El Zeydi'nin ailesi ile ilginç röportaj

El Zeydi'nin ailesi ile ilginç röportaj

Ayakkabılara ödenecek parayla Bağdat’a ve Gazze’ye birer yetimhane inşa ettireceğiz. Bu fikri bize Muntazar verdi.

Adem Özköse / Gerçek Hayat

Muntazar el Zeydi'yi bütün dünya Irak'ta düzenlenen bir basın toplantısı esnasında Bush'a fırlattığı ayakkabılarla tanıdı. El Zeydi ve ayakkabıları bir anda başta Iraklılar olmak üzere yeryüzündeki bütün mazlum halkların sembolü haline geldi. El Zeydi şu an Arap Dünyası'nın en büyük kahramanları arasında sayılıyor ve başta Arap Basını olmak üzere Dünya Basını Zeydi ile ilgili gelişmeleri son derece yakından takip ediyor. El Zeydi'ye geçtiğimiz haftalarda da Irak Mahkemesi tarafından 3 yıl hapis cezası verilmişti. Biz de el Zeydi'nin kardeşlerini bulup Zeydi ile ilgili merak edilenleri konuştuk. Sizleri Türk Basını'nda kapılarını ilk defa Gerçek Hayat'a açan Zeydi'nin ailesi'nden Uday Zeydi'nin sorularımıza verdiği cevaplarla baş başa bırakıyoruz.

Kardeşiniz Muntazar el Zeydi Bush'a ayakkabı fırlattı ve bir anda Arap Dünyası'nın özellikle de Iraklıların kahramanı haline geldi. Fakat kamuoyu Zeydi'yi çok yakından tanımıyor. Sohbetimize Zeydi'yi tanıyarak başlayabiliriz.

Muntazar el Zeydi 1979 yılında Bağdat'ta doğdu. İlkokul ve liseyi Bağdat'ta okudu. Biz fakir bir aileydik bu nedenle diğer kardeşlerim gibi Muntazar da ailemizin geçimine katkıda bulunmak için bir taraftan eğitimini sürdürdü, diğer taraftan da Bağdat'ta inşaatlarda çalıştı. Muntazar liseden sonra üniversiteyi kazandı ve Bağdat Üniversitesi'nin teknoloji bölümünden mezun oldu. Üniversiteyi bitirdikten sonra ise gazeteciliğe başladı. Bush'a ayakkabı fırlattığı anda da Bağdat Televizyonu'nda muhabirlik yapıyordu.

Zeydi Bush'a ayakkabı fırlatmadan önce böyle bir eylem gerçekleştireceğini size haber verdi mi?

Hayır, bize haber vermedi. Fakat gazetecilik esnasında şahit olduğu olaylar nedeniyle Bush'a ve Amerikalı Askerlere karşı bir hayli öfkeliydi. Bu nedenle sürekli olarak "Amerikalılara iyi bir ders vermek gerekir" diyordu. Kardeşim gazetecilik yaptığı esnada haberini yaptığı iki olaydan çok etkilenmişti. Hatta bu olayları bize anlatırken ağlamıştı.

MUNTAZAR'I ETKİLEYEN İKİ OLAY

Neydi bu olaylar?


İlk olay 2006 yılında Bağdat'ın güneyindeki Mahmudiye'de gerçekleşen bir olaydı. 5 Amerikan Askeri, Cenabi Ailesi'nin evine baskın düzenleyip 14 yaşındaki Abir Cenabi'ye tecavüz ettikten sonra olaya şahit olan kızın annesini, babasını ve 7 yaşındaki kardeşini öldürmüşlerdi. Bu olay hepimizi olduğu gibi kardeşimi de yıktı. Diğer olay ise geçen Mayıs ayında gerçekleşti. Bağdat'ın Batısı'ndaki Rıdvaniye'de ABD Askerlerinin kurşunlarıyla delik deşik olan bir Kur-an bulunmuştu. Muntazar bu olayı da haberleştirmişti ve o gün işten eve döndüğünde çılgınlar gibiydi. Kur-anı Kerim'e karşı yapılan bu hakaret kardeşimi çok üzmüştü ve Muntazar gördüklerini bize gözyaşları içinde anlattı. Muntazar 3 sene önce gazeteciliğe başlamıştı. Bu 3 sene içinde şahit olduğu olaylar kardeşimin psikolojisini ve kişiliğini bir hayli değiştirdi. Daha önceleri neşeli birisiydi; gazeteciliğe başladıktan sonra düşünceli, gergin, hatta öfkeli biri haline geldi. Sonunda da bu olay gerçekleşti.

Zeydi'nin Bush'a ayakkabı fırlattığını öğrendiğinizde tepkiniz ne oldu?

Olayı ilk olarak Muntazar'ın kameramanlığını yapan Ahmet Aziz Cebbar'dan duyduk. Ahmet Aziz Cebbar beni telefonla aradı ve; "Muntazar Amerikan Başkanı'na ayakkabı fırlattı; çabuk televizyonu aç" dedi. Önce inanamadım, Ahmet'in şaka yaptığını düşündüm. Daha sonra televizyonu açınca Muntazar'ın Bush'a ayakkabı fırlattığı görüntüyle karşılaştık.

"MUNTAZAR'LA GURUR DUYUYORUZ"

Bu görüntüleri ilk seyrettiğinizde neler hissettiniz?

Bir çok duyguyu bir anda yaşadım. Bir Iraklı olarak Muntazar'la gurur duydum; çünkü Muntazar ülkemizi işgal edenlere iyi bir ders vermişti. Bir kardeş olarak ise Muntazar adına korktum, çünkü Muntazar'a işkence yapabilirlerdi hatta O'nu öldürebilirlerdi. Haberi seyreden komşularımız tebrik etmek için evimize geldiler. Daha sonra televizyoncular bizimle röportaj yapmaya başladılar. İlk olarak Irak Hükümeti'nin Resmi Televizyon'una konuştum. Onlara; "Kardeşimizle gurur duyuyoruz, Muntazar bir kahramandır. Iraklılar olarak işgalcileri ülkemizde istemiyoruz. Hepimiz birer Zeydi'yiz" dedim. Daha sonra binlerce kişi evimizin önünde toplandı ve insanlar Muntazar'ı destekleyen sloganlar atmaya başladılar.

Olaydan kaç gün sonra kardeşinizi görebildiniz?

Olaydan 4 gün sonra Muntazar'ı görmemize izin verdiler. Muntazar'ı Yeşil Bölge'deki bir emniyet binasında tutuyorlardı.

"4 GÜN BOYUNCA İŞKENCE GÖRDÜ"

İlk karşılaştığınızda durumu nasıldı?


Maliki'nin korumaları 4 gün boyunca Muntazar'a işkence yapmışlar. Kardeşimin yüzünde ve boynunda yara izleri vardı. Kaburga kemiklerinin bazıları kırılmıştı, sağ kolunu hareket ettiremiyordu ve ön taraftaki dişlerinden biri de kırılmıştı. Muntazar'ın vücuduna 4 gün boyunca aralıklarla elektrik vermişler ve kardeşime Bush'dan özür dilemediği takdirde öldürüleceği yönünde tehditlerde bulunmuşlar. İlk karşılaştığımızda Muntazar'ın durumu gerçekten çok kötüydü ve konuşmakta zorlanıyordu. Muntazar'la karşılaşır karşılaşmaz O'nun elini öptüm. Bunun üzerine Maliki'nin korumaları "Sen Muntazar'dan büyüksün. Niçin kardeşinin elini öpüyorsun" diye sordular. Ben de onlara "Bu el öpülmeye layık bir el. Çünkü Bush'a ayakkabı bu elle fırlatıldı" dedim. Muntazar sözlerimi duyunca güldü ve cevabım nedeniyle sevindiğini söyledi. Muntazar'a Bush'dan özür dileyip dilemeyeceğini sorduğumda; "4 gündür Bush'tan özür dilemem için bana işkence yapıyorlar. 4 gün değil, 40 gün de işkence yapsalar yine Bush'tan özür dilemeyeceğim" dedi.

İlk karşılaşmanızda olay günü neler yaşandığı ile ilgili Zeydi'den bilgi alabildiniz mi?

İlk karşılaşmamızda fazla konuşamadık. Muntazar gördüğü işkenceler nedeniyle ayakta zor duruyordu. Daha sonraki ziyaretlerimde her şeyi ayrıntılarıyla konuştuk.

Bu ayrıntılardan bize de bahseder misiniz?

O gün ki basın toplantısına Maliki ile birlikte Bush'un da katılacağı, güvenlik nedeniyle kimseye haber verilmemiş. Kardeşim de basın toplantısı yapılan salona sadece Maliki'yi dinlemek için gitmiş. Karşısında birden Bush'u görünce Irak'ta katledilen, aşağılanan insanları hatırlamış. Amerikalıların akıttıkları onca kana rağmen Bush'un Iraklıların karşısına geçip hiçbir şey olmamış gibi gülümsemesi kardeşimi çok öfkelendirmiş. Önce Bush'a bağırmış daha sonra da ayakkabıları fırlatmaya başlamış. 2 ayakkabı da Bush'a isabet etmeyince bu sefer yanında bulunan bir başka gazetecinin ayakkabılarını çıkarıp onları atmayı düşünmüş. Bu sırada arkadan bir gazeteci Muntazar'ı tutmuş, daha sonra da Muntazar Maliki'nin korumaları tarafından gözaltına alınıp Yeşil Bölge'ye götürülmüş.



MUNTAZAR HANGİ HATASINA ÜZÜLDÜ?

Ayakkabılar Bush'a isabet etmediği için Zeydi üzülmüş mü?


Evet üzülmüş. Hatta bana dedi ki; "Bush'a ayakkabı fırlatırken hatalı davrandım. Ayakkabıları fırlattıktan sonra 'Al bu sana veda öpücüğü' demem gerekirken, bu sözleri ayakkabıları fırlatmadan önce söyledim. Bush da olayın farkına varıp yüzünü ayakkabı darbelerinden korudu. Elime bir daha böyle bir fırsat geçerse Bush'a ayakkabıları fırlattıktan sonra bağırırım"

Irak Resmi Televizyonu'nda Zeydi'nin bu olaydan dolayı Irak Devlet Başkanı Nuri Maliki'den özür dilediği yönünde bir haber yayınlanmıştı. Bu haber doğru mu?

Bu haber doğru değil. Muntazar Maliki'den özür dilemedi. O gün hedefinin sadece Bush olduğunu ve bu eylemin Maliki'ye yönelik bir eylem olmadığını ifade etti. Hatta bir hükümet görevlisi bize haber gönderip Muntazar adına Maliki'den özür dilersek Muntazar'ın affedileceğini söyledi; fakat biz bu isteği geri çevirdik. Kardeşim, herhangi bir kimseden özür dileyeceğimiz bir davranışta bulunmadı. Muntazar vatansever her Iraklının yapmak istediği şeyi yaptı, bu nedenle ailesi olarak Muntazar'la gurur duyuyoruz.

Zeydi'nin hakkında basında çıkan bazı haberlerle ilgili de sorular sormak istiyorum. Muntazar'ın evindeki odasında Che Guevara'nın resminin asılı olduğunu ve Muntazar'ın solcu olduğuna dair haberler çıkmıştı. Peki bu doğru mu?

Muntazar'ın odasında Nelson Mandela, Gandi ve Che Guevara'nın resimlerinin asılı olduğu doğru. Fakat Muntazar solcu değil.

Zeydi'nin önce Sünni, daha sonra da Şii olduğu iddia edildi. Muntazar Sünni mi, yoksa Şii midir?

Kardeşim Muntazar ne Şii ne Sünni; sadece Müslüman'dır. O ayrıca vatanını seven onurlu bir Iraklıdır. Irak'ta Şii-Sünni ayrışması işgalle birlikte başladı. İşgalden önce böyle bir ayırım yoktu, Sünniler ve Şiiler kendi aralarında evlilikler yapıyorlardı. Fakat Amerikan işgali bizi Şiiler, Sünniler, Araplar, Kürtler, Türkmenler diye gruplara ayırdı. Bu bölücü ayrım Irak'a zarar veren bir ayırımdır. Biz sadece vatanlarını ve dinlerini seven Iraklılarız. Muntazar'ın Gazzeliler için de bir mesajı var, bu kısa mesajdan bir bölümü izin verirseniz sizinle paylaşmak istiyorum.

BİR AYAKKABI DA GAZZE İÇİN

Buyrun


Murteza diyor ki; "Gazze için de Bush'a ayakkabı fırlatmak istiyorum. Eğer bir daha fırsat bulursam bu sefer ayakkabıları hem Gazzeliler, hem de Iraklılar için fırlatacağım."

Ayakkabılarla ilgili de çeşitli iddialar var. Ayakkabılar iddia edildiği gibi yok edildi mi?

Hayır. Biz ayakkabıların ellerinde olduğunu düşünüyoruz. Irak Hükümeti direnişin sembolü haline geldiği için ayakkabılardan korkuyor ve ayakkabıları saklıyor.

Kardeşiniz, Bush'a ayakkabı fırlattıktan sonra sizin hayanızda da değişiklikler oldu mu?

Evet, hem de çok. Iraklılar bize büyük bir sevgi ve ilgi gösteriyorlar. İnsanlar bizi gördükleri yerde "Bunlar Muntazar'ın kardeşleri" diyerek bizimle fotoğraf çektirmek istiyorlar. Sürekli olarak Arap Ülkelerine davet ediliyoruz ve Irak için düzenlenen programlara katılıp Muntazar'ın cezaevinden Araplara gönderdiği mesajları okuyoruz. Bunlar hayatımızda meydana gelen olumlu değişiklikler. Bu olumlu değişikliklerin yanında olumsuz değişikliklerle de karşılaştık.

Ne gibi?

Kardeşlerimizden biri Irak İstihbaratı tarafından gözaltına alındı ve işkence gördü. İşkence görmesinin tek sebebi ise Muntazar'ın ailesinden olması. Sürekli olarak tehdit telefonları ve mesajları alıyoruz. Telefonumda şu an en az 15 tehdit mesajı var.

Mesajlarda neler yazılı?

Bizden Bush ve Maliki'den özür dilememizi istiyorlar. Eğer özür dilemezsek öldürülecekmişiz. Bu tehditler nedeniyle çocuklarımı okuldan almak zorunda kaldım. Ayrıca Muntazar Bush'a ayakkabı fırlatmadan önce Irak Kültür Bakanlığı'nda memur olarak çalışıyordum. Muntazar'ın olayından kısa bir zaman sonra hükümet beni işten attı. Bizden özür dilememizi istiyorlar; fakat ne Muntazar ne de biz kimseden özür dilemeyeceğiz.

"3 YILLIK CEZAYA ÜZÜLMEDİK"

Kardeşinize geçtiğimiz haftalarda Irak Mahkemesi tarafından 3 yıl hapis cezası verildi. Muntazar kendisine verilen ceza hakkında ne düşünüyor?


Biz daha fazla ceza bekliyorduk. Ceza aldıktan sonra Muntazar'ı ziyaret ettim, morali çok iyiydi. Bana dedi ki: "Bush'a ayakkabı fırlattığım için aldığım bu 3 senelik cezayı Iraklı şehid ailelerine hediye ediyorum." Muntazar ayrıca bizden bir istekte bulundu.

Nedir bu istek?

Muntazar bizden Irak Hükümeti'nin elinde olan ayakkabılarını almamızı istiyor. Ayakkabılara ödenecek parayla Bağdat'a ve Gazze'ye birer yetimhane inşa ettireceğiz. Bu fikri bize Muntazar verdi.

-Zeydi Cezaevi'nden çıktıktan sonra ne yapmayı düşünüyor?

Irak'taki siyasi grupların çoğu daha şimdiden Muntazar'a milletvekilliği teklifinde bulunmaya başladılar. Fakat Muntazar bu teklifleri reddetti. Muntazar'ın cezasını yatıp çıktıktan sonra tek isteği Irak'a ve yetimlere hizmet etmek.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Türkiye Halkı'na mazlum insanlara verdikleri destek nedeniyle çok teşekkür ediyoruz ve Iraklılar olarak Türkiye Halkı'nı selamlıyoruz. Ayrıca Türkiye'ye de bir ziyarette bulunmayı düşünüyoruz. Bu ziyaret vesilesiyle Türkiye Halkı'na Gazze'deki saldırılar esnasında gösterdikleri duyarlılık nedeniyle teşekkür edip Muntazar'ın selamlarını iletmek istiyoruz.