Nureddin Şirin

Nureddin Şirin

Bu Suud Zalimlerini Yok Etme Zamanı Gelmedi mi Artık...?

Siyonist rejim Tel Aviv Üniversitesi"nin "Suudi Arabistan krallığı" ile ilgili son olarak yayınladığı bir rapor medya organlarında yaygın bir şekilde yer almaya başladı.

Zionism Press"te yayınlanan bu rapor, Suud krallık rejiminin siyonist İsrail rejimi için bir "can simidi" olduğunu belirtiyor.

Suud rejiminin "İsrail için son şans" ve "tek umut" olduğunu açıkça yazan rapor, İran İslam Cumhuriyeti"nin İslam dünyasında itibarsızlaştırılması ve etkisizleştirilmesi için Suudi Arabistan"ın büyük yatırımlar yaparak öncü bir rol üslendiğini, bunun da İsrail"in varlığı için hayati bir önem taşıdığını vurguluyor.

Suud rejiminin İslam Ümmeti"ne karşı nasıl bir ihanet içinde olduğunu en az iki yüzyıllık bir tarihle binlerce örnekle ortaya koymak mümkündür. Bunun için verilecek örnekleri sayfalara döksek ciltlerce kitap yazsak yine de kifayet etmeyecektir.

Ancak, Tel Aviv Üniversitesi"nin yayınladığı bu son rapor, Suud rejiminin iki yüz yıllık ihanet, zulüm ve azgınlığını birkaç cümleyle özetleyebilecek nitelikte; sadece bir cümle: "Suud krallığı İsrail varlığı için son şanstır."

Kendisini "hadimu"l Haremeyn-i şerifeyn" yani "Mekke ve Medine'nin hizmetçisi" olarak tanımlayan ve kapıkulu saray mollalarına da bunu söylettiren Suud krallarının İslam ümmetine nasıl bir darbe vurduklarını başka nasıl vasf edebilirdik ki..?

Rabbimizin Kur"an"da "insanlar arasında müminlere karşı en şiddetli düşman" olarak tanımladığı bu müfsid yahudiler kendi geleceklerini Suud krallığının varlığına bağlıyorlar. İslam ümmetine bu tablodan daha ağır ne gelebilir? Müslümanım diyen hangi insanın, hangi pak ftıratın kanına dokunmaz bu durum..?

Bakınız, siyonistler diyorlar ki; "İran bizim için büyük bir tehlike. Varlığımız ve çıkarlarımızı ağır tehdit altında. Bizim bu tehditten kurtulabilmemiz Suud rejiminin çabalarına ve başarısına bağlı. Yolumuz da bir, çıkarlarımız da bir."

Peki şimdi pak vicdanlar sormayacak mı, nedenini öğrenmeyecek mi? Siyonist rejim için "son bir şans" olmak şimdi de birtakım "İslamcı"larımıza mı düşecekti? Siyonist rejimin daralan yüreğine ferahlık vermek bu bildik "İslamcı"ların işi mi olacaktı? Suud rejiminin çabaları, gayretleri siyonistlerin gözlerini yaşartıyor, sevinçten göklere çıkartıyor;

Peki ya siz..?

Ey "İslamcı"yım diyen sizler! Demek ki sizlere de burada "İsrail için son şans" olmak gibi bir paye düşecekti...

Suud bir taraftan, siz bir taraftan... Çünkü İsrail için daha fazla yaşamak için bir "şans" daha gerekiyordu; bu zor zamanında imdadına siz yetiştiniz. Tel Aviv'i güldürmek size düştü....!

Hicaz topraklarını masum Müslümanların kanları ile sulayanlar, Mekke cahiliyyesinin Ebu Cehilleri mi, yoksa adı müslüman adı ve kendisini "Mekke ve Medine"nin hizmetçisi" olarak tanıtan İslam kılıklı hain ve münafıklar mı?

Suud rejim güçlerinin gerçekleştirdiği saldırı ve katliamlar sadece savunmasız Müslümanların bedenlerini kana bulamakla kalmıyor; camiler Suud tankları ve dozerlerinin demir paletleri altında yıkılıp gidiyor. Ve, yıkılan bu camiler içindeki Kur"an"lar! Gözler bunları niçin görmüyor..?

Bölgesel İslami uyanış dalgasının kendi habis rejimlerini de alaşağı etmemesi için Suud rejim güçlerinin gerçekleştirdiği son saldırılar, bu rejimin azgınlıkta hangi noktaya çıkabileceğini gözler önüne seriyor.

İbrahim Halilullah"ın, İsmail Zebihullah"ın, Muhammed Habibullah"ın mübarek yurdu Hicaz topraklarında dökülen Müslüman kanı, bu cinayetkar Suud rejiminin ayakta kalmak için başvurduğu bir yol olsa da, hiç kimsenin kuşkusu olmasın, bu kanlar bu rejimin yıkılışının güvencesi ve müjdesidir...

Suud rejiminin varlığı her ne kadar siyonist rejimin varlığı ve geleceği için bir güvence olsa da, Hicaz topraklarında yere düşen pak bedenler, ABD-İngiliz-İsrail şeytan üçgenin himayesi altındaki Suud rejiminin yok oluşunun bir müjdesidir"

Sırtını Amerikan üsleri ve donanmasına bağlayan Suud rejimi şunu bilmeli ki, Fars körfezinde dolaşan ABD savaş gemileri kendilerini koruyamayacak ki, sizi korusun. İslam ülkelerindeki Amerikan üsleri ve donamlarının yerinde yeller esmeye başladığında, acaba Riyad"daki Suud sarayının yerinde neler esecek..?

İslam"a ve Müslümanlara ihanette sınır tanımayan Suud rejimi şunu bilmeli ki, bu habis rejime karşı öfke dalgaları sadece hicaz topraklarından yükselmeyecek! Ve Türkiyeli Müslümanlar, bu hainlerin zulüm, ihanet ve cürümlerinin affedilmeyeceğini en gür feryatlarıyla ortaya koyacaktır...!

Çünkü artık gün hesap sorma günüdür,

Ve bu hesap mutlaka ve mutlaka sorulacaktır"!

 

velfecr

Bu yazı toplam 1923 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar