Düşlenmiş ya da gerçekten ziyaret edilmiş olsun, dünyada böylesine bir resim, anlatı ve tahlil seline yol açmış çok az şehir var. Küdüs tarihi boyunca medeniyetler açısından da önemli bir konuma, zengin bir tarihi mirasa sahip. Birçok peygamber ya bu şehirde yaşamış ya da bu şehri ziyaret etmiş. Kudüs'ün bir diğer ismi ise Barış Şehri. Medinetüsselam. Bu yüzden onun adına, ona sahip olabilmek için yüzyıllardır insanlar çok kan döktüler, nice haçlı seferli gerçekleşti, halen de kan dökülmeye devam ediyor. Süleyman Gündüz'ün Kudüs'te çektiği fotoğrafları Dolmabahçe Sarayı Sanat Sergisi'nde ziyaretçilerle buluştu. Sergi "Tanrı Şehri Kudüs" adını taşıyor. Bir dönümlük alan içinde nice bin yıllara yön veren mabedlerin bulunduğu Kudüs'te Mescid-i Aksa, Kubbetüs Sahra, Hacer-i Muallâk, Via Dolorosa, Kıyamet Kilisesi, Ağlama Duvarı, Beytüllahim'de Doğuş Kilisesi ve El Halil'de Halil-ür Rahman Camii gibi ilk akla gelen yapılar. Süleyman Gündüz, serginin amacını 'Bölgede kalıcı bir barışa katkıda bulunmak, şehrin adıyla örtüşmesini sağlamak' olarak açıklıyor. Medeniyetlerin ve dinlerin bir arada huzur içinde yaşayabileceğine olan inancın güçlenmesi gerektiğini söylüyor Gündüz. Üç dinin yüzlerce yıl içinde barış içinde yaşadığı dönemlerin altını çizen sanatçıya göre, 'tarih buna tanık' Sergi birlikte yaşanabileceğini ispat etmiş üç şehirden birincisiyle başlıyor, ikincisinde açılıyor ve üçüncüsüne de gidecek. Bu şehirler Kudüs, İstanbul ve Sarajevo. Sergi yurtiçinde ve yurtdışında pek çok şehirde sergilenecek. Üsküp, Sarajevo, Viyana, Berlin, Brüksel Avrupa Parlamentosu, Strasbourg Avrupa Parlamenterler Meclisi sergiye ev sahipliği yapacak. Sergide bulunan fotoğraflar Kudüs, Beytüllahim ve El Halil'de bulunan dini mekânları merkeze alarak yaşamdan örnekler sunuyor.
"Kudüs benim şehrimdir" diyenlerin sergisi 18 Haziran'a kadar Dolmabahçe Sarayı'nda görülebilecek.