Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

İçeride kucaklaşamayanlar dışarıya karşı kenetlenemezler!

Daha basit bir ifadeyle, evinin içini

düzene koyamayanlar uzunca sefere

çıkamazlar, gözleri hep arkada kalır,

akılları fikirleri geride bıraktıkları evleri

üzerinde yoğunlaşır.

Hanımıyla annesini; oğlunu, kızını,

gelinini birbirleriyle kavgalı ve gergin

bir durumda bırakıp giden birisi böyle

bir durumda bazen yarı yoldan döner

gelir, hatta düşündüğü o sefere hiç

çıkamaz.

Halbuki bazen sefere çıkmanın çok

elzem ve hayat memat meselesi

olduğu durumlar olur.

Emperyalist kuşatma çemberinde

bulunan Türkiye şu anda böyle bir

sancılı durumu yaşamaktadır.

Mutlaka dışarı çıkması hatta ayağının birisinin

hep dışarıda olması gerekiyor.

Bunu yapabilmesi için öncelikle ve tez

zamanda içeride bir kucaklaşma

gerçekleştirmesi gerekiyor hem de çok

gecikmiş bir kucaklaşma.

Fakat unutulmamalıdır ki, ciddi anlamda

toplumsal bir kucaklaşmanın olmazsa

olmaz şartı da adalettir. Sistem eğer

toplumun bazı kesimlerinin haklarını

gasp etmiş durumdaysa o kesimlerle

nasıl kucaklaşabilir ki?

Sizlerin de izlediğiniz gibi iktidar

cenahıyla bazı kesimler arasında şu ana

kadar olmayan birtakım

ziyaretleşmeler, gidiş geliş ve

görüşmeler oluyor.

Acaba bu bir kucaklaşma düşüncesi mi

yoksa kısa menfaat paslaşmaları mıdır

göreceğiz. Gönül ister ki bu kıpırdamalar dar

alanda ve geçici olarak değil bütün

kesimleri kapsayacak çapta olmasıdır.

Daha açık konuşalım; bu devlet, bu

sistem ülkede yaşayan bütün kesimlerle

problemlidir. Evini bu halde bırakarak

nasıl sefere çıkabilir?

Elbette biz bu kadarcığına da seviniriz,

Mecelle’de bir kaide vardır; “Bir şey

tamamen elde edilemezse tamamen de

terk edilemez”

Yeter ki bu küçük ve geçici bir menfaat

paslaşması olmasın!

Selam ve dua ile!

Bu yazı toplam 291 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar