ona yemek yaptılar. Yemekten bir parça alıp çiğnemeye başladı. Bir müddet çiğnediği halde lokmayı erip yutamuyordu. Nihayet:

«— 0nu nasıl ettir?!» diye sordu.

«— Filânın koyunuydu, kesince anlaşır parasını veririz diye düşündü* ve kestik» dediler.

Hz. Peygamber:

«Onu esirlere yedirin!» emrini verdi.

Bir rivayette: Âsim ibn üleyb'in babası şöyle dedi:

'Muhammed sallallahü aleyhi ve sellemin ashabından bir tanesi ye­mek yaparak Hz. Peygamberi davet etti.

Nebî sallallahü aleyhi ve sellem, bizleri de alarak gitti. Yemeği ko­yunca, Hz. Peygamber uzanıp bir parça et aldı. Onu ağzında bir müddet çiğnedi. Fakat bir türlü yutamadı. Ağzından çıkardı ve bekledi. Bu hareke­tini görünce, biz de yemeği bıraktık. Yemek sahibini çağırdı:

«Bana şu etinden bahset!.. Nereden geldi?» diye sordu.

Cevap verdi:

.«— Ey Allah'ın Resulü! Bu, bir arkadaşımın koyunu idi. Kendisi ya­nımızda yoktu ki satın alalım. Aceleden bekliyemezdik, tutup kestik ve onu sana yemek yaptık. Geldiğinde parasını ödiyecektik.»

O zaman Hz. Peygamber, yemeğin kaldırılarak esirlere yedirilmesini emir buyurdu.»

Abdulvahid dedi ki:

«Ebû Hanife'ye sordum: Siz «Birinin malını izni olmadan çalıştıran bir kişi, kârından sadaka verir» hükmünü nereden aldınız?»

« Âsım'ın rivayet ettiği hadisten aldım» cevabını verdi.



463/22 Enes'in şöyle dediği rivayet edildi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: «Hayrın yapılmasına kılavuz olan, onu yapan gibidir.



469/23 İbn Bureyde'nin babasının şöyle dediği rivayet edildi: Resûlullah sallaliahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: «Hayrın yapılmasına kılavuz olan, onu yapan- gibidir.».



470/24 İbn Bureyde'nin babası, Hz. Peygarriber'den şu rivayeti yaptı:

Bir adam Resûlullah sallallhü aleyhi ve selleme gelerek, binek is­tedi. Hz. Peygamber:

« Seni bindirecek bir şeyim yok. Yalnız, sana binek verebilecek bi­rini göstereyim. Filân oğullarının mezarlığına kadar git. Orada ensârdan bir genç, arkadaşlarıyla atış talimi yapıyor. Yanında bir de devesi var. On­dan iste, seni ona bindirir» diye cevap verdi,

Adam çıkıp gitti; o genci arkadaşlariyte atış talimi yaparken buldu. Ona Hz. Peygamberin dediğini anlattı. O zaman genç ona, Hz. Peygambe­rin bunları söylediğine dair yemin etmesini söyledi. O da iki yahut üç ke­re yemin etti. Genç, bunun üzerine onu deveye bindirip Resûlullah (S.A.V) e getirdi. Ve olanları anlattı.-Hz. Peygamber şöyle konuştu:

« İşine dön Hayrın yapılmasına kılavuz olan, onu yapan gibidir.»



(a Bir rivayette şölye dedi:

Hz. Peygamber'e bir adam gelerek binmek için bir hayvan istedi. Şu cevabı verdi:

«— Yemin ederim ki, binmen için sana verecek bir şey yanımda yok. Ama, filân oğullarının mezarlığına kadar git. Orada ensârdan bir genci arkadaşlariyle atış talimi yapıyor bulacaksın. Ondan binek hayvanı iste. ve­rir.

Adam gitti. Hz. Peygamberin dediği mezarlığa vardı. Olanları ona an­lattı. Genç yemin verdi. Adam:

« Kendisinden başka ilâh olmayana yemin olsun ki, Resûlullah (S.A.V.) beni sana gönderdi» deyince, genç devesini ona verdi. Beraber Hz. Peygarnber'e geldiler.

Resûlullah (S.A.V) ona:

«— İşine dön! Hayrın yapılmasına kılavuz olan onu yapan gibidir» buyurdu.



471/25 İbn Bureyde'nin babasının şöyle dediği rivayet edildi: Resûluliah (S.A.V) buyurdu ki:

«En faziietli cihad, zâlim bir idarecinin katında hakkı söyliyebilmektir.



472/26 Ebü Hüreyre'nin şöyle dediği rivayet edildi:

Hz. Peygamber buyurdu ki:

«Sana bir şey danışana, en hayırlı olanı göster. Bunu yapmazsan gerçekten ona hıyanet etmiş olursun.»



473/27 Nu'man'ın şöyle dediği rivayet edildi:

Resûllah {S.A.V) buyurdu ki:

«Müminler, birbirlerini sevmekte bir vücuda benzerler. Baş hasta ol­duğu zaman, bedenin diğer uzuvları da onunla uykusuz kalır, acı çeker ve ateşlenir.»



474/28 Enes'in şöyle dediği rivayet edildi: Resûluliah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: «Cibrîl, komşuya karşı iyilik yapmanın önemi üzerinde o kadar dur­du ki (Allah) onu varis kılacak zanettim.»



475/29 Enes'in şöyle dediği rivayet edildi:

Hz. Peygamber şöyle derken işittim:

«Şüphesiz Allah, pişman- olmuş kimsenin yardım istemesini sever.»



476/30 İbn Katâde'nin söyle dediği rivayet edildi: Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: «Zamana sövmeyin! Çünkü Allah, kendisi zamandır.» [2]



477/31 Ebû Hanîfe (r.a.) nin şöyle dediği rivayet edildi: «(Hicrî) Seksen (80) senesinde doğdum. Abdullah İbn Kuvays ise, Kûfe'ye doksan dört (94) senesinde geldi. Kendisini gördüm ve konuşmala­rını dinledim. Ben o zaman on dört (14) yaşında idim. Onu söyle derken işittim:

«Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellemden işittim, buyurdu ki: «Bir şeye karşı tutkunluğun seni kör ve sağır yapar.»



478/32 Ebû Hanîfe (r.a.) in şöyle dediği rivayet edildi": «Vâsıla bin el-Eska'dan işittim dedi ki:»

«Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem'den işittim, şöyle buyurdu:Mümin  kardeşinin uğradığı felâketten ötürü sevinçli görünme! (Bakar­sın) Onu Allah, o belâdan kurtarır, seni ona duçar ediverir.»





--------------------------------------------------------------------------------

[1] Ululuk ve azamet Allah'a mahsustur. Hiç bir kul. Allah Tealâ ile bu hususta ortaklığa yeltenmemelidir.



[2] Zamanı yaratan, hayır ile şerde kutlanan O'dur.

 

İmam Ebu Hanife / MÜSNED