Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ve Davos da bitti

Derin Gerçekler

Davos’ta ilginç şeyler oluyor. Ama bunların çoğu basına yansımıyor ve biz bunların bazılarını bir zaman sonra öğreniyoruz. Ukrayna’ya daha fazla destek, Patroit gönderilmesi gibi konular da Davos’ta gündeme gelebiliyor. Açıklanan programa bakarsanız Avrupa’nın enerji krizini çözmeye çalışıyorlar. Enerji krizi yok aslında. Bu senaryoya göre gelecekte de olmayacak. ABD 2014’de Ukrayna’ya gelmeye karar verdiğinde bu krizin olacağı belli idi. Krizi öngördüler ve kabul ettiler. Onlar zaten kriz üretmek için geldiler. Krizden besleniyorlar ve krize ihtiyaç var.

Mesela GlobalReset, Trans Humanizm doğrudan gündeme alınmıyor. Vitrinde olanlarla perde gerisinde olanlar her zaman birbirin aynı değil.
Darbeleri yapanlar, terörü örgütleyenler, ekonomin krizi planlayanlarla, darbeye karşı demokrasi havarisi kesilenler, terör konusunda insan hakları ve demokrasi maskesi takıp gelenler, ekonomik krizi planlayanlar aynı kişiler ve grublar, aynı ülkeler. Bunun adı kontrollü bunalım psikolojisi, bunun adı “tavşana kaç, tazıya tut” oyunu.. Soğuk savaş boyunca hep şekilde olaylar yaşadık. Çevreyi kirletenler, mikrobu yayanlar da kendileri, ilaç satanlar, çevrecilik yapanlar da kendileri. Türkiye onlar için, onların gözünde “oltayı yutan balık”. Öyle ya “oltayı yutan balık yem istemez.” Ucuz asker deposu, sıçrama tahtası, şimdi bir de ucuz kobay olduk. Aşılarını, ilaçlarını bizim üstümüzde test ediyorlar.

Ankara Davos’a resmen katılmamış. Babacan “bir kişinin ihtirası”na bağlıyor bunu. Hani şu “One minute” olayına gönderme yapıyor. Oysa bu Deccalist Pazar’da bizim de yerimiz olmalıymış. Davos’a resmen katılan yok da, Türkiye’den katılanlar var. Davos lobisi ne istiyorsa, önümüze koydukları belgelerin çoğunu imzaladık. Onların uygulamaları için 11 uluslararası örgüte diplomatik dokunulmazlık ve imtiyazlı statü ve muafiyet tanıdık. Davos artık içimizde. Ayrımız gayrımız yok, sağlık, gıda, sanayi, iklim, ulaştırma, içişleri, Dışişleri onlarla çalışıyor. Meslek odaları, vakıf-dernek, sendikalar, akademi, Media onlara çalışıyor. Bizim dışişleri “uluslararası sistemle uyum içinde” bir politika izliyor da, Uluslararası sistem bundan sonraki yolculuğunda kendine yeni partnerler arıyor. The Economistin kapağından okunan o.

Sahi NeuraLinkler ve Nesnelerarası iletişim gerçekleştirilecekse bu kadar okul, öğretmen, öğrenciye ne gerek var. Yapay zeka avukatlık yapabilecekse, hukuk alanında devreye girecekse bu kadar mahkeme, hakim savcı, avukata ne gerek var. Bu konu ile ilgilenen bir barı, bir hukuk fakültesi var mı? İnsansız otomobiller gerçek olacaksa bu şoförleri ne yapacaksınız? Bu konular bir UYT konusu kadar gündem oluşturmuyor. Çalışma Bakanlığı Humanoidler konusunda ne düşünüyor. Şehircilik Bakanlığı NEOM ve LİNE Cyber City hakkında ne düşünüyor. Bu işlerin dini, ahlakı, hukuku, riskleri, avantajlar neler? Davos’ta da konuşulmuyor bunlar.
Aslında batılılar füzyon teknolojisi ile dünyadaki enerji sorununu bir anda çözebilirler. Ama çözmezler. Enerji yeni dünya düzeninin inşası için önemli bir manipülasyon aracı. Gelecek açısından da enerji sorunu yok. Otomobiller pille çalışınca fosil yakıta ihtiyaç olmayacak. Zaten 8 milyar insanı bir şekilde 500 Milyona çekmeyi düşünmüyor musunuz? Bu kadar varolan enerji kaynağına da gerek kalmayacak.
Farkında mısınız, bunlar microChip fabrikalarının hepsini aldı ve önemli bir kısmını kapattılar. Nano chipler kullanan Quantum bilgisayar sistemine geçecekler. Aslında birkaç büyük bilgisayar sistemi ve buna uzaktan erişim sağlayan sunucular.. Mevcut tekonolojilerin hepsi çöp olacak. Varolan konvansiyonel savunma sistemlerini de bir şekilde tüketmeleri gerekiyor. Onun için yeni global ve bölgesel savaşlar çıkartmaları lazım.

WEF'ten yapılan açıklamaya göre, foruma, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, İrlanda Başbakanı Leo Varadkar, Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Fas Başbakanı Aziz Ahnuş, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Tanzanya Devlet Başkanı Samia Suluhu Hassan ve Tunus Başbakanı Necla Buden katılacak.

ABD İklim Özel Temsilcisi John Kerry, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü (DNI) Avril Haines, ABD Çalışma Bakanı Marty Walsh, ABD Ticaret Temsilcisi Katherine Tai, Kanada Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Chrystia Freeland, Çin Başbakan Yardımcısı Liu He, Pakistan Dışişleri Bakanı Bilaval Butto Zerdari, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde'nın yanı sıra BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ve Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol ile iş dünyasından çok sayıda kişi de foruma katılacak isimler arasında yer alıyor.

Cüneyt Zabsu zaten Davos’un Türkiye’deki daimi temsilcisi. Enerji Ajan başkanısnın dışında Refik Anadol da Davos’taydı. Dünya Ekonomik Forumu'nda Türk Refik Anadol'un, su ve mercan görsellerinden oluşan yapay zeka destekli illüstrasyonu sergilendi. Ali Babacan Davos’a katılan tek Türk politikacı. Bir de Koç, Sabancı ve Eczacıbaşı grubundan iş adamları vardı katılımcı olarak.

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Davos Zirvesi'nde örnek uygulama olarak gösterilen, İklim kriziyle birlikte tüm dünyada görülme sıklığı ve şiddeti artan orman yangınlarıyla mücadele amacıyla yürütülen FireAId projesi hakkında değerlendirme yaptı. Artık çıkartılan (!?)yangınların kontrol dışı alanlara taşması durumunda daha hızlı bir şekilde kontrol sağlanabilecek. Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper ise “sürdürülebilir mobilitenin geleceği” ve “Döngüsel Uygulamalara Hayat Vermek” oturumlarında Sabancı Topluluğu’nun proje ve uygulamaları anlattı. Bu hayvansal ve bitkisel ya da endüstriyel atıkların geri dönüşümü gibi evsel ve insani biyolojik atıkların geri dönüşümü gibi konular da yavaş yavaş gündem olmaya başlıyor bu arada.

Mevcut enerji ve gıda krizi işin kandırmacası, onlar yeni bir enerji, yeni tarımsal ve hayvansal gıdanın yerini alacak yapay gıda peşindeler. Herşeyi iklim sistemi bağlamında ele almaları da bu oyunun başka bir parçası. Özel ve kamu sektöründe inovasyon temelli yeni ve öncü teknolojilerden yararlanma, çok kutuplu dünyada yeni diyalog ve işbirliği sistemi çerçevesinde mevcut jeopolitik riskler gibi başlıklar altında siyasi bir mayalama yaparak toplantının siyasilere ve iş adamlarına yönelik kısmını dün sonlandırdılar. Bundan sonra kendi aralarında değerlendirmeler yapacaklar. Eskort kızlar da evlerine dönecekler.

Neyse Davos da bitti. Alınan kararların uygulamaya geçmesi için sanırım, birkaç hafta beklemek gerekecek. Bu arada NATO GKB toplantısı da tamamlandığına göre, bundan sonra neler olacak, hepbirlikte göreceğiz. Selam ve dua ile.

Bu yazı toplam 385 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar