Susuzluk Dünyanın Sorunu

Susuzluk Dünyanın Sorunu

Küresel ısınma ve su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı insanlığı felaketin eşiğine getiriyor.

Bir yanda kuraklık, diğer yanda buzulların erimesi ve aşırı yağış ile sel altında kalan ülkelerde insanlar sorunlarla boğuşuyor. Buzullarda yaşayan birçok canlı türü açlıkla karşı karşıya.
Su kaynaklarının kirlenmesi nedeniyle milyonlarca kişi hastalıklarla yüz yüze. Dünyada kirli suların yolaçtığı hastalıklar nedeniyle her yıl 2,2 milyon insan ölüyor. Her 8 saniyede bir bebek can veriyor.
Küresel ısınma dünyayı tehdit ediyor. Dünya tatlı su kaynakları kirlilik ve fazla kullanım nedeniyle tehlike altına giriyor, kuraklık birçok ülkenin geleceğini tehdit ediyor. Birleşmiş Milletler’in “Dünya Su Gelişim Raporu” ile çeşitli kaynaklardan derlenen bilgilere göre yüzyılın sonuna kadar dünyamız 1,8 ila 4 derece arasında ısınacak, deniz seviyeleri 28 ila 43 santimetre yükselecek, buzulların tamamı yüzyılın ikinci yarısında eriyecek, bu durum iklim değişiklikleri ve tropikal fırtınaların yoğunluğunda artışa neden olacak. İşte sonrasında yaşanacaklar:

DÜNYANIN YAŞADIĞI GERÇEKLER
Kirli suların yol açtığı hastalıklardan her yıl 2,2 milyon insan ölüyor, her 8 saniyede bir bebek can veriyor. Çoğu gelişmekte olan ülkelerde. 1,2 milyar insanın içecek suyu yok. Son yüzyılda dünya nüfusu 2 kat, su tüketimi ise 6 kat arttı. Kalkınmakta olan ülkelerde sanayi atıklarının yüzde 70’i, kanalizasyonun yüzde 90’ı doğrudan su kaynaklarına veriliyor. Dünya nüfusunun yüzde 40’ı su sıkıntısı çekmekte. 1 litre atık su, 8 litre temiz su kirletmekte.
Dünya tarım alanlarının yüzde 70’i çölleşme tehlikesi altında. En yoksul yüzde 20’lik kesim temiz içme suyundan mahrum. Avrupa’da kişi başına günde 160 litre su tüketilirken, bu oran Somali’de 5-10 litre ve bu suya ulaşmak için kilometrelerce yol katedilmek zorunda.
KUZEY Amerika’da kum fırtınaları tarımı yok edecek, deniz seviyesi yükselecek.
PERU’DA 10 milyon kişi su sıkıntısı çekecek.
MERCAN kayalıkları yok olacak.
GEZEGENDEKİ canlı türlerinin yüzde 30’u yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
ISI 5 derece arttığında denizler 5 metre yükselecek, dünyanın yiyecek stokları tükenecek.
6 DERECE arttığında ise göçler başlayacak. Yüz milyonlarca insan yaşamak umuduyla göç yollarına düşecek.
AVRUPA’DA ani seller bastıracak. Tarım, ormancılık, turizm sektörü olumsuz etkilenecek.
BAŞTA kalp rahatsızlıkları olmak üzere salgın hastalıklar başlayacak.

EN AZ TATLI SU KUVEYT’TE
Yıllık kişi başına en fazla tatlı suya sahip 3 ülke: Grönland 10 milyon 578 bin 950, Fransız Guyanası 736 bin 260, İzlanda 582 bin 190 metreküp. Yıllık kişi başına en az tatlı suya sahip 3 ülke: Kuveyt 8, Gazze Şeridi 41, Birleşik Arap Emirlikleri 49 metreküp.

BİNLERCE ÇOCUK ÖLÜYOR
Varolan su kaynakları ile dünyanın neredeyse en fakir coğrafyası olan Afrika’da insanlar hem açlık hem de susuzluğa karşı mücadele veriyor. Bütün yıl boyunca bir damla yağmur yağmayan bölgeler var. Kuraklık ve varolan su kaynaklarının kirliliği binlerce çocuğun ölümüne neden oluyor.

SEL VE KURAKLIK BİR ARADA
Çin’de seller bu yıl 700’den fazla kişinin ölümüne neden olurken, çeşitli bölgelerdeki aşırı kuraklık nedeniyle yaklaşık 7 milyon 530 bin kişi içme suyu sıkıntısı çekiyor. Geçen yıl ülkede meydana gelen tayfun, sel ve kuraklık gibi felaketler, 2 bin 704 kişinin ölümüne ve 212 milyar yen (27,18 milyar ABD Doları) ekonomik kayba yol açtı. Çin’in bu kaybının, yoğun sel felaketinin olduğu 1998 yılındaki kayıplardan sonra ikinci sırada yer aldığı belirtiliyor. Kuraklıktan etkilenen bölgeler arasında ülkenin kuzeydoğusundaki Heylongjiang ve Jilin eyaletleri, kuzeydeki İç Moğolistan Özerk Bölgesi ile güneydeki Ciangşi, Hunan ve Guangşi eyaletleri bulunuyor. 1 milyon kişinin içme suyu sıkıntısı çektiği Ciangşi eyaletinde 335 suni yağmur yağdırma operasyonuyla 500 milyon metreküp yağmur suyu sağlanırken, güneydeki Guangdong eyaletinde kuraklıktan dolayı 380 bin kişi içme suyu sıkıntısı yaşıyor.

FRANSA’NIN SORUNU: AŞIRI KİRLENEN SU
Fransa’da 6 ırmak havzası bulunuyor ve havzalar ayrı birer ajans tarafından yönetiliyor. Bunlardan Seine-Normandy Irmak Havzası, Fransa’nın nüfusunun yüzde 30’unu yani 17,5 milyon insanı misafir ediyor ve başta başkent Paris olmak üzere birçok büyükşehri kapsıyor. Havzanın temel problemi, aşırı kirlenen su. Su, nitrat ve zirai kalıntı içeriyor. Fransa’nın tarımsal ve sanayi üretimindeki yüksek üretkenliği birçok karmaşık çevresel probleme yol açıyor.

JAPON SANAYİİ AZ SU HARCIYOR
Japonya’nın yıllık su kullanımı yıllık 85,2 milyar metreküpü bulurken, bunun yüzde 88’i nehirlerden karşılanıyor. Ülkede tarım sektörü tüketimin yüzde 65’ini yaparken, bunu yüzde 20 ile evsel kullanım, yüzde 15 ile sanayi kullanımı takip ediyor. Japonya nüfusunun neredeyse yüzde 100’ü güvenli içme suyu kaynaklarına ulaşabiliyor. Yüksek ekonomik büyümenin yaşandığı periyod olan 1960’lardan başlamak üzere Japonya sanayiinin su ihtiyacı artıyor, ancak 1975 yılından itibaren etkin su kullanımı sayesinde sanayi yüzde 79 geri dönüşüm oranıyla “en az su tüketen” sektör durumuna gelmiş bulunuyor. Japonya’nın temel su politikası, su ile alakalı riskleri azaltmak.

MALİ HASTALIKLARDAN KIRILIYOR
Mali’de ülke topraklarının yaklaşık yüzde 50’si Sahra Çölü’nün sınırları içinde kalırken, ülke denizden yaklaşık 1000 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Konumu itibariyle kestirilemez bir iklime sahip olan ülkeye, bazı yıllar yağışsız günler ve kuraklık hakim oluyor. Mali’de su kaynaklı kolera, ishal gibi hastalıklar toplam hastalıkların yüzde 80’ini oluştururken, küçük çocuklarda malarya ve ishal sık sık görülen rahatsızlıklar arasında yer alıyor. Ülkede, tarımsal üretim daha çok doğal yağış alımına bağlı olarak sürdürüldüğü için özellikle 1970 ve 1980’lerde yaşanan kuraklıklar, yiyecek üretimini olumsuz yönde etkilemiş bulunuyor. Mali’nin güvenli su için altyapısının daha çok geliştirilmesine ihtiyacı var ve temel problem, suya erişim.

Vakit