Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Çepeçevre kuşatıldık

Sumud’un 2. Kafilesi Türkiye’ye getirilirken, Özgürlük Filosu Koalisyonu’nda 22 ülkeden 100’e yakın hekim ve hemşire ayrıca 1’i bayan 3 Milletvekili de bulunuyor. Hemşirelerin önemli bir bölümü de hanımların bulunduğu gemi ve onunla birlikte hareket eden filodaki gemilerde bulunun aktivistler de gözaltına alındı.

Farkında mısınız, 6 Ekim 2025’de Türk Devletleri Teşkilatı 12’nci Zirvesi yapıldı. “dilde, fikirde, işte birlik” ve “Bölgesel Barış ve Güvenlik” temalı zirvede Kıbrıs sorununun adadaki gerçeklere dayalı, müzakere edilmiş bir çözüme kavuşturulması vurgulanmış; Kıbrıs Türk halkıyla dayanışma ifade edilmiştir. Ama tabi Türk devlerinin nerede ise tamamı Kıbrıs adına Kıbrıs Rum kesimi tanımış ama konuda yeni bir adım atılmamıştır. Kushner - Dahlan senaryosunda olduğu gibi Gazze'deki insani kriz ve İsrail-Filistin çatışmasına 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm çağrısı yapılmıştır. Suriye'nin toprak bütünlüğü desteklenmiş ama ayrıntıya girilmemiştir. Tabi kimse Hz. Ömer Emannamesi, Mescid-i Aksa’ya değinmemiş. Arz-ı Mev’ud, Karay, Hazara, Chabat, Nuhi yasalar, İbrahim buluşmaları da bunların gündeminde değil. “Aksakal”ımız Binali Yıldırım da gözükmedi ortalıkta. Akıllarda kalan ise sadece “Aliyev’in fevkalade ev sahibliği”. Herhalde Bakü - Ceyhan boru hattı üzerinden İsrail’e petrol sevkiyatını konuşacak halleri yoktu. Azerbaycan, açık ve net bir şekilde Gazze direnişine karşı İsrail’in yanında duran tek İslam devleti!?. Türk dünyasının hali böyle, Arap dünyası da malum. İslam dünyası da bunların ortalaması gibi bir şey. Tabi bunların içine bir de İran’ı katmak gerek.

Bu arada Hamas, İzzeddin Kassam’ın Aksa Tufanı’nın 2. Yılını anarken Filistin İslami Cihad Hareketi’de eş zamanlı olarak kuruluşunun 38. yıl dönümünü kutladı..

İşin ilginç yanı, Bir İslam ülkesinde, Müslüman ülke temsilcilerinin kendi özgün bir planları yok, ABD ve İsrail’in senaryosunu müzakere etmek için bir araya geliyor. Mesela Paris’te batılı devletler, İslam ülkelerinin çözüm planını görüşmek için bir araya gelir mi idi?

Bütün bunlar olurken, Hamas’la Trump Planının uygulanması konusunda ABD yönetimi Mısır’a, “sorunu çözmeden dönmemeleri talimatı” ile “Fevkalade murahhas bir heyet” gönderdi. Steve Witkoff Trump'ın Ortadoğu özel elçisi ve baş müzakereci ve Jared Kushner’in başkanlığında bir heyet çalışmalarına başladı. Kushner ve Steve 'un Mısır'a hareketinden önce, en üst düzey ulusal güvenlik ekibiyle bir araya geldi. Görüşmede Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles da yer aldı.

Bu Jared Chabat belasını başımıza saran adam Trump’ın damadı. Yahudi. Dahlan’ın arkasındaki isim de bu. Berat Albayrak’a Halk Bank sorununun çözümü ve bazı yatırımlar için Chabat’ı öneren de, kurulacak kukla Filistin devletine Türkiyeyi garantör yapma fikri de bunun kafasından çıktı. İki yıl önceki Kassam tugaylarının harekete geçmesine sebeb olan olay Ankara’daki FKÖ-Hamas zirvesi idi. O planın arkasındaki isim Jared’ti. Bugün Trump planı diye önümüze konan belge de o planın güncellenmiş halidir.

Toplantılara Hamas müzakere heyetinden Khalil al-Hayya önderliğinde bir heyet katılıyor. Türkiye’den İbrahim Kalın başkanlığında bir heyet de Mısır’da. Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Thani, İsrail tarafında Ron Dermer ve üst düzey güvenlik yetkilileri (Ron Dermer, Ophir Falk, Gal Hirsch ve istihbarat yetkilileri) katılıyor.

Eğer bir uzlaşı sağlanacak olursa Tony Blair başkanlığından 7-10 kişilik bir heyet ve 25 kişilik bir sekretarya görev alacak. Gazze’de güvenlik ve kayıt işlemleri, silahların toplanması konusu FKÖ’nü başkanlığında Trump’la görüşmelere katılan 8 ülkeden getirilecek sivil ve polisle sağlanacak.

Blair’in ekibi hazır: Sigrid Kaag (Hollanda), BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü, Marc Rowan / ABD’li iş insanı, özel sermaye yöneticisi, yeniden yapılandırma fonu’nun başkanlığına aday, Naguib Sawiris / Mısırlı milyarder, bölgesel yatırımlar bölümünde yer alması söz konusu. Aryeh Lightstone /Abraham Accords Peace Institute CEO’su.

Hayye, toplantı öncesi Hamas'ın Filistin halkının istikrar, hürriyet, devlet kurma ve kendi geleceğini tayin etme konularındaki hedef ve taleplerini gerçekleştirmeyen hiçbir plana evet demeyeceklerini belirtti. Görünen o ki, esir ve tutuklu takası gerçekleştirilebilir. Bunun için geçici bir ateşkes olabilir. Kaldı ki, İsrail’in saldırıları kesintisiz bir şekilde devam ediyor ve İsrail bu güne kadar verdiği hiçbir sözde durmadı ve kendilerini hiçbir uluslararası kural ve kayıtla bağlı kabul etmiyor. Bu hali ile İsrail hakkında UCM’de alınan kararların uygulanması ve İsrail’in BM üyeliğinden ihracı gerekir.

Günlük ekonomik ve siyasi sorunlarla uğraşırken aslında dünyada nelerin olup-bittiğinin pek farkına varamıyoruz. Bir yandan da Gazze konusu, dünya savaşı tehlikesi, kıyamet tartışmaları derken günler geçip gidiyor.

Aslında daha önce görmediğimiz bir dünya savaşının içindeyiz. İşin bir de TeoPolitik yanı var tabi. Ama konuda da toplumun pek de bilgisi yok. Şeriat-Laiklik tartışması geniş halk kitleleri için daha sıcak ve gerçekçi bir gündem gibi geliyor. Ulus devlet tartışmaları da öyle, aslında ne bir ulus kalacak ve de bildiğimiz devlet kalacak yolun sonunda.

Birileri için asıl sorun, dünyanın elindeki nükleer ve konvansiyonel silahlar ve bu kadar yüksek nüfus! 8 Milyara ulaşan nüfusun 7,5 milyonunun “itlaf” edilmesi gerekiyor ve “itlaf edilmesi gereken bu kalabalıklar “Çöp insanlar“ olarak değerlendiriliyor. İnsan üretimi (!?)nin durdurulması için evlilik sabote ediliyor, toplumsal cinsiyet kimliği dayatılıyor, LBGT’ye pozitif ayırımcılık uygulanıyor. Kadınlar iş hayatına çekiliyor ve moda, kozmetik, beslenme üzerinden adeta kısırlaştırılıyor.

Köpek itlafı” bile sıcak bir gündem olurken, Dünya nüfusu’nun %93.75’in itlaf edilmesi gerekiyor kimseden ses çıkmıyor.. Geriye kalacak olan nüfus %6.25. İnsanları savaşlar, sağlık sorunları üreterek öldürmenin ötesine geçtiler, Ötanaziyi, intiharı meşrulaştırıyorlar. Bu insanların cesetlerinin de kompoz’a dönüştürülmesi söz konusu.

Zaten artık bu sürecin sonunda, savaş, ekonomi, siyaset, yargı-vergi yapay zeka tarafından yönetilecek. Kapıda çok büyük bir işsizlik sorunu var. Mesela Politikacılar metin yazarlarını işten çıkartabilirler artık. Bir ilçe belediye başkanı ile, “bana halkın en çok talep ettiği ve en çok şikayetçi olduğu konuları kapsayan bir konuşma metni hazırla, onlara duymak istedikleri şeyleri metne ekle, muhalefetin bu beklentiler açısında zaafları da aynı şekilde konuşma metninde not et” deyin, hemen konuşmanız o dakika içinde hazır. SORA 2 tüm dünyada aktif olduğunda sanal alemde bir çok şey yeniden şekillenecek.

