Azerbaycan'da Neler Oluyor?

Azerbaycan'da Neler Oluyor?

Azerbaycan İnsan Hakları Derneği Başkanı Hacı Ilgar İbrahimoğlu ile Azerbaycan'da İslam'a yönelik Yasakları Konuştuk.

-Hocam öncelikle hoş geldiniz, sizi daha yakından tanımamız için kendinizden ve çalışmalarınızdan bizlere bahsedermisiniz?

-Allahın adıyla başlıyorum ve Hamd ediyorum ki sizinle tanışma ve hizmetinizde olma fırsatımız oldu.

Bakü'de faaliyetimiz birkaç alana yöneliktir ki bunlardan ilki Cuma camisinin din hocası ve yönetimi olarak çalışmamızdır. İkinci faaliyetimiz insan hakları derneğidir ve bu dernek Müslümanların hizmetindedir. Diğer çalışmamız haftalık Değerler gazetesi ve aynı zamanda www.deyerler.org haber sitesidir. Bundan başka tedris ve ilmi çalışmalarımızdır ki Allahın yardımıyla şimdiye kadar 6000 yakın öğrencimiz oldu.

-Hocam son zamanlarda 2009 İslam başkenti unvanıyla tanıdığımız Bakü'den camilerin yıktırıldığına ve İslami değerlerin yok edilmeye çalışıldığına dair üzücü haberler aldık bu konuda son durum nedir.

-Aslında Türkiye'ye geliş sebebimiz de  bu meseledir.  Türkiye basınında biz bu olayların duyurulmadığını gördük oysa Türkiye basınının etkisi çoktur ve biz Türkiye basınını bilgilendirmek için geldik.

Evet son bir yıl içerisinde çok ciddi problemler yaşandı, Bu sene içerisinde Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in ismini taşıyan camiyi yıktılar. Onun haricinde başka bir camiyi daha yıktılar. Hz. Fatima Zehra (s.a) adına olan bir caminin yıkılma tehlikesi var. Bu caminin yapımında Haydar Aliyev 10 sene önce ön ayak olmuştu ama şimdi camiyi yıkmak istiyorlar.  Ayrıca Türkiye'nin yaptırdığı Şehitler Camisi de hiçbir tadilatı olmaksızın tadilat bahanesiyle kapatılmıştır. Ayrıca Ezana yasak getirildi ama bu yasak çok sürmedi ve çok şükür şimdi ezan okutulmakta. Bunların kökünde Sovyetlerden kalan devlet memurlarının fikirleri var ve bu Müslümanların kendi dinlerine yönelmelerini hazmedemiyor olmalarındandır.

-Bütün Dünyada insanların İslam'a ilgisi çoğalmaktadır, aynı zamanda İslam'a yönelik yapılan baskılar ve yasakları da görüyoruz. Acaba bütün bu düşmanlıkların, İslam'a getirilen yasaklar ve savaşın sebebi bu ilginin çoğalması olabilir mi?

-Bu şeytanın çeşitli tezahürleridir, İsrail deki Siyonizm'de şeytanı görüyoruz, İslam düşmanlığı olarak Amerika ve Avrupa'da şeytanı görüyoruz, bazen şeytan bizim ülkede Sovyet düşüncelilerde tezahür etmekte. Bunlar şeytanın ordularıdır ve bize düşen bu konularda basiretli olmamız ve bu meseleleri anlamamızdır. Tabi ki bu meselelerin bu noktaya gelmesinin sebeplerinden biri de Müslümanların bilinçsiz ve duyarsız olmalarıdır. Bu çok önemli bir mevzudur çünkü düşmanın hareketleri normaldir, o düşmandır ve Allahın dinini sevmiyor ama Müslümanlar düşmanın hareketleri karşısında durmalı ve direnmeliler. Türkiye'yi ziyaretten bir maksadımız da budur; Türkiye ve Azerbaycan'daki Müslümanların irtibat ve istişare içinde olmaları istiyoruz ve bu seferimizde yaklaşık yirmi görüşmemiz oldu ve bunlardan sonuncusu Zehranet ekibi olan siz değerli kardeşlerimizle görüşmektir ki bundan mutluluk duyar ve çok olumlu buluyoruz ve Allah'tan işlerinizi kolaylaştırmasını diliyoruz.

-Azerbaycan gibi Müslüman nüfusa sahip olan bir ülkede bayanların Nüfus kâğıtları ve pasaportlarında başörtülü resim kullanmalarının yasaklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Maalesef Hiçbir mantığa uymadığı halde 1999'dan bu yana yaklaşık 10 yıldır nüfus cüzdanı ve pasaportlarda, hanımların kapalı fotoğraf kullanmasına yasak getirildi. Azerbaycan'a yurt dışından gelen kapalı bayanların pasaportlarına bakıldığında herhangi bir yasak yok, ancak ülkenin kendi vatandaşının nüfus cüzdanı ve fotoğrafında başörtülü fotoğraf yasak.

-Türkiye'nin Ermenistan açılımını ile ilgili görüşleriniz nelerdir?

-Bu açılımı çok dikkatle izliyoruz çünkü bu bizi yakından ilgilendiriyor ve biz şuna inanıyoruz ki Türkiye hiçbir zaman Karabağ'dan vazgeçmeyecek. Karabağ'ın açılımı öncelikli olmalı ve işgal altındaki topraklar geri verilmelidir. Ondan sonra Ermenistan açılımından bahis edebiliriz ve bunu Sayın Erdoğan her demeçte söylemektedir.

 - İngiltere'den yola çıkarak, Türkiye'de dahil olmak üzere bir çok ülkeden geçen ve Gazze'ye ulaşmayı hedefleyen,Filistin Konvoyu ve  Gazze'de yaşanan zulüm ve sıkıntılarla ilgili ne söylemek isterseniz?

-Gazze faciası yüreklerimizi parçaladı, bu faciayı görünce Hocalı katliamını hatırladık, Filistin meselesi bize çok yakındır çünkü bizim Karabağ gibi bir meselemiz var. Londra'da yerleşen Free Gazza Grubu ile bağlantılarımız var, bu konvoyun Türkiye'den geçmesine çok sevindik. Bizde burda konvoyu karşıladık ve İstanbul Taksim'de yapılan basın açıklamasına da katılarak destek verdik. Genel olarak Gazzeyle alakalı Türkiye'nin çalışmalarını çok iyi buluyoruz, İran'da bu konunda çok çalışmakta ve bizce İranla Türkiye birlikte hareket etmeli.  Bu noktayı da unutmayalım ki Siyonistler son yıllarda çok zayıfladı, Hizbullah karşısında aldıkları yenilgiden sonra Gazze'de yenilgiye uğradılar. İnşallah bu dönem, Müslümanların haklarını kazanma dönemidir ve bundan sonra çok daha iyi haberler bekliyoruz.

-Genelde İnsan hakları dernekleri  Yemendeki Husilere yapılan son katliamlar ve Suudi zulmüne sessiz kalmaktalar bu konudaki fikirleriniz nedir.

-Aslında bizce siyasiler ve medya çok sessiz kaldı ama dünyadaki uluslar arası derneklerden pek çok tepki haberi aldık. Bizce bu konuda çok ciddi düşünmeliyiz ve bunu dünyaya duyurmalıyız. Ne yazık ki bu konuda Müslümanlar gerektiği gibi hareket etmiyorlar, İnşallah çaba göstermemiz gerekiyor.

-Bildiğiniz üzere İran'da seçimler oldu ve seçimlerden önce ve sonra olan Amerikan destekli fitne unsurları İslam İnkılabına zarar vermek için hala çaba gösteriyorlar. Bununla alakalı neler söylemek istersiniz.

-İran son yıllar içerisinde bir bölge ülkesi değil bir dünya devletine dönüştü, dünyanın en büyük güçleri İran hakkında konuşur, dünyanın her yerinde Müslümanların gözleri İran'dadır ve bizce İran halkı son dönem olaylarını basiretle izlemeli ve dünyada kazandıkları büyük izzeti içerideki anlaşmazlıklarla değişmemelidir. Her ülkenin içinde belirli sıkıntılar doğabilir ama bunlar ülkenin dünyadaki nüfuzunu zedeleyecek kadar büyütülmemeli ve bizce bu konular İran'ın içerisinde bitmek üzereler.

zehranet