Emin Güneş : Katil Amerika’nın Son Silahı DAİŞ!

Emin Güneş : Katil Amerika’nın Son Silahı DAİŞ!

Hürseda Haber Yazarı Emin Güneş'in yazısını iktibas ediyoruz

Mel’un Amerika’nın en büyük melaneti Atom bombasını bulması ve bir bomba ile on binlerce çocuk, kadın, yaşlı hasılı asker olmayan insanı Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombalarıyla acımasızca katletmesidir. Katil o kadar vahşi ki bombaların atılmasından önceki hazırlıklar insanı adeta dehşete düşürüyor. Önce bombaların atılacağı yerlere hava saldırıları durdurulup buraların bombalanmayacağı fısıltısı yayılarak daha çok insan göçünün bu bölgelere yapılması sağlanıyor, sonra en yoğun nüfusun dışarıda olduğu saatler nükleer bombanın atılma saati olarak seçiliyor.

İnsanlık tarihinde bundan daha korkunç bir silah icat edilebilir mi?! Bundan alçakça ve adice bir saldırı olabilir mi diye düşünürken alçak Amerika’nın en son silahı ile dehşete düşüyorsunuz. Amerika’nın son model en tehlikeli ve en iğrenç silahı DAİŞ!

Bu silah, insanlık tarihi boyunca savaşlarda dahi korunan, asla hedef alınmayan mabetleri özellikle “Allah’ın evi” olarak bilinen camileri hedef alıyor. Amerikalıların en yoğun şehirleri en yoğun saatlerde bombalaması gibi bu katliam makinası da camilerin en yoğun olduğu Cuma namazlarında Müslümanları bombalarla paramparça ediyor. Bununla en çok huzur ve güven merkezi olarak bilinen Allah’ın evlerinin güvensiz olduğu, buralardan uzak durulması mesajı veriliyor.

Amerika’nın tarihi boyunca yaptığı en zekice en vahşi icadı bu olsa gerek. Zira bu silaha karşı önlem almak adeta imkânsız. Cami bombacısı cami cemaatinin en muttakileri gibi bir şekil ve surete sahip, Sufi görünümlü şeytan!

Atom bombası, insanları inançlarına göre tasnif etme kabiliyetine sahip değildir. Hedefteki meskûn mahalde hangi din ve inançtan olursa olsun herkesi öldürür. Ancak bu öyle değil! Özellikle Müslümanları hedef alan bir silah. Müslümanlar içinde Şiilere öncelik verdiği doğrudur ancak sadece bu mezhep mensuplarını öldürdüğü de söylenemez. Suriye’de kendi cephe ve silah arkadaşlarından binlercesini katlettiler. Öyle dehşet bir silah ki mucidine muhalif olanları biliyor, seçiyor ve katlediyor.

Ümmetin gözbebeği hükmünde olan Şii/Sünni bütün Müslümanların üzerlerine titrediği Hamas mücahitlerini acımasızca katleden İsrail’den sonraki tek silah!!!

Bu silah öyle kodlanmış ki Amerika için tehdit olan her yapıyı hedef alıyor. Son zamanlarda en acımasız katliamlarına Taliban ve yönetimini eklemesi manidardır.

Büyük Şeytanın son model ve nükleer, biyolojik, kimyasal silahlardan daha korkunç silahının en son kullanıldığı mekân İran Şiraz'daki Şah Çerağ türbesi. Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki iki camiye cuma namazı sırasında yapılan saldırıya ne kadar benziyor. Katliam videolarını tekrar izledim. Şiraz'daki katliamın faili ile Yeni Zelanda katliamının faili Brenton Tarrant ruh ikizi gibi.

Bu menfur eylem bir kez daha göstermiştir ki en vahşi hayvan dahi vahşette “insan” denen bu yaratığa ulaşamıyor. Sadece katil değil onun bu eylemi ile sevinçten coşan, mutluluk naraları atan, dans edip tepinen varlıklara da “insan” denilmesi gerçekten insanı insanlığından utandırıyor.

“Ve mekeru ve mekerallah vallahü hayrul makirın” (Ali İmran 54)

Onlar (İsrailoğulları) bir tuzak kurdular ve buna karşılık Allah da bir tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. (Emin Güneş - Hürseda Haber)