Türkiye'de Dini Hayat Araştırması

Türkiye'de Dini Hayat Araştırması

Dini eğilimlerin ve bunların gündelik hayattaki yansımalarının belirlenmesi amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığınca yaptırılan "Türkiye'de Dini Hayat Araştırması" tamamlandı.

 "Türkiye'de Dini Hayat Araştırması" tamamlandı. Buna göre nüfusunun yüzde 99,2'si Müslüman olan Türkiye'de nüfusun yarıya yakını vakit namazlarını her zaman kılıyor. Halkın tamamına yakını dini bilgilerini 16 yaş ve öncesinde öğrenirken, kadınların yüzde 71,6'sı dışarı çıkarken başını örtüyor.

Diyanet İşleri Başkanlığınca yaptırılan "Türkiye'de Dini Hayat Araştırması" tamamlandı. Yurt genelindeki 21 bin 632 kişiye uygulanan anketle vatandaşların dini eğilimleri ve bunların gündelik hayattaki yansımalarının belirlenmesi amaçlandı. Araştırmaya katılanların yüzde 50,9'unun kadın, tamamının ise 18 yaş ve üzeri olduğu belirtildi.

Buna göre, katılımcıların yüzde 99,2'si İslam dinine mensup olduklarını belirtti. Sadece yüzde 0,4'ü İslam dışındaki diğer dinlere mensup olduğunu ya da herhangi bir dine mensup olmadıklarını ifade etti.

İslam dinine mensup olanların yüzde 77,5'i Hanefi, yüzde 11,1 Şafi, yüzde 0,1'i Hanbeli, binde 3'ü Maliki ve yüzde 1'i Caferi mezhebine mensup olduklarını söyledi. Hiçbir mezhebe mensup olmayanların oranı yüzde 6,3. Ameli mezhebini bilmeyenlerin oranı ise yüzde 2,4 olarak belirlendi. Kenttekilerin yüzde 2,6'sı kırsaldakilerin ise yüzde 1,7'si Ameli mezhebini bilmediklerini ifade etti.

Allah'ın varlığına inanma durumlarına bakıldığında ise "Allah'ın gerçekten var ve bir olduğuna inanıp bundan hiçbir şüphe duymayanların" oranı yüzde 98,7 oldu. Soruya "Bazı şüphelerim olsa da Allah'ın varlığına inanıyorum", "Bazen Allah'a inanmak bana makul geliyor", "Allah'ın var olup olmadığından emin olamıyorum" veya "Allah'ın varlığına inanmıyorum" yanıtını verenler ise yüzde 0,8 olarak bildirildi. 

Ülke genelinde "Kur'an'da anlatılanların hepsi doğru ve gerçek olup bütün zamanlarda geçerlidir" önermesine katılanların oranı yüzde 96,5, katılmayanların oranı yüzde 1 oldu. Katılımcıların yüzde 1,6'sı ise fikirlerinin olmadığını kaydetti.

Öldükten sonra yeniden diriltileceği ve yaptıklarının hesabını vereceğini düşünenlerin oranı yüzde 96,2 olarak tespit edildi. Buna inanmayanların oranı ise yüzde 0,9 çıktı. 

Melek, cin ve şeytan gibi varlıklara ilişkin kanaatlere bakıldığında bunların gerçek olduğuna inananların oranı yüzde 95,3 oldu. 

Namaz alışkanlıkları

Ülke genelinde vakit namazlarını her zaman kılanların oranı yüzde 42,5 olarak belirlendi. Hiçbir zaman vakit namazı kılmayanların oranı ise yüzde 16,9 oldu. Kırsalda yaşayanların yüzde 50,5'i vakit namazlarını her zaman kılarken bu oran kentte yaşayanlarda yüzde 39,4'e düştü.

Vakit namazlarını kılma sıklığı cinsiyete göre değerlendirildiğinde kadınların yüzde 49,8'i erkeklerini ise yüzde 34,8'i vakit namazlarını her zaman kıldıklarını belirtti. Yaş grubuna göre vakit namazlarını kılma sıklığı incelendiğinde ise yaş arttıkça vakit namazlarını kılanların da arttığı görüldü. 18-24 yaş grubunda vakit namazlarını her zaman kılanların oranı yüzde 26,2 iken bu oran 65 ve daha yukarı yaşlarda yüzde 69,9'a çıktı.

Eğitim seviyesi arttıkça vakit namazlarını her zaman kılanların oranının genel olarak azaldığı görülürken okur-yazar olmayan kişilerden vakit namazını her zaman kılanların oranı yüzde 69,3 oldu. Bu oran lisans ve üstü mezunlarda ise yüzde 27,4'e geriledi.

Cuma namazı

Ülke genelindeki erkeklerin yarıdan fazlası cuma namazını her zaman kıldıklarını belirtti. Katılımcıların yüzde 57,4'ü cuma namazını her zaman kıldıklarını söylerken hiçbir zaman kılmayanların oranı yüzde 7,2 oldu. Çoğunlukla kıldıklarını belirtenlerin oranı yüzde 17,6, ara sıra kıldıklarını söyleyenlerin oranı ise yüzde 12,7 olarak belirlendi. 

Kentte yaşayan erkeklerin yüzde 54,6'sı cuma namazını her zaman kıldıklarını bildirirken kırsalda yaşayan erkeklerde bu oran yüzde 65 oldu. Yaş grubuna göre bakıldığında ise yaş arttıkça cuma namazını her zaman kılanların sayısı da arttı.

Erkeklerin cuma namazı kılma sıklıkları bölgelere göre değerlendirildiğinde ise her zaman kılanların oranı en yüksek orta Anadolu bölgesinde, en düşük ise batı Marmara'da çıktı. 

Oruç ve zekat

Yurt genelinde "Sağlığım elverdiği sürece ramazanda oruç tutarım" görüşünü paylaşanların oranı yüzde 83,4 olurken "Hiç oruç tutmam" diyenler yüzde 2,5 oldu. Erkeklerin yüzde 80,7'si sağlığı elverdiği sürece ramazanda oruç tuttuğunu belirtti. Kadınlarda bu oran yüzde 86 çıktı.

Kişilerin zekat ibadetini yerine getirme durumları incelendiğinde maddi durumu uygun olduğunda her yıl zekat verdiğini belirtenlerin oranı yüzde 71,9 oldu. Maddi durumu uygun olsa bile zekat vermeyenlerin oranı ise yüzde 1,1'de kaldı. Katılımcıların yüzde 14,6'sı maddi durumunun zekat vermeye uygun olmadığını belirtirken yüzde 11,1 maddi durumu uygun olduğunda bazen zekat verdiğini söyledi.

Katılımcıların yüzde 83'ü ise maddi durumu uygun olduğunda her yıl fitre verdiklerini kaydetti.

Yaş ilerledikçe hacca gidenlerin sayısı artıyor

Anketle Türkiye genelinde hacca gittiğini belirtenlerin oranı yüzde 6,6 olarak belirlendi. Hacca gitmediğini ama imkanı olursa gitmek istediğini belirtenler yüzde 84,9 olurken katılımcıların 3,2'si hacca gitmek yerine muhtaç birine yardım etmeyi tercih ettiğini belirtti.  Erkeklerden hacca gidenlerin oranı yüzde 7,3 kadınlarda ise 5,9 olarak görüldü. Yaş gruplarına bakıldığında ise yaş ilerledikçe hacca gidenlerin sayısının arttığı belirlendi. 18-24 yaş grubunda hacca gidenlerin oranı yüzde 1,5 iken bu rakam 65 ve üstü yaşlarda yüzde 26,6'ya çıktı. Kur'an-ı Kerim'i Arapçasından okumayı bildiklerini söyleyenlerin oranı yüzde 41,9 oldu. 

Başını örtenlerin oranı

Ankette kişilerin dua etme sıklıklarına ilişkin soru da soruldu. Buna göre, katılımcıların yüzde 92,5'i bir sebebi olmaksızın her zaman dua ediyor. Yüzde 55,4 şükretmek istediğinde, yüzde 47,1 maddi ve manevi sıkıntıya düştüğünde dua ediyor. Yüzde 43'ü yakınını kaybettiğinde, dua ederken diğer dua etme sebepleri arasında dünyalık bir talepte bulunma ve mutlu olma yer alıyor.

Ankete göre dışarı çıkarken başını örten kadınların oranı yüzde 71,6 oldu. Örtmediğini belirtenler yüzde 27,2, soruya cevap vermeyenler ise yüzde 1,1 olarak açıklandı.

Kentte yaşayanlardan dışarı çıkarken başını örtenlerin oranı yüzde 65, kırsalda ise yüzde 88,9 oldu. Kadınların başlarını örtme sebepleri arasında ise sırasıyla dini inanç, aile isteği, gelenek- görenek, çevre baskısı yer aldı. Yüzde 91,8 dini inancı gereği başını örttüğünü belirtirken gelenek ve görenek nedeniyle başını örttüğünü belirtenlerin oranı yüzde 5,9, ailesi istediği için başını örtenlerin oranı yüzde 1,8 çevre baskısından başı örtenlerin oranı ise yüzde 0,1 olarak belirlendi.

Dini bilgiler

Ayrıca katılımcıların tamamına yakını dini bilgilerini 16 yaş ve öncesinde öğreniyor.

Söz konusu kişilerin bilgi sahibi olduğu kaynakların başında ise ailesi ve yakın çevresi geliyor. Katılımcıların yüzde 91,8'i ailesi ve din görevlilerinden dini bilgi sahibi olduğunu aktarırken bunu sırasıyla din görevlileri, televizyon ve gazete, Diyanet'e bağlı Kur'an kursları ile örgün öğretim kurumları izledi.

"Helal ve haram konuları günümüz şartları dikkate alınarak yeniden gözden geçirilebilir" diyenlerin oranı yüzde 46 olurken bu düşünceye katılmadıklarını belirtenler yüzde 44,5'te kaldı. Katılımcıların yüzde 8,4'ü ise bir fikirlerinin olmadığını kaydetti.

Yurt genelinde "Sarhoş olmayacak kadar içki içmek günah değildir" ifadesine katılanların oranı yüzde 6,4 olurken bu görüşe katılmayanların oranı yüzde 87,6 olarak belirlendi.

Kurşun döktürme 

Nazardan kurtulmak için kurşun döktürmenin doğru olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 11,7 yanlış olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 79,3 olarak tespit edildi. Erkeklerde bu inanışı doğru bulanların oranı yüzde 9,6 iken bu rakam kadınlarda yüzde 13,7'ye çıktı. 

Bir ihtiyacını türbe ve yatırdan dilemeyi doğru bulmayanların oranı yüzde 85,2 olurken günlük hayatında karar verirken bu tercihinden Allah'ın hoşnut olup olmayacağını her zaman düşündüğünü belirtenlerin oranı yüzde 77,3 olarak belirtildi.

Katılımcıların yüzde 87,1'i çocuklarını İslami hassasiyetlere uygun olarak yetiştirdiğini ifade etti. Misafirlikte kadın ve erkeklerin aynı ortamda bulunmamasını hemen her zaman tercih ettiğini belirtenlerin oranı yüzde 27,4 olurken ara sıra tercih ettiğini belirtenler yüzde 32,1, hiçbir zaman tercih etmediğini ifade edenlerin oranı 38,5 oldu.

Katılımcıların yüzde 68,9'u eş seçiminde önceliğinin dindarlık olduğunu belirtirken tamamına yakını resmi nikah kıyıldıktan sonra dini nikahın da gerekli olduğunu kaydetti.

Halkın yarısı dini grup ve cemaatlerin yararlı olduğunu belirtti. Bu görüşe kısmen katıldığını belirtenlerin oranı yüzde 19 olurken yüzde 16,7'si bu düşünceye katılmadığını kaydetti. Dini grup ve cemaat faaliyetlerini devlet tarafından denetlenmesi gerektiği fikrine ise yüzde 67,5 oranında katılım oldu. 

Diyanet İşleri Başkanı Görmez

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise kitap haline getirilen araştırmanın kaleme aldığı önsözünde, başkanlığın görevlerini bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak  ve milletçe bütünleşmeyi amaç edinerek gerçekleştirdiğini bildirdi.

Toplumun itikat, ibadet ve ahlak alanlarındaki ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak için yurt genelinde çalışmalarını aksatmadan sürdürdüklerini belirten Görmez, "Başkanlığımızın TÜİK'in katkılarıyla kamuoyuna takdim ettiği bu araştırma aslında ciddi ve nitelikli bir alan çalışmasıdır" ifadesini kullandı.

Araştırma sonucunda ortaya çıkan verilerin birçok açıdan analize ve değerlendirmeye muhtaç olduğunu belirten Görmez, şunları kaydetti:

"Araştırma, ülkemizde yaşayan İslam dinine mensup vatandaşların inanç ve ibadetlerini yerine getirme ve dini bilgi durumlarıyla dinin gündelik yaşamdaki yansımalarına ilişkin tespitleri içermektedir. Bu veriler toplumu din konusunda aydınlatmakla görevli olan Diyanet İşleri Başkanlığının hizmet planlamalarında önemli bir dayanak olacaktır. Bu çalışma ayrıca ülkemizde yaşanan dini hayat hususunda araştırma yapan, fikir yürüten, sorumluluk sahibi her kişiye sağlam ve üzerinde zihin yorulabilecek bilgiler sunmaktadır." 

 

ANADOLU AJANSI