Küresel ısınmaya karşı bütün dünya ortak adım atarken, en büyük kirletici olan Amerika ve Avustralya anlaşmaya yanaşmıyor.

Sıcaklık bu şekilde yükselmeye devam ederse 30 yıl içinde 2 bin ada sular altında kalacak.

BM"nin küresel ısınma konusunda ciddi uyarılar yaptığı iklim değişikliği raporundan sonra gelecekte bazı adaların sular altında kalabileceği endişeleri dile getirilirken, Kyoto Protokolü"nü imzalaması istenen
ABD ve Avustralya"nın tutumunda henüz bir değişiklik görülmüyor.
Maldiv Dışişleri Bakanı Ahmed Said, kendi ülkesi gibi deniz seviyesine yakın olan devletlerin okyanusların yükselmesi sonucu yıkıma uğrayabileceklerini söyledi. Said, "Deniz seviyesi böyle yükselmeye devam ederse bütün bir ülke sonsuza dek sular altında kalacak" dedi.
Endonezya Çevre Bakanı Rachmat Witoelar da, gelecek 30 yıl içinde denizin, ülkesindeki 2 bin adayı yutacağını iddia etti. Witoelar, başkent Cakarta"da yaptığı açıklamada, gelişmekte olan ülkelerin sera etkisi oluşturan gazların salınımını yüzde 40 ile yüzde 60 arasında azaltmalarına ilişkin bağlayıcı kararlar almaları gerektiğini ifade etti. Güney Afrika Çevre Bakanı Marthinus van Schalkwyk da, BM"nin raporunu "Dünyanın en büyük kirleticisi olan ABD"ye uyanma çağrısı" olarak nitelendirdi.
KULAKLARINI TIKADILAR
Kyoto Protokolü"nü imzalamayan Avustralya ve ABD"nin tutumlarındaysa BM raporundan sonra değişiklik gözlenmediği belirtiliyor. ABD Enerji Bakanı Samuel Bodman, hükümetin bu konuda tedbir almasının iş kayıpları gibi beklenmedik sonuçlar doğurabileceğini söyleyerek uyarılarda bulundu. Bodman, teknolojik gelişmelerin, atmosfere gaz salınımlarını durduracağını, koruma sağlayacağını ve fosil yakıt dışındaki yakıtların gelişimini hızlandıracağını savundu. Gelecek yıllarda atmosfere sera gazı salınımı açısından ABD"yi geçmesi beklenen Çin, BM"nin raporuna henüz bir tepki göstermedi. Hintli yetkililerse Paris"te düzenlenen BM iklim panelinin politika belirleyemeyecek bilim adamlarını bir araya getirmekten öteye gidemediğini iddia etti. Hindistan Orman ve Çevre Bakanı Pradipto Ghosh, bilimsel açıdan görüş birliğine varmaya çalışan iklim uzmanlarının hükümetlere bir şey yaptıracak güçleri olmadığını savundu.
SERA GAZLARI NELERDİR?
Sera gazlar? doğal olarak tar?m, bitkiler veya diğer iklimsel olaylar yoluyla atmosfere sal?n?yor. Ancak insan eliyle sal?nan sera gazlar? doğan?n üretebileceğinin çok çok üzerinde. Sera gazlar? denince akla gelenler; su buhar?, karbon dioksit, metan, ozon ve gülme gaz? olarak bilinen nitrous oksit.

KARBON DİOKSİT: (CO2): Kat? at?klar, kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yak?tlar?n, odun ve benzeri kereste ürünlerinin yak?lmas?yla salg?lan?yor.

METAN (CH4): Fosil yak?tlar?n üretimi ve taş?nmas?nda, organik at?klar?n çürümesi, dev çöp y?ğ?nlar?nda ve hayvanc?l?kta aç?ğa ç?k?yor. Çöp y?ğ?nlar?nda yaşanan metan gaz? patlamalar? gibi.

NİTROUS OKSİT (NO2): Tar?m ve endüstride kat? yak?tlar?n yak?lmas?, gübre ve fosil yak?tlar?n art?klar?ndan ç?k?yor.
OZON (O3): Ozon normal şartlarda direkt olarak havaya ç?km?yor, troposfer tabakas?nda yüksek ?s? ve güneş ışığında, azot oksit ve organik parçac?klar?n kimyasal reaksiyonu ile kendiliğinden oluşuyor. Ozona yol açan olaylar, otomotivlerden ç?kan egzoz gaz?, fabrika at?klar?, kimyasallar olarak s?ralan?yor.
PİŞKİN SAVUNMA
Avustralya Başbakanı John Howard, "Gerçekçi olalım, modern bir Batı ekonomisinde, enerji santrallerini ya fosil yakıtlar ya nükleer güçle çalıştırabilirsiniz" diyerek rüzgar ya da güneş enerjisi gibi alternatif seçenekleri kabullenmediğini bir kez daha gösterdi.
ABD Başkanı George Bush, "iş kayıpları olmaması" için Kyoto Sözleşmesi"ni imzalamaya yanaşmazken, binlerce adanın sular altında kalma riskine sessiz kalıyor.

VAKİT