Mehmet GÖKTAŞ
Siyonist ordulara sivil dünya ne yapabilir?
Soykırımcı Siyonizm devletlerle ve o devletlerin ordularıyla ayaktalar, sahnedeler. Onun karşısına dikilenler ise sadece sivil dünya, sivil toplum kuruluşları, bireyler.
Bugün amansız bir şekilde sürmekte olan bu savaş tek taraflı bir savaştır, Siyonist eşkıyaların karşısında hiçbir devlet ve ordu bulunmamaktadır.
Bunun bir başka anlamı, halklarla devletler savaşmakta hatta bizzat aynı devletlerin kendisiyle halkları karşı karşıyadır.
Böyle bir savaşın sonu ne olur, nasıl neticelenir? Yaşadığımız dünyanın en dikkat çeken sorusu budur; Siyonist güçlere boyun eğmiş taşeron devlet yöneticilerinin kendi halklarıyla olan savaşları nasıl neticelenecek?
Arap dünyasının bir numaralı sorunu bu olduğu gibi özellikle Avrupa ülkelerinin bir numaralı sorunu da budur. Hiçbir Avrupa ülkesi ve Arap dünyası bu sorunun dışında değildir.
Gazze’de başlayan bu savaş artık küçük bir bölge savaşı olmaktan çıkmış bütün bir dünyayı içine almış, herkes bir tercihte bulunmak noktasına gelmiştir.
Sivil dünya acaba kendi kukla yönetimlerini Siyonistlere karşı kendi yanlarında yer almaya veya onları devirmeye güç yetirebilecekler mi?
Bu savaşı kim kazanacaktır? Söylediğimiz gibi bu savaş çok büyük bir savaş, hem insanlığın Soykırımcı Katillere karşı verdiği savaş hem de bizzat kendi kukla yönetimlerine karşı verdiği savaş.
Kukla yönetimler kendi halklarına karşı sonuna kadar direnip onları susturabilirler mi? Veya bir noktadan sonra kendi halklarıyla beraber olmayı başarabilirler mi?
Sumud hareketi aslında bunun için bir fırsat, yönetimlerin kendi halklarıyla beraber olmada bir merhale, bir geçiş noktası olabilir.
Mesela bu sivil Sumud hareketi Siyonist saldırıya uğraması durumunda kendi ülkesinin mensuplarını koruma adına devletler çok rahatlıkla sahaya inebilir ve inmelidir de, bu bütün devletler için bir yükümlülük değil midir?
Kısaca demek istiyoruz ki, Siyonizm bugün devletler ve ordular olarak sahnedeki yerini aldığına göre onun karşısına da artık devletlerin ve orduların dikilme zamanı gelmiş ve geçmektedir. Kendi sivil vatandaşlarını Siyonistlerin düzenli orduları karşısında yalnız bırakmak hangi devlet için bir yüz karası değildir?
Herkesten önce Türkiye bunun için hazırlıklarını yapmış olmalı, bu sivil hareket içerisinde yer alan vatandaşlarını korumak için savaş gemilerini bölgeye göndermiş olmalıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle cumanın hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum.