Hamas İsrail'le Niçin Ateşkes İmzaladı?

Hamas İsrail'le Niçin Ateşkes İmzaladı?

“İsrail’in ateşkes isteği direnişin füzelerinin etkisini en iyi şekilde göstermektedir. Füzeler Olmert’in başını kırdı ve onlar bu ateşkesle direnişe boyun eğdiler. Artık Arapların ve İslam Ümmeti’nin yenilgi devri kapanmıştır.”

Hamas'la İsrail arasında gerçekleşen ateşkes antlaşması 19 Haziran Perşembe sabahı saat 06.00'dan itibaren yürürlüğe girdi. Biz de bu gelişme üzerine Türkçe'ye çevrilen kitapları nedeniyle Türkiyeli okur-yazarlar tarafından yakından tanınan Hamas'ın en önemli isimlerinden Dr. Nevvaf Tekruri ile Suriye'nin başkenti Şam'da ilgiyle okuyacağınızı düşündüğümüz bir görüşme gerçekleştirdik. İlim adamı kimliğinin yanında mücadeleci yönüyle de tanınan Dr. Tekruri, ayrıca İsrail-Suriye görüşmeleri, olası bir İran-ABD savaşı ve uzmanlık alanı olan istişhadi eylemler hakkındaki sorularımızı da cevapladı"

ADEM ÖZKÖSE-ŞAM
a_ozkose@yahoo.com


-Hamas İsrail'le niçin ateşkes yaptı? Bu ateşkesin gerekçeleri nelerdir?

Ateşkes isteği ilk olarak HAMAS'dan değil; İsrail'den geldi. İsrail'in böyle bir istekte bulunmasının nedeni ise Filistin direnişi karşısında düştüğü acziyettir. Filistin Halkı kuşatılıp muhasara altına alındı ve İşgal Devleti İsrail, bu kuşatma aracılığıyla halkımızı ve Hamas'ı teslim almak istedi. Fakat halkımız teslim olmadı ve Hamas'la birlikte mücadeleye devam etti. Bütün dünya muhasara altında olsalarda Filistinli direnişçilerin İsrail'i nasıl füze yağmuruna tuttuğuna şahit oldu. Yüzlerce Yahudi yerleşimci, direnişçilerin füzelerinden korktukları için işgal ettikleri toprakları terk etti. İsrail Filistin topraklarında yapmış olduğu saldırı ve tutuklamaların kendisine zarar olarak geri döndüğünü görüyor. Çünkü İsrail Ordusu artık işgal edilen topraklarda yaşayan hiçbir Yahudi'yi direnişin öfkesinden ve füzelerinden koruyamıyor. İsrail'in ateşkes isteği direnişin füzelerinin etkisini en iyi şekilde göstermektedir. Füzeler Olmert'in başını kırdı ve onlar bu ateşkesle direnişe boyun eğdiler. Artık Arapların ve İslam Ümmeti'nin yenilgi devri kapanmıştır. Bundan sonra tarih kitapları İslam düşmanlarının hezimet öyküleriyle dolacak.

"ATEŞKES GAZZE'YE NEFES VERECEK"

- İsrail'in, direniş karşısında zor durumda kaldığı için ateşkes talebinde bulunduğunu söylediniz. Hamas direniş karşısında zor durumda kalan İsrail'in üzerine daha fazla gitmek ve direnişi daha etkili hale getirmek yerine niçin İsrail'in ateşkes teklifini kabul etti? Hamas'ın bu ateşkesteki menfaati nedir?

Çünkü Filistin Halkı'nın da böyle bir ateşkese ihtiyacı vardı. Filistinliler uzun zamandır kuşatma altında. Gazze Halkı gıda sıkıntısı nedeniyle zor günler yaşıyor. Bu ateşkes halkımıza rahat bir nefes aldıracak ve kuşatma altındaki insanlar güç toplayıp mücadelelerine aynı şekilde devam edecekler. Bu ateşkes hem bizim, hem de düşmanımız için ihtiyaç haline gelmişti. Hamas onların istedikleri hiçbir şartı kabul etmedi. Fakat İşgal Devleti İsrail Hamas'ın istediği pek çok şartı kabul etmek zorunda kaldı. Bazıları bizim bu ateşkesle İsrail'e teslim olduğumuzu iddia ediyor, bu iddia çok büyük bir iftiradır. Çünkü bu ateşkes açık bir zaferdir ve ateşkes maddeleri arasında direnişe zarar verecek hiçbir madde de yoktur. İsrail'in tek isteği ateşkes boyunca onlara füze atmamamız.

-Hamas'a yönelik eleştiriler daha çok İsrail'le herhangi bir antlaşma yapmanın dinen caiz olmadığını savunanlar tarafından dillendiriliyor. Hamas'ın yaptığı ateşkesin dini refansları nelerdir?

Biz İsrail'le herhangi bir antlaşma yapmadık. Sadece ateşkes yaptık. Tıpkı Peygamber efendimizin Hudeybiye'de yaptığı gibi. Ayrıca Selahaddin Eyyübi savaşlar esnasında tam 30 sefer düşmanlarıyla ateşkes yapmış. Ateşkes başka bir şey, antlaşma başka bir şeydir; bu farka dikkat etmek lazım.

-Başta İslami Cihad olmak üzere Filistin'deki diğer direniş grupları bu ateşkese nasıl bakıyor? Ayrıca Filistin Halkı Hamas'ın İsrail'le yaptığı ateşkesi destekliyor mu?

Hamas ateşkes kararını kendi başına almadı ve ateşkes görüşmelerinin her aşamasında diğer direniş gruplarına görüşmelerle ilgili bilgi verdi. Ayrıca bu ateşkes başta İslami Cihad olmak üzere diğer direniş gruplarının da desteği alınarak yapıldı. Filistin'deki bütün direniş grupları ateşkesin şartlarına uymak için bize söz verdiler. Filistin Halkı da bu ateşkesi destekliyor ve ateşkesi bir zafer olarak görüyor. Çünkü bu ateşkes halkımızın çıkarı içindir. Allah'a Hamd olsun ki şu an Filistin'deki halkımızın ihtiyaç duyduğu erzakların çoğu temin edildi, haftaya da geri kalan erzaklar temin edilecek.

"İSRAİL'LE ASLA BARIŞ YAPMAYIZ"

- 6 aylık ateşkes süresince bir sorun çıkmazsa ateşkesin ardından İsrail'le barış görüşmeleri başlayabilir mi?

Hayır. Biz Siyonistlerle topraklarımızı terk etmedikleri sürece asla barış yapmayacağız. İsrail'le barış yapmak İslam fıkhına göre de caiz değildir. Yahudiler Filistin'i terk edene kadar onlarla savaşacağız. Hamas direnişi asla bırakmayacak, çünkü Hamas'ı destekleyen halk tercihini direnişten yana yapmıştır. Bu 6 ayın sonunda duruma bakılır, yeni bir ateşkese ihtiyaç varsa ateşkes tekrarlanabilir. Fakat barış asla olmaz. Çünkü Hamas'ın amacı İsrail'le barış yapmak değil; bu işgali sona erdirmektir.

-Bazı Arap Gazeteciler bu ateşkes sürecinde Hamas'ın elinde esir olarak bulunan Yahudi Asker Şalit'in serbest bırakılacağı tezi üzerinde duruyor. Böyle bir şeyin gerçekleşme ihtimali var mı?

Hamas karşıdan çok büyük bir şey almadan Şalit'i asla İsrail'e vermeyecek. Biz Şalit'e meraklı değiliz, yanımızda kalmasını da istemiyoruz. Fakat; İsrail bizim istediğimiz Filistinli esirleri serbest bırakmadığı sürece Şalit asla hür olamaz. Ayrıca Şalit'le ilgili görüşmeler bu ateşkes dahilinde değil, başka bir görüşme dahilinde değerlendirilebilir.

- Hamas 1 seneyi aşkın bir süredir Gazze'yi yönetiyor. Bu 1 sene içinde Gazze'de neler değişti?

Hamas Gazze'nin yönetimini ele geçirmeden önce Gazze'de emniyet yoktu. Fakat şu an Gazze'de tam bir güven ortamı var ve Gazze'ye şu an yoğun bir İslami hava hakim. Namaz kılanların sayısı her geçen gün artıyor, küçük büyük herkes Kur'an-ı ezberlemek için büyük bir çaba gösteriyor. Hamas Filistin halkına İslam'ın güzelliklerini gösteriyor. Başbakanımız İsmail Heniye başkanlık sarayı yerine tıpkı diğer Gazeliler gibi 2 odalı bir kamp evinde yaşamını sürdürüyor. Hamas Gazze'de insanlara şu an İslami Yönetimi sevdiriyor. Bunu yaparken eğitim ve davet yolunu kullanıyor. Siz buraya Gazze'den Filistinli bir genç getirin. Ben iddia ediyorum ki o genç 2 hafta içinde Gazze'ye geri dönmek isteyecek. Bu gence "niçin geri dönüyorsun orada sıkıntı var, Gazze muhasara altında" dediğinizde, size " Evet dedikleriniz doğru. Fakat Gazze'de İslam, adalet ve onur var" diye cevap verecektir.

"İSRAİL GOLAN'I VERMEZ"

-İsrail ve Suriye arasında şu an Golan Tepeleri üzerinden barış görüşmeleri yapıyor. Sizce sonuç ne olur? İsrail Golan Tepeleri'ni Suriye'ye verir mi?

Biz Filistin'in özgür olmasını istediğimiz gibi, Afganistan'ın, Irak'ın, Çeçenistan'ın, Somali'nin ve Golan Tepeleri'nin de özgür olmasını istiyoruz. Biz bir ümmetiz ve İslam Coğrafyası'nın hepsi bizimdir. Bu görüşmelerin sonunda Golan Tepeleri Suriye'ye verilirse bu bizi sevindirir. Fakat ben İsrail'in böyle bir adım atabileceğini sanmıyorum. Özellikle böyle bir dönemde. Çünkü Olmert çok zayıf bir yönetici. Şaron bile Omert'ten çok daha güçlü olmasına rağmen halktan çekindiği için Golan'ı Suriye'ye veremedi. Ayrıca İsrail Halkının yüzde 75'i Golan'ın verilmesine karşı çıkıyor.

-İsrail, Golan Tepeleri'ni Suriye'ye vermek için ön şart olarak Hamas liderlerinin Suriye'den çıkarılmasını öne sürüyor. Böyle bir durum gerçekleşebilir mi?

Hayır, sanmıyor. Çünkü Suriye Hamas'ın ve direnişin en sadık dostlarındandır.

-Türk Hükümeti'nin İsrail ile Suriye'yi barıştırma çabaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Biz inanıyoruz ki Türk Hükümeti işgal edilmiş toprakların geri alınması için çabalıyor. İnşallah Türkiye'nin çabaları Suriye için faydalı olur.

-ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice, çözüm olarak Arap Ordularının Gazze'ye girip Mahmud Abbas'ın Filistin'i yönetmesi formülünü savunuyor. Bu formüle nasıl bakıyorsunuz?

Öncelikle böyle bir şeye Rice veya Bush karar veremez, buna ancak halkımız karar verebilir. Arap Ülkelerine düşen Amerika'nın emriyle Filistin'e asker göndermek değil, Filistin'deki işgale çare bulmaktır. Biz Rice'ın bu formülüne karşı çıkıyoruz.

" İRAN'A SALDIRI ÇOK ZOR"

-İsrail geçen hafta büyük bir tatbikat yaptı. Bu tatbikatın İran'a yapılacak saldırı öncesi bir sinyal olduğu yönünde Arap Basını'nda haberler çıkıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? İsrail ve Amerika yakın bir tarihte İran'a saldırabilir mi?

Şu an hem İsrail, hem de Amerika direniş karşısında büyük bir sıkıntı içinde. Ayrıca Amerika'da yakın bir tarihte seçimler de yapılacak. Böyle bir dönemde Amerika İran'a saldırmaya cesaret edemez. İsrail bir delilik yapıp da böyle bir saldırıya kalkışırsa, İran İsrail'e gereken cevabı verir. Çünkü İran'ın yeterince gücü ve silahı var. Ayrıca İsrail şu an İran'ın füzelerinin menzilinin içinde. İsrail eğer bir delilik yaparsa canının fena halde yanacağını biliyor.

-İsrail bu ateşkes esnasında herhangi bir saldırı yaparsa ne yapacaksınız?

Ne Hamas, ne de diğer direniş hareketleri Siyonistlerin yapacakları herhangi bir saldırı karşısında sessiz kalmayacaklar. Eğer ateşkesi ihlal ederlerse Siyonist düşmana en ağır şekilde karşılık vereceğiz. Onlar bu ateşkesi zor durumda oldukları için yaptılar. Bu nedenle şu an antlaşmayı bozacak bir eylemde bulunacaklarını sanmıyorum.

-Siz Türkiye'de daha çok İştişhad eylemleri üzerine yazdığınız kitap nedeniyle tanınıyorsunuz. Bu nedenle size bu meseleyle ilgili de soru sormak istiyorum. Irak'ta aralarında kadın ve çocukların da hayatını kaybettiği canlı bomba eylemleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

İştişhad eylemleri sadece işgalci güçlere karşı yapılabilir. Bu eylemler bizden olan kadın ve çocukların ölmesine neden oluyorsa bu iştişhadi eylem değil, bir cinayettir. İslam Fıkhı böyle bir yönteme asla izin vermez. Karşınızdaki insanlar gayri Müslim bile olsalar, işgalci olmadıkları müddetçe onlara saldıramazsınız. Biz Yahudilerle, Yahudi oldukları için değil; işgalci oldukları için savaşıyoruz. Cihad sadece silah alıp onu kullanmak değildir. Cihadın zeki bir şekilde tasarlanması ve İslam'ın cihad fıkhına birebir uyulması gerekiyor.

"ABDULHAMİD'İ UNUTMADIK"

-Hamas'ın ileri gelen isimlerinden biri olarak Türkiye Halkı'na mesajınız nedir?

Türkler Filistin'i, Filistin de Türkleri çok özledi. İnşallah Türkler tekrar Filistin'e dönerler ve orada Allah'ın hükümleriyle hükmederler. Biz sizin dedeniz Abdulhamid'i iyi biliyoruz ve onu hiç unutamıyoruz. Çünkü Abdulhamid'in duruşu şerefli bir duruştu. O Yahudilere dedi ki; "Ben Filistin'i size veremem. Çünkü o benim mülküm değildir. Filistin İslam Ümmeti'nin, şehitlerin, atalarımızın mülküdür" Abdulhamid tahttan düşürülse bile Ümmetin hakkını savundu ve şerefli konumu en zor şartlarda da sürdürdü. Bugün Filistin'de nasıl İzzettin Kassam Tugayları varsa, bir gün gelecek Abduhamid Tugayları da kurulacak. Türkiye Halkı dedeleri Abdulhamid'in yolunu sürdürmeli ve kadın, çocuk yaşlı herkes Filistin davasına sahip çıkmalı.

-DR. Nevvaf Tekruri kimdir?


1965 yılında Nablus yakınlarındaki bir köyde doğan Dr. Nevvaf Tekruri ilk ve orta okulu köyünde, liseyi Nablus da, Üniversiteyi de El Halil'de İslam Hukuku alanında eğitim yaparak bitirdi. 1991'de Ürdün Üniversitesi'nde İslam Fıkhı alanında mastırını tamamlayan Dr. Tekruri, daha sonra Filistin'e dönerek çeşitli üniversitelerde İslam Fıkhı alanında dersler vermeye başladı. 1992'nin son aylarında İsrail Askerleri tarafından tutuklanan Dr. Tekruri, yakın arkadaşları Abdulaziz Rantisi, Mahmud Zahar ve İsmail Heniye ile birlikte Merci Zuhur'a sürgüne gönderildi. 1 yıl sürgünde kalan Dr. Tekruri, Hamas'daki arkadaşlarının isteği üzerine 1994 yılında Suriye'ye geçti. Filistin ve İslam Fıkhı üzerine bir çok çalışması bulunan Dr. Tekruri'nin Mal ile Cihad ve İştişhad Eylemleri isimli 2 kitabı geçtiğimiz yıllarda Türkçe'ye kazandırıldı. Hamas'ın teorisyenlerinden ve etkili liderlerinden biri olarak kabul edilen Dr. Tekruri şu an Şam'da yaşıyor.

Gerçek Hayat