Özellikle Afrika ve Balkanlarda zor şartlarda hayatlarını sürdürürken "umuda yolculuk" için memleketlerini terk edenler, Avrupa ülkelerinde başta fuhuş olmak üzere çeşitli işlerde "karın tokluğuna" çalıştırılıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın dünya çapındaki insan ticaretini ele alan son raporu, Avrupa'daki insan ticaretinin en önemli merkezinin Belçika olduğunu gösterdi. Avrupa'nın tamamında geçtiğimiz yıl 2 bin 950 insan ticareti davası görülürken, bu sayının neredeyse altıda birini, 451 dosyayla Belçika oluşturuyor. Nisan 2006 ile Mart 2007 tarihleri arasındaki döneme ait veriler baz alınarak hazırlanan rapora göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 800 bin kişi insan ticareti mağduru olarak, memleketlerinden kopartılıp başka ülkelerde başta fuhuş olmak üzere çeşitli işlerde zorla çalıştırılıyor. İnsan ticareti mağdurlarının yüzde 80'ini genç kız ve kadınların oluşturduğu kaydedilirken, mağdurların yarısına yakınının 18 yaşın altında çocuklar olması yetkilileri endişeye sevk ediyor.

De Morgen gazetesinin haberine göre Avrupa'da geçtiğimiz yıl bin 821 insan taciri üç ile beş yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. Rapora göre Avrupa'da insan tacirlerinin en önemli transit üslerinden birisi haline gelen Belçika'da insan tacirlerinin kurbanı genç kız ve kadınlar çoğunlukla Nijerya, Arnavutluk, Bulgaristan, Romanya ve Çin'den getirilerek fuhuş sektöründe çalıştırılıyor. Ülkeye sokulan yabancı uyruklu erkekler ise genellikle kafe ve restoranların yanı sıra inşaat sektöründe çalışmaya zorlanıyor.

Göçmenlerin çoğu zaman insanlık dışı muamelelere maruz kaldığı İngiliz basını tarafından geçtiğimiz ay "Avrupa'nın ayıbı" olarak değerlendirilmişti. Akdeniz'in ortasında yaşanan bir mülteci dramını manşetine taşıyan Independent gazetesi, ton balığı yakalamak için kullanılan ağlara tutunan ve bu halde 70 saat boyunca hiçbir şey yiyip içmeden yolculuk yapan 27 Afrikalı göçmenin öyküsüne dikkat çekmişti.

zanan