Abdurrahman Dilipak: Uludağ Üniversitesinde Kenevir Kongresi/HABERVAKTİ.COM

Bugün Bursa’da “2. Uluslararası Multi Disipliner Çevre ve Kenevir kongresi” Uludağ Üniversitesinde başlıyor. Kongrenin odaklanacağı nokta “Tıbbı Kenevir” konusu. Tıbbi Kenevir yasası çıktıktan sonra yönetmelik ve 2. Mevzuatların şekillenme sürecinde bu kongrenin özel ve ayrı bir anlamı var. İlim temelli, sürdürülebilir, ve uluslararası standartların da yorumlanacağı bu foruma, bir çok akademisyen, sektör aktörleri katılacak ve 2 gün boyunca bu kamuyu konuşacaklar.

Üzgünüm ama, özel sebebler sebebiyle ben katılamayacağım. Oysa Konferansın hazırlanması sürecinde kongre başkanı Prof. Dr. Ahmet Karadağ ile beraber çalışmalarımız oldu. Prof. Karadağ Bozok Üni. Rektörü iken ilk Kenevir enstitülerinden birini kuran kişi. Geçen yıl Ankara’da Ostim Üni.’de kendisi ile beraber olmuştuk. Nasib, inşallah bu kongre gelecek yıllarda da tekrarlanır ve gelecek yıllarda daha geniş bir gündem ve katılımla konuyu müzakere ederiz.

Kenevirin Tıbbi boyutu elbette çok önemli, ama sanayi, gıda, enerji, çevre, savunma boyutu daha az önemli değil. Sanayi deyince kağıttan tekstile, tekstilden inşaata, otomotiv sektörüne dünyada içine kenevir katamayacağız hiçbir şey yok.

Size, kenevir deyince, hemen “ama uyuşturucu/esrar” diyecekler. “Bıçak” deyince aklınıza cinayet aleti mi geliyor. Her hırdavatçıda yapı ve endüstriyel solventler var. Hepsi doğrudan uyuşturucu olarak kullanılabilir. Herhangi bir kırtasiyeciye gidin, resim malzemeleri bölümünde Tiner bulabilirsiniz. Ya da yapıştırıcılar bölümünde sentetik tutkallar bulabilir siniz Onların bir çoğu da doğrudan uyuşturucu olarak kullanılabilir. Her hangi bir markete, kozmetik mağazasına ya da güzellik salonuna gidin, yine doğrudan uyuşturucu olarak kullanılabilen aseton alabilirsiniz. Bu konuda sorun yok.. Kaldı ki, kimyasal uyuşturucuların insan biyolojisindeki tahribatı geri dönülemez riskler oluşturuyor. 'Esrar’da ise benzer biyolojik risk yok. Hatta Esrar onlar için bir kaçış kapısı, kurtuluş vesilesi olabilir.

Şüphesiz Kenevir’in kötü kullanımı, aklı zail eden ektisi sebebi ile Haram’dır. Her şeyin kötü kullanımı haramdır, Bıçağın da, bastonun da.

Kenevir’in ülkemiz için görmezden gelinemeyecek çok büyük bir imkan olduğunu düşünüyorum. Bana göre Kenevirin “sanayi” ya da “tıbbi” gibi kategorize edilmesi yanlış. Kenevirden Tıb / Eczacılık, Gıda, Kozmetik, Tekstil, Kağıt-Ambalaj, Petrol, Petrokimya, Savunma sanayi, otomotiv, inşaat, tarım, hayvancılık gibi tüm sektörler için kullanım alanı vardır. Tohumundan yağ elde edebilirsiniz, bu yağı sağlık için de kullanabilirsiniz, mesela Organik bazlı plastik için Hammadde olarak da kullanabilirsiniz. Kozmetik’de de kullanabilirsiniz. Petrokimya yerine alternatif bir ürün, sabun yapın, şampuan yapın, krem yapın, isterseniz traktörünüzde, otomobilinizde yakıt olarak kullanın.

Türkiye selüloz ithal ediyor, 4 ay sonra selüloz ithalatını bitirebilirsiniz. Türkiye sunta sanayi için orman ürünü granül ithal ediyor. Bunu da Kenevirden sağlamak mümkün. Türkiye bir tekstil ülkesi, Yün, Pamuk ve sentetik ip yanında kenevir lifinden yararlanmak mümkün. Kökünü yıkayıp biokütle olarak ister ekmeğinize katın, ister ısınmak için ya da endüstride yakın, isterseniz ondan tuğla yapın. 700 dereceye kadar alev almaz, depreme dayanıklı, haşerat gelmez, kurşun geçirmez, radyasyon emici. Bakın dünya çok büyük radyasyon krizi yaşıyor. Her yer röle, her evde RF var, bunların kanser ve kısırlığa sebeb olan ve aynı zamanda oksijen atomlarının frekansını değiştirdikleri için canlıların yeteri oksijen alımına engel olan olumsuzluklardan kurtulabilmemiz için her yere kenevir ekmemiz gerek, herkesin kenevir ürünlerini kullanması gerek. Çünkü Kenevir ormandan daha fazla oksijen sağlar ve 4 ayda olgunlaşır.

Tedavi. Olmak isteyen uyuşturucu kullanıcılarına doktor gözetiminde ve kontrolünde SGK üzerinden ücretsiz THC verelim ve “Esrar” üzerinden vurgun yapan uyuşturucu baronlarının önünü keselim. İnsanımızı Bonzai’den, kimyasal uyuşturuculardan, Metanfetamin ve türevlerinden kurtaralım. Elimizi çabuk tutalım, yoksa Siber uyuşturucular üzerinden bir nesli uyuşturucu bağımlısı yapacaklar.

“Esrar” dedikleri dişisinin tepe filizinden elde edilen THC ve ayrıca doğrudan uyuşturucu özelliği olmayan CBD tıp alanında geniş uygulama alanı olan kanser ve daha bir çok hastalığa karşı, psikolojik sorunların tedavisi ile ilgili büyük imkanlar ve fırsatlar sunmaktadır. Bu şekilde koruyucu sağlık yanında olduğu gibi, tedavi amaçlı da kullanılabilecek bir üründen söz ediyoruz. Ekonomiye hem ithalatın frenlenmesi ve hem de ihracat imkanları ile çifte doping sağlayacaktır.

Kenevir uyuşturucu özelliği itibarı ile diğer tüm uyuşturuculara nisbetle en alt seviyededir. Ve bunun yanında uyuşturucudan kaçış için, kurtuluş için bir kapı olarak da kullanılabilir. Bu günkü sistem mafia’nın işine yaramaktadır. Uyuşturucu ya da esrar kullanıcıları, mali kaynak sağlamak için torbacılık da yapınca hapse girmektedirler. 70.000 e yakın kişi bu şekilde halen Ceza evindedir. Bunlar dışarı çıkınca evlenme şansı da yok, iş bulma şansı da. Mafia için “ucuz eleman” olacaklardır. 70.000 yerine almaları gereken 70 kişiyi içeri alsalar uyuşturucu sektörüne gerçekten ağır bir darbe vurmuş olurlardı. Çok sayıda gözaltılı uyuşturucu operasyonları bu anlamda bana “dostlar alışverişte görsün” kabilinden işler gibi geliyor.

Ülkemizde her yıl endüstriyel değeri milyarlarca TL’yi bulan kaçak ekim yakarak imha ediliyor. Oysa bunlar kontrollü bir şekilde ön elemeden geçirilerek, yağ, hayvan yemine, lifi tekstil, selülözü kağıt sanayi, hatta savunma sanayi için kullanılabilir. Kenevir kompoziti demirden daha dayanıklıdır. Bu iş görev olarak TİGEM e ya da sertifikalı üreticilere, Üniversitelerin kenevir enstitülerine ya da TÜBİTAK’ın destek verdiği ARGE çalışmalarında kullanılabilir. Bio-Kütlesi her şekilde kullanılabilir ve buradan uyuşturucu ile mücadele konusunda rehablitasyon merkezlerine ciddi bir kaynak oluşturulabilir. Keneviri yakmak yapılabilecek en kötü iştir. Bu vesile ile sadece kenevir yakılmıyor, toprak da, topraktaki canlılar da zarar görüyor. Dumanı hava kirliliğine de sebeb oluyor.

Esasen Bonzai yerine Kenevire erişimin kolaylaşması Kimyasal uyuşturucuların önüne geçmek açısından önemli bir imkan oluşturacaktır.. Kenevir ürünlerinin bağımlılarının tedavisi daha kolay ve kriminal risk katsayısı çok daha küçüktür. Keneviri yasaklatmak isteyenler, aslında kaçtıklarını zannettikleri şeye doğru koşuyorlar, Mafyanın ve kimyasal uyuşturucunun farkında olmadan önünü açmış oluyorlar.

Kenevirin tarım ve hayvancılıkta doğrudan ve dolaylı faydaları vardır. Bakın Buzağı ölümlerin de çözüm CBD’de, hayvanlıkta kene tehdidi, temizlik ve pis kokudan kurtulmak için kenevir granülünden yararlanılacağı gibi, hayvan yemine kenevir katarak aslında bir çok hastalığa karşı koruma sağlayabilirler. Kümesler için de aynı durum söz konusu.

Bütün canlılar için oksijen kaynağı olmasının yanında mutluluk hormonu salgısına yardımcı olan bir üründen söz ediyoruz. Bütün tarımsal ve hayvansal kaynakların rekolte ve kalitesini artıracaktır, bal dahil.. Peptisit ve Zirai ilaç kullanımına ihtiyaç duyulmayacaktır, çünkü kenevir olan yere haşerat gelmez. Onun içinde hem zirai zehir kullanma gereği kalmaz, hem de zirai zehirlerin gıda zinciri içinde insanlara verdiği zarar riskinden ve maliyetinden kurtulmuş oluruz.

Belediyeler vahşi çöp-moloz döküm alanlarındaki mikrob ve pis konuyu, haşerat sorununu alana Kenevir ekerek çözerken aynı zamanda toprak ıslahı da yapmış olurlar.

Bugünkü mevzuata göre Kenevir tarımı, Afyon tarımından daha zor, yasal şartlara bağlı bir konudur. Bundan vazgeçilmesi gerekir. Bu günkü uygulama ile, kalite ve verimlilik azalır, sektörün kar marjı düşer, rekabet şansı azalır ve yatırımcı bulmak zorlaşır.

Keneviri havacılıkta, savunma sanayinde, Denizcilikte aklınıza gelecek her alanda kullanabilirsiniz. İlaç istemez, gübre istemez, çapalama, budama istemez. Ona düşmanlık etmeyin yeter. O size bütün bunları ve daha fazlasını verecektir.

İklim yasası ve karbon ayak izi projesine destek veren bazı lobilerin, kendi ülkelerinde kenevir ekimi ve kullanımı serbest bırakılırken, bu çevrelerin ülkemizde Kenevir karşıtlığını anlamak mümkün değildir. Kenevir bir ormandan daha fazla oksijen salgılar. Kenevir ürünlerin üretiminde karbon salınımı en alt düzeydedir. Şu an ülke ekonomisinin içinde bulunduğu şartlarda Kenevir bu anlamda bir can kurtaran simididir. Kenevir, insan, hayvan ve bitkiler için sağlık ve mutluluk kaynağıdır. Kenevir risk değil, imkandır, fırsattır.

Başından beri Kenevir konusunun ülke ekonomisine kazandırılması yönündeki çabalara destek oldum ve bundan sonra da destek olmaya devam edeceğim. Son yasa tasarısı bu anlamda doğru yönde ileri doğru küçük bir adım da olsa önemli bir gelişme. Bu konuda “Evet ama yetmez”. Konunun korkulardan çok, umutla yeniden “efradına cami, ağyarına mani olacak şekilde” ele alınması gerektiğine inanıyorum. Ama sanırım birileri siyasileri korku senaryoları ile baskılıyor. Bürokrasi ise, kendi başını ağrıtmayacak bir mevzuat için akademisyenlerden görüş toplamaya çalışıyor. Aslında bu şekilde, bu güne kadar olduğu gibi çözüm üretelim derken sorun üretmiş olacaklar.

Kim bu konuda, Allah (cc) rızası için samimiyetle, ülke insanı ve ülke ekonomisi için sağlık ve ekonomi sağlayacak böyle önemli bir konuda işi istismar etmeden ve sulandırmadan bir şeyler yapıyorsa, Allah onlardan razı olsun. Bir hatırlatma: Herkes bu dünyada, yapıp ettiklerinden, yapmaları gerekirken yapmadıklarından ve söylemeleri gerekirken söylemediklerinden hesaba çekilecek. Hakkın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli olan Adil şahid’ler olalım inşallah. Selam ve dua ile.