Konfeksiyon imalatı mı yapıyorsunuz. Toplumun satın alma ve beklentilerine uygun kumaşları yapay zeka seçsin, kombin’leri o planlasın, katalog çekimlerine de gerek yok artık ChatGPT4. Zaten tek para sistemine geçince Muhasebeciye, mali müşavire, Bankacılık sektörüne de gerek kalmayacak, ya da sigorta hizmetlerine. Bu işleri sizin sanal asistanını yapacak adında. Ama sahi siz kimsiniz ki, bir süre sonra size ihtiyaç kalmayacak. Yeni, seçilmiş, üstün bir ırk imal edilecek bu gidişle.

Siz arkadaşınızla bir odada yalnız konuşuyorsunuz. Bir süre sonra ayrılıyorsunuz. Cep telefonunuza baktığınızda, biraz önce konuştuğunuz konularla ilgili reklamlar düşüyor önünüze değil mi? Biri sizi dinliyor. Ne konuştuğunuz, ne düşündüğünüzü hep kaydediyorlar.

O Whatsapp grupları aslında özel bilgilerin paylaşıldığı değil, paylaşıma açık bilgilerin değiştirildiği bir mecra olması gerekirken, o gruplar adeta sağım merkezine dönüştü. Kim kimle hangi konuda ayrışıyor, kim kimle birlikte, hangi konuda farklı düşünüyorlar. Kim neyi ve kimi destekliyor, neye ve kime karşı çıkıyor. Öfke dozu ne, bunların hepsi kaydediliyor. Biz yapay zekayı kullanırken, yapay zeka da bizi kullanıyor. Biz yapay zekayla bilgi paylaşımını unutuyoruz, ama o hepsini arşivliyor. Cep telefonundaki sensörlerin 4’de birini kullanıyoruz, dörtte üçünü başkaları kullanıyor. Ne zaman nereye gittiniz, kimle buluştunuz, ne konuştunuz hepsi kayıt ediliyor.

Sahi, yarın Doların karşılığı olmayan bir para olduğu ortaya çıktığında ne olacak. Merkez Bankalarındaki, Hazinedeki rezervler, Banka kasalarındaki paralar, döviz bürolarındaki dolarlar, kişilerin, işletmelerin kasalarındaki dolarlar, bir bakmışsınız bir gecede çöp olmuş. Hele o yurt dışına kaçırılan paralar.. Dünyadaki hiçbir ekonominin buna dayanabileceğini sanmıyorum. FED çökerse LIBOR’da çöker.. Peki yerine ne koyacaksınız, onu kim yönetecek.

Biz iklim yalanları, 5G masalları ile oyalanırken elin oğlu Uzayı işgal etti. Nano Chip’le çalışan Kuantum bilgisayarlar, MikroChip’le çalışan havadaki karadaki denizdeki bütün sistemlere doğrudan giriş yapabiliyor. Tarihin en büyük 2. Soygunu gerçekleşmek üzere. İlki 1500-1700 arasında tüm dünyanın bütün zenginliklerine el koymuşlardı. Kızılderililer öldürdüler, Kara derilileri köleleştirdiler, Sarı ırkı sömürge haline getirdiler. Bugün yeni bir savaşa hazırlanıyorlar. Hatta bunun için “Tarihin sonu”nu getirecek “medeniyetlerarası bir savaş” için “Tanrıyı kıyamete zorluyorlar” Bizim de beraber hareket ettiğimiz “Uluslararası sistem” dedikleri şey böyle bir şey. BOP’da onların bölge devletlerinin sınır, rejim ve iktidar yapılarını dönüştürmek için örgütledikleri bir yapı.

Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.. Allah (cc) encamımızı hayreylemesi için aklımızı başımıza toplayalım. Daha akıllı, daha dürüst, daha cesur olmamız gerek. Birlik olmamız gerek. Tevbe etmemiz gerek. Yoksa halimiz yaman.

Yarın o F35’ler filan çöp olacak. Yeni bir dünya kuruluyor. Onları alıp ne yapacaksınız, Rusya’ya karşı mı kullanacaksınız, ABD’ye, AB’ye ,İsrail’e karşı kullanamazsınız, engellerler.. Ya da “bizim de var” dersiniz, gösterilerde uçurursunuz. Biz zengin bir ülkeyiz. Ödeme yapmak için Nadir elementlerin işletim imtiyazını birilerine vermeyi düşünmüyorsunuz inşallah. Selam ve dua ile.

Bu yazı toplam 242 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar