Abdurrahman Dilipak : Güney Cephemizde Bir Şeyler Oluyor
Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısını İktibas ediyoruz
Bu harekat sanki, bir “hatırtlatma dozu” oldu. Aslında ABD bir gün önceden harekat hazırlığından haberdar olmuş ve böyle bir harekatın yapılmaması konusunda bir uyarıda bulunmuştu. Ama operasyon gerçekleşti. Bu durumda, ABD’nin kontrolündeki unsurlar sığınaklara çekilmiş olması gerekir. Zaten mühimmatta güvenli bir şekilde yeraltı depolarında korunuyordu. Bunlar ABD envanterindeki askeri malzemeler olduğu için ancak beton delici özel mühimmatlarla vurulabilirdi. Ancak görüntüler, açık alandaki kontrol dışı unsurlara yönelik sınırlı bir operasyon gerçekleştirildiği anlaşılıyor.
Yine bu operasyon örgüt tabanında öfkeli tepkilere sebeb oldu. Operasyondan ABD’nin haberi vardı ama Rusya’ya da bilgi verildiği anlaşılıyor. ABD’nin haberi varsa İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrail’in de haberi olmuştur. Rusya’nın haberi varsa İran’ın da, Suriye’nin de haberi olmuştur. Fransa’nın PYD kamplarının bulunduğu bölgelerde, hava operasyonlarına, yeraltında dayanıklı, korungalar ve tüneller inşa ettiğini de unutmamak gerek.
İran’a dikkat. İran’da rejim yıkılırsa, Irakta yeni bir bu kez Arap Şia’sı merkezli devlet doğarken, Azerbaycan birlikten ayrılabilir, Kürdistan'da Irak Kürdistanı ile birleşebilir. Arap Şiası'nın sınırları Necef’ten başlayıp Huzistan topraklarına kadar genişleyebilir. Tabi Belücistan’da ne olur, onu da zaman gösterecektir.
Önemli olan şimdi bu operasyonun hangi siyasi fay hatlarını harekete geçireceğidir. Birileri bir takım işler için bu operasyonu fırsat ve vesile olarak görecektir. Bakacağız operasyon örgüt üzerinde caydırıcı bir etki mi yapacak, kışkırtıcı bir etki mi? Zaten Ankara'da, İstiklal caddesindeki operasyonu vesile ederek bu operasyonu yapmadı mı? O saldırı bu durumda gündemden düşecek mi göreceğiz. İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım tarihinde meydana gelen bombalı saldırıyla ilgili son gelişme Bulgaristan’da gözaltına alınan 5 kişi ile ilgili idi. Gözaltına alınanlardan 3’ünün Moldova, 2’sinin de Suriye kökenli Kürt kişiler oldukları açıklandı.
Türkiye’de gözler bir anda kuzeyden güneye çevrildi. İran’daki iç karışıklıklar da 2. plana geriledi. Bugün için Ege ve Yunanistan konusu da ikinci plana geriledi. ABD için öncelikli sorun Ukrayna. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Ukrayna’ya Rusya’ya karşı savaşında yardımcı olmamanın dünyada bir karmaşa ve tiranlığın yükselmesine neden olabileceğini söyledi mesela. İngiltere başbakanı Rishi Sunak, Ukrayna’nın başkenti Kiev’i ziyaretinde Zelenski’yle görüşerek, Ukrayna’ya daha fazla yardım sözü verirken Twitter hesabından paylaştığı mesajında “İngiltere, özgürlük için savaşmanın ne demek olduğunu biliyor. Her şekilde sizin yanınızdayız” ifadelerini kullandı. Biz ABD ve İngiltere’nin Irak’a, Afganistan’a nasıl bir demokrasi ve özgürlük getirdiklerini biliyoruz. Bunu bir Hind kökenli politikacı söylüyor hem de sömürgeci bir ülkenin başbakanı olarak. ABD’nin Savunma Bakanı da, DSÖ başkanı gibi bir siyahi. Bu arada “Özgürlük kilisesi”nin “Cizvit zangoç”u “beyaz” Biden Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluk binasında öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı davasında, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın dokunulmazlığının bulunduğuna hükmetti. Onun için o da özgür artık!
Sahi, bütün bunlar olurken HDP’liler ne yapıyor? AK Parti-HDP görüşmesi ardından HDP'nin eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, kalp krizi geçiren babasını ziyaret etmek için Adalet Bakanlığı'nın özel izniyle ve özel bir jetle sağlanan görüşmenin ardından bu olanları nasıl anlamak gerek? “Haksızlıklar ve hukuksuzluklar artarak devam ederken beni değil jetle Diyarbakır’a, mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez” dedi. Yani beklenenin aksi bir tepki geldi.
Sosyal media’da paylaşılan teyid edilmeyen bilgilere göre Kuey Suriye ve Kuzey Irak'ta Türkiye sınırları boyunca Ayn El Arab ve çevresi Malikiye, Tel Rıfat, Derbesiye, Maranez, Ayn İsa, Ayn Dagne, Sincar, Kandil, Şehba, Derik, Şengal, Afrin, Azez, Cerablus, Re’sulayn, Kamışlı, Telabyad ve Süleymaniye’nin dağlık kesimleri vuruldu. Türkiye tarafından bir kayıp rapor edilmedi. Sosyal media’da açık alanlardaki kontrol dışı paramiliter yerel grubların vurulduğu görselleri servis edildi o kadar. Bana kalırsa bölge önümüzdeki günler çok şeye gebe.
Bakalım, bunun içerideki ve dışarıdaki yankıları, yansımaları ne olacak? İçeride HDP kadar muhalefetin operasyona tepkisinin ne olacağını göreceğiz. Bizim parlementerler, iktidar olsun, muhalefet olsun, baştakine bakıyor, o ne derse onlar da onu tekrarlıyor. Şimdilik baştakiler susuyor, alttakiler de susuyor.Bu arada örgütün bu operasyona karşı bir hamlesi olacak mı? Ayrıca sınırlarımızın içinde ve dışında DAEŞ/İŞİD faktörünü, bu süreçtetakip etmek gerek.
Güney sınırlarımızda bir şeyler olduğu muhakkak. Gelecek günler nelere gebe bilmiyoruz ama herşey mümkün. Öte yandan dehşet dengesi ve siyasi zeminin fay hatları ile dolu olmasından kaynaklanan tedirginlik sebebi ile bugünden yarına bir şey de olmayabilir. Ama bu gerilim bugünden yarına dinmeyecek. Birileri bulanık suda balık avlamayı sever, kimi de puslu havayı sever. Bu durum birilerinin iştahını da kabartabilir. Herkesin sabırlı ve dikkatli olması gerek ama Global Resetçiler örneğinden, G20’nin nihai bildirisinde bakınca, o akl-ı selim konusunda kaygılıyım. Kriz çıkartmak kolay, asıl sorun krizi kontrol edebilmek! Eğer edemezseniz, krizin cini, onu çıkartanın başını yer. Hassas bir zaman, hassas bir bölge, hassas dengeler ve Tanrı'yı kıyamete zorlama gayretindeki Şeytani bir akıl, tarihin sonunu getirecek bir medeniyetlerarası savaşın işaret fişeğini patlatması hiç imkansız da değil.
Selam ve dua ile.
SON BİR KAÇ NOT: Bazı kaynaklara göre "TSK'nın hava harekatında terör örgütü YPG'ye ait Suriye'de vurduğu yerler: