Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

Ümmetinin diri diri yakıldığını görseydi!

Peygamber Aleyhisselam’dan bahsediyorum. Bunca katliam bir tarafa, şu son çadırlarda diri diri yakılan ve çığlıkları yükselen çocukları, sağlıkçıları ve gazetecileri görseydi acaba ne yapardı diye düşünüyordum.

Onun hayatını gözden geçirdiğimizde bunun cevabını bulmak o kadar zor değil;

“Bir haksızlık gördüğünde derhal ayağa kalkar, mübarek alnında bir damar kabarır, o haksızlığı gidermeden yerine oturmazdı” diye tanıtıyor kitaplar onu bize.

Hani İslam’a davet için dört bir yana, ülkelerin liderlerine mektuplar, elçiler göndermişti, Bizans’a bağlı Gassanilere gönderdiği elçisi Haris b. Umeyr katledilmişti, bunu asla kabul etmemişti, canı gibi sevdiği Zeyd bin Harise komutasında bir ordu hazırladı, sancağı eline verdi, şehid olması halinde sancağı Cafer bin Ebi Talib’in almasını, onun da şehid olması durumunda sancağı Abdullah bin Revaha’nın almasını tembih ederek Mute’ye göndermişti. Hem de yüz bin kişilik Bizans ordusuna karşılık sadece üç bin kişilik bir orduydu. Savaşın seyrini tarih kitaplarından öğrenebilirsiniz. Burada önemli olan, ümmetin bu değerli komutanlarının şehid olacaklarını bile bile İslam elçisinin katledilmesini kabullenmemektir.

Mute’yi de asla unutmadı, ölüm döşeğindeydi, çok az vakti kalmıştı Rabbine kavuşmasına; “Müslümanlar derhal bir ordu kursun, ordunun başına (Mute’de şehid olan Zeyd’in oğlu) Üsame geçsin, Bizansa’a sefere çıksın!” buyurdu ve bu dünyadan bu şekilde ayrıldı.

Direniş Peygamberinin hayatından bir sahne daha; Bedir savaşından sonra kuyumculuk ve silah üretimiyle uğraşan Benî Kaynuka Yahudileri hem paniklemiş hem de küstahlaşmıştı. Kenar mahallelerden Müslüman bir bayan mücevher almak için girdiği kuyumcuda oradaki Yahudilerin tacizine uğramış, buna şahit olan bir Müslüman tacizci Yahudi’yi öldürmüş, onlar da o Müslümanı şehit etmişlerdi. Peygamber Aleyhisselam Kaynuka oğullarını toplayarak derhal Medine’yi terk etmelerini emretmiştir. Belirli aralıklarla diğer Yahudi kabileleri Benî Nadr ve Benî Kureyza’da benzer ihanetleri sebebiyle sürülmüşlerdir.

Burada anlatmak istediğimiz, bizim her konudaki yegâne önderimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) hiç bir zalimin ve hainin yaptığını yanlarına bırakmamasıdır.

İslam dünyasının tam orta yerinde ve liderlerinin gözleri önünde sergilenen şu vahşete özellikle liderlerin söyleyeceği bir şey yok mudur?

Buyurun, yarın Pazar günü Bağcılar Meydanı miting alanında bunu konuşalım, selam ve dua ile.

Bu yazı toplam 275 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar