SİYONİST YAHUDİLER

SİYONİST YAHUDİLER

Siyonist İsrail devleti, son aylarda vahşet ve katliamlarına yenilerini ekledi. Beyan dergisi olarak yayın hayatımız boyunca bir konuda okuyucularımızı sürekli bilgilendirmeye çalıştık.

BELHÜM ADAL BİR KAVİM
SİYONİST YAHUDİLER

Siyonist İsrail devleti, son aylarda vahşet ve katliamlarına yenilerini ekledi. Beyan dergisi olarak yayın hayatımız boyunca bir konuda okuyucularımızı sürekli bilgilendirmeye çalıştık. Gelecekte dünyayı tarihinin en büyük tehlikesi beklemektedir. Bu tehlike "Siyonist İsrail'in dünya egemenliği" den başkası değildir.
Bu vaka öyle hafife alınacak bir durum değildir. Çünkü planlı ve programlı bir şekilde hızla hedeflerine doğru ilerliyorlar. Bu olaylar bir anda gelişmiş, son yıllarda ya da son asırlarda planlanmış hadiseler değildir. Dünyayı ele geçirip, insanları Yahudilere köle yapma ideolojisi yaklaşık dört bin yıllık bir hayaldir.
Siyonist İsrail'in Ortadoğu'daki gelişim sürecine kısa bir göz gezdirelim.
Yahudiler Ortadoğu'dan, bugün kavga edilen topraklardan 2000 bin yıl önce ayrıldılar. Bu topraklar bizimdir diyerek sahip çıktıkları, 2000 bin sene öncesince hak iddia etmekten başka bir şey değildir. Yahudilerin yaptığını diğer milletler de yapacak olsa, bugün dünyada aklın alamayacağı karışıklıklar meydana gelir.
Bugün Filistin diye isimlendirilen bölge ile Yahudilerin ilişkisi M.Ö. 2000 yıllarına dayanmaktadır. Bugün Filistin topraklarında yaşayan Arapların da bu bölgede 4 bin yıllık bir tarihleri vardır. Yahudilerin büyük çoğunluğu Filistin topraklarından milattan önce ayrılarak, dünya üzerine dağıldılar. Yahudiler 2 bin yıl öncesinde bu topraklarda yaşarken, Filistinliler 4 bin yıldır aralıksız bu topraklarda yaşıyorlar.
Birinci Dünya Savaşı yıllarına kadar, Ortadoğu'daki Yahudi nüfusu son derece az, on binlerle ifade edilirken, bugün İsrail ile Filistin'in elinde bulunan topraklarda birkaç milyon Filistinli yaşıyordu. Birinci Dünya Savaşının sonrasında Yahudi devletinin kurulması için somut adımlar atılmaya başlandı. Ancak bunda başarılı olunamadı. Başarılı olunamamanın sebebi, bölgede yeterince Yahudi nüfusunun olmamasıydı. Siyonist teşkilatların bütün çabalarına rağmen, Filistin'e Yahudi göçü gerçekleştirilemedi. Bu durum Yahudi devletinin kurulmasını İkinci Dünya Savaşı sonrasına erteledi.

İSRAİL DEVLETİ"NİN KURULMASINDA HİTLER"İN KATKISI

Yahudileri Filistin'e taşımak için dünya genelinde bir hareketin başlaması gerekiyordu. Bu hareket de semitizmden başkası değildi. Yahudi göçüne en büyük katkıyı Alman lider Adolf Hitler yapmıştır. Yahudilere karşı Avrupa'da başlayan hareketler, Filistin'e göçü ateşledi.
İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında Ortadoğu'da Yahudi nüfusu artmaya başladı. Artan Yahudi Nüfusuna paralel olarak da Siyonist Yahudi devleti kuruldu.
Yüzyıllar boyu Ortadoğu coğrafyası sessiz, sakin, huzur ve mutluluk içinde yaşayan insanların bulunduğu bir bölgeydi. 19.yüzyılın ortaları itibariyle bölgeye önce İngilizler, ardında da Fransızlar girdi. Bu iki devletin bu bölgeye girmeleri, Ortadoğu coğrafyasının huzur ve mutlu günlerini ortadan kaldırıp, bölgenin geleceğini kararttılar.
19. Yüzyılın ikinci yarısında başlayan ve halen de devam etmekte olan ırkçılığa dayalı milliyetçilik rüzgârları bütün dünyayı kasıp kavuruyordu. 19 ve 20. yüzyılda batı devletleri ırkçılığa dayalı milliyetçilik ateşini Osmanlıyı yıkmak için özellikle körüklediler.
İngiliz ve Fransızlar Ortadoğu halklarını ırkçılığa dayalı milliyetçilikle aldatarak, Arapları Osmanlıya karşı ayaklandırdılar. Osmanlıyı Ortadoğu coğrafyasından atmak için Araplar, İngiliz ve Fransızlarla işbirliği yaptılar. Bu işbirliğinin bir görünen yüzü vardı, bir de görünmeyen yönü. Görünün yüzünde; Osmanlıyı bu topraklardan çıkarıp, bu toprakları asıl sahipleri olan Arapların hükümranlığına bırakmaktı. Arka planda ise, Osmanlıyı bu topraklardan çıkarıp, Arapları boylara kabilelere bölerek güçsüz duruma düşürerek, Ortadoğu'da kurulacak olan bir Siyonist İsrail devletine zemin hazırlamak ve Arapları bu yeni oluşuma karşı güçsüz bırakmaktı. Yaklaşık olarak yüzyıl suren bu çalışma, sonunda meyvesini verdi ve Siyonist İsrail devleti kuruldu.

ANARŞİ VE TERÖRÜN BAŞI
SİYONİST İSRAİL DEVLETİDİR
İsrail devletinin kurulması ile başta Ortadoğu olmak üzere bütün dünya yeni bir dehşetle karşı karşıya kaldı. İdeolojik terör, devlet terörü ve İslami terör"
Dünya sistematik terör örgütü ve eylemleri ile Siyonist İsrail devleti sayesinde tanıştı. Yazımızın ileriki bölümlerinde karşınıza çıkacak, Siyonist İsrail devletinin, dünya egemenliği ideallerine ulaşmak için yapmayacakları hiçbir şey yoktur. Siyonist İsrail, Yahudi olmayan insanlara her türlü terörü uygulayabileceği gibi, gerektiğinde kendi ırkına da bunu yapmaktan çekinmez. Bunun çok sayıdaki örneğinden birine 2. Dünya Savaşı yıllarında rastlıyoruz.
1940 Avrupa'da Yahudilere karşı girişilen baskı ve şiddet hareketlerinden kaçan 250 kişilik bir Yahudi göçmen kafilesi birçok sıkıntı ve güçlükler sonunda iki gemiyle Filistin'e kadar gelebilmişlerdi. Artık kurtulacakları ümidindeydiler. Fakat İngilizler, manda yönetiminden istedikleri kararı çıkartarak, bunları Filistin topraklarına şimdilik sokmama kararı aldılar. İngiliz Patria gemisine nakledilen çoğu kadın ve çocuk olan 250 kişilik Yahudi kafilesi, Mauritius adasına götürüleceklerdi. Birden bu gemi, içindeki patlama ile Hayfa limana gömüldü."(1)
Bu insanların Akdeniz sularına gömülmeleri ilk bakışta Yahudilere karşı yapılan bir terör eylemi, saldırısı olarak algılandı, bütün dünyaya böyle yansıtıldı. Fakat aradan yıllar geçtikten sonra 1958 yılında Siyonist Hareket Komitesi üyesi Rosenblum olayın içyüzünü şöyle açıkladı:
"Gemiye bombayı Hagana'nın ajanları yerleştirdi. Göçmenlere fikirlerini soran olmadı. Çocukları, anaları biz kendi ellerimizle öldürdük."(2)
Hagana; İsrail kuruluşunda faaliyet gösteren bir Yahudi örgütüdür. Siyonist İsrail devleti, kurduğu istihbarat ve gizli servis teşkilatları ile dünya üzerinde kanayan yaraları kaşıtarak daha çok kan akmasını sağladı. Daha çok kan, daha çok anarşi demekti, çok anarşi de Siyonist İsrail'in dünya egemenliğine giden yolu aydınlatacaktır.
Dikkat edilirse, İsrail üst düzey yöneticilerinin çoğunluğu teröristtir. Özellikle de kuruluş yıllarında işledikleri cinayetlerle meşhur olmuşlardır.
Sayısız örnekten biri, yıl 1946" yıllar sonra Terörist İsrail devletinin başbakanı olacak olan Menahem Begin önderliğindeki Irgun örgütü İngilizlerin karargâh olarak kullandıkları Kudüs'teki Kral David otelini havaya uçurarak onlarca kişiyi öldürdüler.

HİTLER YAHUDİLERE
YARDIMLARI İÇİN TEŞEKKÜR EDİYOR
Hitler'in Almanya'da Yahudilere karşı uyguladığı insanlık dışı hareketlerin Yahudiler tarafından desteklediğini biliyor muydunuz? Evet, bugün İsrail'i yöneten Siyonist ideoloji, Hitler'in en büyük destekçisiydi.
Osmanlıdan istediğini alamayan Siyonist Yahudiler, Birinci Dünya Savaşı sonrasında bölgeye hâkim olan İngilizlerden istediklerini aldılar. Toprak almak ile iş bitmiyor, toprak üzerinde yaşayan insanın yoksa, devlet olunamıyor. Siyonist İsrail'in elinde toprak var ama o toprağı vatan yapacak insan yoktur. Siyonistler tarafından "Vaad edilmiş topraklarda devletimizi kuracağız" propagandaları beklenen ilgiyi uyandırmaz. Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Filistin'e göçmeye başlayan Yahudi nüfusu, zaman geçtikçe azalmaya başlar, gün gelir, göç durur.
"Filistin'e Yahudi göçü 1925'ten itibaren azalmaya başlar. 1927–29 yılları arasında ise durur, hatta gerilemeye başlar. Bu dönemde yılda ortalama 3200 Yahudi hayal kırıklığına uğradığı için Filistin'i terk eder."(3)
Siyonist Yahudi kuruluşları Avrupa'da meydana gelen anti–semit hareketleri desteklerler. Siyonist Yahudilerin Yahudi karşıtı olaylara destek vermesinin nedeni, Yahudiler üzerine korku oluşturup, Avrupa'daki Yahudi nüfusunu Filistin'e yönlendirmek içindir.
"Hitler'in iktidar yürüyüşü ve silahlanma sürecindeki en önemli kaynağı Yahudi mali desteğidir. Führer'in yakın arkadaşlarından Herman Rauschning "Hitler m'a dit que" adlı kitabında Hitler'in anlamsız gibi görünen bu desteğe atıfta bulunan şu ifadelerine yer verir:
"Yahudiler bana mücadelemde önemli katkılarda bulundular. Hareketimizde çok sayıda Yahudi beni mali olarak destekledi."(4)



SİYONİST LİDERLER ATEİSTTİR
Siyonist liderlerin büyük çoğunluğu Yahudiliğe ve Yahudi şeriatına inanmazlar. Bunlar özel yaşantılarında dinlerinin gereğini yapmaz, hatta Yahudiliğin saçma sapan inançlarını reddederler. Ancak, dünya egemenliğini elde etmek için Yahudi inançlarına göre hareket ederler, dini inançları yönünde uygulama yaparlar. Siyonizm'in en önemli liderlerinden olan Teodor Herzl, Haim Waizmann ve David Ben Gurion özel yaşantılarında ateist olup, herhangi bir dine inanmazlardır.
Ne var ki İsrail Devletinin kuruluşu için verdikleri mücadelede ve İsrail'in kuruluşu için aldıkları her karar Tevrat'a dayalıdır.
Bir Yahudi olan Israel Shahak bunu şöyle anlatmaktadır:
"İsrail devletinin kuruluşunun önemli simalarından ve ilk başbakan Ben Gurion, kendisi gerçekte ateist olduğu ve Yahudi dininin emirlerine burun kıvırdığı halde, Knesset(5) oturumunda savaşa girişin gerçek nedeninin "Kutsal Kitap'ın çizmiş olduğu sınırlar içinde "Davud ve Süleyman'ın krallıklarını yeniden kurmak" olduğunu ilan edene kadar"" Onun konuşmasının bu anında Knesset üyelerinin hemen hemen tamamı aynı anda ayağa kalkarak, hep birden İsrail milli marşını okumaya başladı. Benim bildiğim kadarı ile hiçbir Siyonist politikacı da Ben Gurion'un, İsrail politikalarının Kutsal Kitap'ın çizmiş olduğu Yahudi devleti sınırlarının yeniden sağlanması ilkesi üzerine kurulması gerektiği yönünde ki görüşüne itiraz etmemiştir."(6)

YAHUDİLERİN ALÇAK, İNSANLIK DÜŞMANI İNANÇLARI

Yahudi inancı, Yahudi ırkının üstün ırk olduğunu vaaz etmektedir. Bütün Yahudiler de üstün ırk olduklarına iman ederler. Yahudi inancına göre; üstün ırk oldukları için diğer insanlar bu üstün ırka hizmetkâr olarak yaratılmıştır. Yahudi inancına göre insanoğlu iki sınıftır, bir Yahudiler, bir de gentile(7) vardır. (diğerleri).
Yahudi ilahiyatı, Yahudi olmayan insanlara ne gözle bakıyor?
"Yahudi olmayan tüm insanlar, "içlerinde mutlak anlamda hiçbir iyi şey bulunmayan" şeytani yaratıklardır. Hatta Yahudi olmayan birine ait embriyo, nitelik olarak Yahudi'ye ait olandan tamamen farklıdır. Yahudi olmayan birinin varlığı "gereksiz" görülürken, tüm yaratıklar sadece ve sadece Yahudiler için var edilmiştir."(8)
Bir Yahudi tarihçi, ilim adamı ve yazar olan Israel Shahak bizzat yaşadığı bir hadiseyi şöyle anlatıyor:
"Kudüs'te bir cumartesi günü yere yığılmış vaziyette yatan, Yahudi olmayan biri için ambulans çağrılması amacıyla telefonunun kullanılmasına izin vermeyen aşırı dindar bir Yahudi'ye şahit oldum."(9)
Yahudi inancının bütün kaynak eserlerinde, Yahudi olmayan, gentile dedikleri insanlara hakaret, aşağılama ve nefret vardır. Bu yazımızda Yahudi inancının önemli kaynaklarından biri olan Talmud'daki, insanlığı aşağılayan, hakaret ve küfreden ifadelerden birkaçını ibretle sizlerin bilgilerine sunuyoruz. Dindar Yahudiler Talmud ile amel etmektedirler. Dikkatle okuyun"
Talmud:
"Para işlerinde "Yalan yere yemin" etmeye müsaade edilmiştir."(10)
"Yahudi olmayanın malı, mülkü sahipsiz sayılır. Ona herkesten önce el koyan Yahudi, sahibi olur."(11)
Bu inanca göre; dünyadaki bütün mallar sahipsizdir, bunların gerçek sahibi Yahudilerdir.
"Bir Yahudi bir Yahudi olmayana borçlu ise ve mal sahibi ölmüşse ve borçta hiçbir Yahudi'nin bilgisi yoksa o zaman Yahudi ölen mal sahibinin varislerine bir şey ödemeğe mecbur değildir."(12)
"Yalnız Yahudi olanlara insan gözüyle bakılır. Yahudilerden gerisi sadece birer hayvandır."(13)
"Allah dünyanın bütün servetini yalnız Yahudilere tahsis etmiştir. Bütün dünya serveti onlarındır."(14)
"Bir şey çalmayınız, hırsızlık etmeyiniz, hakkındaki emir sadece Yahudilere karşıdır. Diğer milletlerin can ve malları helâldir."(15)
"Yahudi şeriatı erkeklere zinayı haram kılmıştır. Fakat bu yalnız Yahudi kadınları içindir. Yahudi olmayanların ırzı, namusu helaldir."(16)
"Siz, Yahudi olmayanlardan birini öldürmek suçu ile mahkemelerde bunu yeminle, açıkça inkâr edebilirsiniz. Çünkü öldürülen bir hayvandır."(17)
"Yahudi kendinden olmayanın malını çalmak ve işini elinden almakla iyi bir şey yapmış sayılır."(18)
"Yahudi olmayanın kanını akıtmak, Allaha kurban sunmaktır."(19)
"Bir Yahudi, sulh halinde bulunduğu bir Yahudi olmayanı bizzat öldürmek zorunda değildir. Bununla beraber, Yahudi olmayan birini ölümden kurtarması yasaktır. Yahudi olmayan suya düşmüş ve kurtarılması için bütün servetini de teklif etmiş olsa, şiddetli yasak değişmez. Parası ile de olsa. Bir Yahudi doktor bir Hıristiyan'ı iyileştirmez. Fakat böyle bir şeyin anlaşılıp kine sebep olabilmesi ihtimali belirince mesele değişir. Yahudilere karşı kin uyandırmanın önüne geçilmelidir."(20)
"Her hususta aldatmaya cevaz vardır. Fakat hilenin anlaşılmaması için ustaca hareket etmek de şarttır. Bilhassa insan borçlu olunca onu ödemek için hile yapabilir.(21)
"Bir Yahudi, hırsızlık mevzu bahis olunca, yalan yere yemin edebilir. Bir vücut cezası mevzuu bahis olunca da yalan yere yemin etmesine cevaz vardır ki bunu Allah adını söyleyerek yapabilir."(22)
"Yahudi maksat ve gayeleri uğruna işlenen bütün günahlar gizli olmak şartıyla mübahtır."(23)

SAHTEKÂR VE
YALANCI BİR KAVİM
Yahudi inancı temellerini aldatmak ve sahtekârlık üzerine kurmuştur. Sadece gentileyi aldatmakla kalmaz, ibadetlerinde de sahtekârlık yapmaktadırlar. Dualarında melekleri aldatacaklarına inanan bir din"
Yahudilerin ibadet ve dini görevlerinde Kabalistlerin yorumladığı üzere, değişik melekleri kandırma ya da Şeytan'ın gönlünü almak üzere tasarlanmıştır. Sabah ibadetinin belirli bir noktasında, sıradan İbranice'den ziyade bazı Aramice ayetler okunmaktadır. Böyle yapmakla, ibadet eden kişilerin cennete gireceği kapıda bulunan ve dindarların girişine engel olabilecek güçteki melekleri yanıltma amaçlanmaktadır. Melekler sadece İbranice bilmektedirler ve bu nedenle Arami dilindeki ayetleri duyunca kafaları karışmakta, böylece geri zekâlı hale gelince, kapıları açmaktadırlar. Bunun ardından, İbranice dilinde ibadet yapmış olanlar da dâhil tüm ibadet edenler içeri girebilmektedir.(24)
Hıristiyan İlahiyatının ilk dönem önemli isimlerinden biri olan 'Tertullian'a sorarlar:
–Akla, mantığa uymayan, böyle saçma sapan bir inanca nasıl inanıyorsunuz?
Tertullian şöyle der:
–Hıristiyanlığa saçma olduğu için inanıyorum.
Aynı şeyi Yahudilerde söylemektedir. Yahudi ilahiyatındaki, ahlaka, insana ve insan haklarına aykırı saçma sapan inançları niçin uyguluyorsunuz? Sorulduğunda onlar da "saçma olduğu için uyguluyorum," derler. Bu, Talmud kurallarının büyük bölümü için adeta bir paroladır.(25)


YAHUDİ MİLLETİNDE
VİCDAN YOKTUR.
Bir Yahudi olan Max Frumkin, 1960'lı yılların başında İsrail'e ziyarette bulunur. Bu ziyarette, İsrail'de Siyonist yönetimin uygulamalarını araştırır, İsrail dönüşünde yaptığı incelemeleri "Yahudilikten Niçin Çıktım?" isimli kitapta toplar. Max kitabında, İsrail'de incelemelerde bulunduktan sonra, şu kanaate vardır:
1–Yahudi milletinde vicdan yoktur.
2–Yahudi milletinde merhamet yoktur.
3–Yahudi milletinde ahlak namına bir şey yoktur.
4–Yahudi milletinde Allah, iman, namus, her şey para demektir.
5–Yahudi milleti Allahsızdır. Bu hakikatten sonra, şunu anladım ki, Allahsız bir milletin bu dünyada yer yoktur.(26)
İngiliz eski başbakanlarından Beaconfield kontu Benjamin Disraeli, yazdığı kitaplarda kendisinin Yahudi olmakla öğündüğünü, ayrıca Yahudilerin dünyayı nasıl yönettiklerini anlatmaktadır. Kitabındaki Yahudi kahramanı Sidonia şöyle diyor:
"Sahnenin arkasında olmayanlar bilemezler ki dünya, düşündüklerimizden bambaşka şahıslar tarafından idare edilmektedir."
İngiltere'de başbakanlık yapmış olan şahıs bakın neler söylüyor:
"Avrupa'da müşahede etiğimiz hiçbir entelektüel hareket yoktur ki, çoğunlukla Yahudiler katılmasın. İlk cizvitler Yahudilerdir. Batı dünyasını korkutan esrarlı Rus diplomasisini organize edenler Yahudiler ve yürütenler yine çoğunlukla Yahudilerdir. Şu anda Almanya'da hazırlanmakta olan ihtilal ki, mahiyeti İngiltere'de pek az biliniyor, tamamen Yahudilerin himayesinde gelişmektedir."(27)
İnsanlık düşmanı olan bu inanç dünya gündemine bir türlü gelmemektedir. Yahudi ilahiyatından kaynaklanan insanlık dışı olaylara verilecek örnekler çoktur.
Talmud'un bizzat kendisi şu deyişle durumu izah ediyor:
"Kuyuya düşmek üzere olan gentile ne kurtarılır, ne de içine itilir." Bu durumu Yahudilerin inanç önderlerinden Maimonides şöyle açıklıyor:
"Savaş halinde olmadığımız gentile ile ilgili olarak" Onların ölümüne sebep olacak davranışlarda bulunulmamalı, ama ölüm tehlikesi içinde oldukları zaman da kurtarılmaları kesinlikle yasaktır. Örneğin, eğer onlardan biri denize düşerse, kesinlikle kurtarılmamalıdır.
Özellikle de, Yahudi bir doktor kesinlikle gentile bir hastayı tedavi etmemelidir."(28)


Yahudi Olmayan
KADINLAR hayvandır

Evli Yahudi bir kadının, kocası dışında herhangi bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesi, her iki taraf açısından da büyük bir suçtur ve üç büyük günahtan biridir. Ama gentile kadının durumu farklıdır. Halacha, Yahudi olmayan tüm kadınları önüne gelenle yatan fahişe kabul eder ve Kutsal Kitap'taki "onların bedeni, eşek bedeni gibidir ve meni boşalmaları da atların boşalması gibi" ayeti onlara uygundur.
Bu nedenle zina kavramı, Yahudi bir adam ile gentile kadın arasındaki cinsel ilişki için kesinlikle uygulanmaz. Üstelik Talmud bu tür bir ilişkiyi "insanla–hayvan arasındaki ilişki"nin günahına eşit sayar.(29)
Yahudi bir erkek tarafından ırzına geçilmiş olsa dahi, kadın mutlaka cezalandırılmalıdır. "Şayet bir Yahudi, gentile bir kadın ile cinsel ilişkiye girse, o kadın üç yaşındaki bir çocuk ya da yetişkin bile olsa veya evli ya da bekar olsa, yahut da, Yahudi erkek küçük olsa dahi, tıpkı bir hayvana tecavüzle ilgili hükümde olduğu gibi, o kadın öldürülmelidir. Çünkü o kadın sebebiyle bir Yahudi sıkıntı çekmiştir."(30)



FİLİSTİNLİLERE
YAPILACAK MUAMELE
Halacha'ya göre, Filistinlilere nasıl davranılması gerektiği konusundaki tüm sorun, Yahudilerin sahip olduğu güçle ilgili bir sorundur. Eğer Yahudiler yeterinde güçlü iseler, o zaman Filistinlileri sürmeleri dini bir yükümlülüktür.(31)
Milletler tamamıyla yok edilmiş olmalı ve Talmud literatürü, büyük bir öfkeyle kutsal soykırımı teşvik eden emirleri sık sık yinelemektedir. İsrail ordu subayları içinde hatırı sayılır bir taraftar kitlesi bulunan nüfuz sahibi hahamlar, Filistinlileri ve hatta tüm Arapları bu antik uygarlıklarla aynı kabul etmekte ve "Nefes alan hiçbir canlı bırakmayacaksın" ayetini güncel anlamıyla bu şekilde yorumlamaktadır.(32)
"Gush Emunim liderleri, Yahudilerin gentile'yi ezmeleri gerektiğini emreden dini buyrukları; Filistin belediye başkanlarına yönelik suikast girişimlerinin haklılığını savunma gerekçesi ve kendilerinin tüm Arapları Filistin'den sürme planlarının kutsal boyutu olarak gündeme getirmektedirler."
Bu tür tutumlara politik olarak karşı çıkan Siyonistlerin birçoğu da, bu hareketler evrensel insanlık ve ahlak değerleri ile bağdaşmadığından dolayı değil; sadece Yahudilerin çıkarları ile ilgili kaygılarla çeliştiği için karşı argümanlar getirmektedirler.


Yahudi İnancı BÜTÜN
İNSANLIĞA Küfretmektedir
Yahudiler, diğer insanlara aşağılık yaratıklar olarak baktıkları için, Allah'ın kendilerini Yahudi olarak yarattığı için şükran duası yaparlar.
"Yahudiler günlük sabah dualarının ilk bölümünde, her dindar Yahudi, kendilerini gentile olarak yaratmadığı için Tanrı'ya şükran duygularını belirtir."(33)
Her değişik inanç sahibi, kendi inancı için şükürde bulunur. Burada Yahudilerin şükranı inançlarında dolayı değil, Yahudi ırkının dışında bir ırktan olmadıkları için şükranda bulunuyorlar. Buradan anlaşılıyor ki tarihin en ırkçı kavmi Yahudilerdir.
Bir Yahudi, Yahudi ırkından olduğu için şükranda bulunması yeterli olmamaktadır. Şükrandan sonra gentile mezarlarına lanet etmesi de gerekmektedir.
"Dindar bir Yahudi, gentile'ye ait bir mezarın yanından geçerken orada yatana lanet okumalıdır""(34)
Mezara yapılan lanetten sonra rastladığı insanlara da lanet etmelidir.
"Bir Yahudi, büyük bir Yahudi topluluğu gördüğünde Tanrı'ya şükretmeli; ama geniş bir gentile topluluğu gördüğünde ise onlara lanet etmelidir""(35)
Yahudiler dünya üzerinde meydana gelen afetlerden mutlu olmakta, bu mutluluk inançlarının bir parçasını teşkil etmektedir.
"Yahudi olmayanlara ait bir yerleşim yerinden geçmekte olan Yahudi, orayı yerle bir etmesi için Tanrı'ya dua etmeli, şayet orası zaten enkaz halinde ise, Tanrı'ya intikamından dolayı şükretmelidir."(36)
Bu noktadan hareketle akla şu soru geliyor.11 Eylül saldırılarında New York'ta yıkılan kuleler, Yahudileri memnun etti mi? Yukarıda bahsi geçen Yahudi inancına göre, 11 Eylül saldırıları Yahudileri memnun etmiştir.



YAHUDİLER İÇİN NE DEDİLER?

Tarih boyunca Yahudi tehlikesini gören devlet adamları, ilim adamları olmuş ve insanlığı bu tehlike karşısında uyarmışlardır. 18. yüzyıl öncesinde bu tehlike bilindiği için özellikle batıda Yahudilere karşı yapılan muamele çığırından çıkmış, insanlık dışı muamelelere dönüşmüştü. Yahudiler ne zamanki çağın geçerli ve etkin materyallerini ellerine geçirdiler, hem binlerce yıllık ideallerini geçekleştirmeye, hem de insanlık âleminden intikam almaya kalktılar.
Dünya medyası Siyonist Yahudi propagandası ile görevlendirilmiştir. Bunun için şu örnek çok manidardır. Zina fiilinin İslam şeriatındaki ceza-i müeyyidesi çok ağırdır. Zina yapan evli çiftler, recm edilerek öldürülürler. Burada amaç insanı öldürmekten ziyade bu alçak işten caydırmaktır. Recm cezası bir caydırmadır denilebilir. Çünkü recmin uygulanma şartları, bu cezanın caydırıcı özellik taşıdığını göstermektedir. Zina fiiline recm cezası uygulanabilmesi için dört kişinin bu fiili bizzat görüp şahitlik yapması gerekmektedir.
Sudan'ın bir bölgesinde, evli çocuk sahibi bir fahişeye recm cezası uygulanacaktır. Siyonist Yahudi medyanın telkinleri ile dünya ayağa kalktı. Bir tek hadiseden dolayı, İslam dinine şuursuzca, bilinçsiz ve asılsız bir saldırıya geçtiler.
Hâlbuki Yahudi ilahiyatındaki iğrençlikler hiçbir şekilde gündeme gelmez. İnsanlığı aşağılayan, insanlık suçu hususlar göz ardı edilir.
Son yüzyılda dünya ekonomisini ellerine geçirdiler, ekonomik güç sayesinde dünya medyasını da ellerine geçirince, kamuoyunu istedikleri gibi yönlendirdiler. Siyonist Yahudi'nin güçlü kamuoyuna rağmen hakikatleri insanlığa sunanlar ve insanlığı uyaranlar da çıkmıştır. Bunlardan bir kısmını sizlere aktaracağız.
Rus yazar Butmi, 1907'de Siyonist Yahudi tehlikesini anlatan "İnsanlığın Düşmanı" adıyla bir kitap yayımladı.(37)
Amerikanın önde gelen aydın ve iş adamlarından Henri Ford:
"Yahudi, Yahudi olmayanın her şeyine düşmandır. O, içgüdülerine uyduğu zaman krallığa karşı cumhuriyetçi, cumhuriyete karşı Sosyalist ve Sosyalizme karşı Bolşevik kesilir."(38)
Napolyon:
"Bu Yahudiler, çekirgelere, yaprak kurtlarına benziyorlar ve benim Fransamı mahvedecekler."(39)
Benjamin Franklin:
"Amerika Birleşik Devletleri için büyük bir tehlike vardır ve bu büyük tehlike Yahudi tehlikesidir. Efendiler, eğer bugün medeni dünya kendilerine 'Filistin'i verirse birçok Yahudi oraya gitmemek için türlü mazeretler bulacaklar. Bunun sebebi nedir? Çünkü VAMPİRLER diğer VAMPİRLERİN sırtından geçinemezler."(40)
General Macarthur:
"Kendimizi aldatmayalım. Dünya mahrem teşkilâtlar tarafından idare edilmektedir. Bu teşkilâtların temelinde Yahudiler vardır."(41)
Amerikalı iş adamı ve aydın Henri Ford:
"Ben Amerika'yı komünistlere karşı korumaya çalışıyordum. Bir de baktım ki Yahudi âlemi bütün bataryalarını bana karşı çevirerek hücum etmeye başladı korumak için" Yahudiler ve Masonlar bana taarruz ediyorlar. Fakat bunun da sır ve hikmetini bulmakta zorluk çekmedim. Çünkü hepsinin de gayesi birdi. Medeniyeti, namusu, şerefi mahvedip onun yerine dejenere, soysuzlaşmış bir maddiyatçılık ikâme etmek."(42)



Yahudiler ve Siyonizm
BİR KÖTÜLÜK AĞACI GİBİDİR

Bernaed Lewis yaptığı araştırmalarda, İslam coğrafyasının ve bir kısım Hıristiyan'ın Yahudilere nasıl baktığını tespit etti. Eserinde Yahudilik üzerine araştırma yapan birçok yazar, ilim adamı şu kanaate vardıklarını aktarmaktadır.
"Yahudiler ve Siyonizm bir kötülük ağacı gibidir. Bu ağacın kökü New York'tadır, dalları tüm dünyayı sarmıştır ve yaprakları da Yahudilerdir. Yaşlı ya da genç, kadın ya da erkek istisnasız tüm Yahudiler ağacın dikenli yaprakları, zehirli dikenleridir. Bu zehir hızla yayılan ve çok ölümcül bir zehirdir.(43)
Müslüman ve Hıristiyan ilahiyatçılarının bu karara varmalarının nedeni, Yahudilerin ilahiyatındaki sapık inançlar ve tarih boyunca yaptıkları uygulamalardır.
Bu gerekleri başka yayınlarda bulmak zordur, çünkü bunları yazmak için Siyonist Yahudi'ye hizmet etmemek gerekir. Ya da göbek bağı ile Siyonist ideolojiye bağlı olmamak gerekir. Cemal Anadol da şöyle demektedir:
"Türk Basınında büyük tirajlı gazeteler, "Siyon Protokolleri"nde açıkça belirtildiği gibi, Yahudi Mason ilânlarıyla beslenerek "Beynelmilel Yahudi"nin emrinde çalışmaktadırlar."(44)



DİPNOTLAR:
1. Hikmet Tanyu, Tarih Boyunca Yahudiler ve Türkler, Bilge Yayıncılık, sh.689
2. Hikmet Tanyu, a.g.e. sh.689
3. Ömer Turan, Medeniyetlerin Çatıştığı Nokta Ortadoğu, Yeni Şafak, Sh.172
4. Ömer Turan, a.g.e. Sh.172
5. Siyonist İsrail devletinin parlamentesi
6. Israel Shahak, Yahudi Tarihi Yahudi Dini, Anka Yayınları, Çev; Ahmet Emin Dağ, 2. baskı 2002 istanbul, sh. 31
7. Yahudi inancında Gentile; Yahudi olmayan diğer insanların tamamına verilen ad
8. Israel Shahak, a.g.e. sh. 59
9. Israel Shahak, a.g.e. sh.19
10. Talmud Yoreh deah 232 –14 Hagag
11. Talmud; Hoem Hamispat 156–5 Hagag
12. Talmud; Hosem Hamispat 283
13. Talmud bölüm: Hoşem ha–mişpat Yoreh deah
14. Talmud bölüm: Hoşem ha–mişpat Yoreh deah
15. Talmud bölüm: Hoşem ha–mişpat Yoreh deah
16. Talmud bölüm: Hoşem ha–mişpat Yoreh deah
17. Talmud bölüm: Hoşem ha–mişpat Yoreh deah
18. Talmud bölüm: Hoşem ha–mişpat Yoreh deah
19. Talmud bölüm: Hoşem ha–mişpat Yoreh deah
20. Talmud bölüm: Hoşem ha–mişpat Yoreh deah
21. Talmud bölüm: Hoşem ha–mişpat Yoreh deah
22. Talmud bölüm: Hoşem ha–mişpat Yoreh deah
23. Talmud bölüm: Hoşem ha–mişpat Yoreh deah
24. Israel Shahak, a.g.e. sh. 71
25. Israel Shahak, a.g.e. sh. 81
26. Hikmet Tanyu, a.g.e. sh.991
27. Hikmet Tanyu, a.g.e. sh.957
28. Israel Shahak, a.g.e. sh.143
29. Israel Shahak, a.g.e. sh.155
30. Israel Shahak, a.g.e. sh.156
31. Israel Shahak, a.g.e. sh.162
32. Israel Shahak, a.g.e. sh.163
33. Israel Shahak, a.g.e. sh.164
34. Israel Shahak, a.g.e. sh.165
35. Israel Shahak, a.g.e. sh.165
36. Israel Shahak, a.g.e. sh.165
37. Wıll Durant,Roger Lambelın, Yahudiliğin Tarihi ve Siyon liderlerinin Protokolleri, Tercüme; A. Basad Kocaoğlu, sh.90, Okumuş Adam Yayıncılık,2004–İstanbul
38. Hikmet Tanyu, a.g.e, cilt, 2 sh.1003
39. Hikmet Tanyu, a.g.e, cilt, 2 sh.1009
40. Hikmet Tanyu, a.g.e, cilt, 2 sh.1012
41. Hikmet Tanyu, a.g.e, cilt, 2 sh.1012
42. Hikmet Tanyu, a.g.e, cilt, 2 sh.1012
43. Bernard Lewıs, Semitizm ve Anti–Semitizm, ter; Hür Güldü, Everest Yayınları sh.7
44. Hikmet Tanyu, a.g.e,cilt, 2 sh.1013

Beyan Dergisi