Odasında Terörist Saklayan Rektör
Erdal İnönü; yasakçı tavrı, PKK’yı güçlendiren çıkışları ve odasında terörist saklamasıyla hatırlanacak.
Malûm çevreler, Türkiye'ye tarihinde görülmemiş krizler yaşatan Bülent Ecevit'in ardından düzdüğü methiyelerin benzerlerini önceki gün hayatını kaybeden Erdal İnönü için de dillendiriyor.
İnönü’nün "Dürüstlüğünden" dem vuruyor, "Türkiye’nin gülen yüzüydü" diyor!.. Tarihi gerçekler ise, İnönü’nün geçmişteki icraatları, beyanları, o güler yüzünün altında halkın inanç değerlerine büyük bir karşıtlık içinde olduğunu ortaya koyuyor.
Kartel medyası tıpkı Bülent Ecevit’in ardından yaptığı gibi Erdal İnönü’nün vefatıyla da bu ismi göklere çıkartırken; tarihi gerçekleri, bu ismin halkın arasında nasıl anılacağı konusunu örtmeye çalışıyor.
Ardında hafızalarda iz bırakan bir tek eseri bulunmayan İnönü'nün geçmişteki icraatları, beyanları; o güler yüzünün altında halkın inanç değerlerine büyük bir karşıtlık içinde olduğunu ortaya koyuyor. İnönü halk arasında; hazırlattığı laiklik raporu, yasakçı tavrı, terör örgütü PKK’nın elini güçlendiren çıkışları, bugün terör örgütü Kongre Gel'in Başkanlığı'nı yürüten Zübeyir Aydar'ı Meclis'e sokan isim olması, Rektörken odasında "terörist" saklaması ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hakkında "yurt dışına çıkma yasağı getirilmiş" tek Başbakan Yardımcısı olmasıyla anılacak. İşte Erdal İnönü'nün nasıl biri olduğunu ortaya koyan gerçeklerden bazı kesitler:
ODASINDA TERÖRİST SAKLAYAN REKTÖR
İnönü, öğrenci olaylarının yoğun olarak yaşandığı 1971 yılında ODTÜ Rektörüydü. Bu dönemde üniversitede arama yapmak isteyen güvenlik güçlerine izin vermemesiyle dikkat çeken İnönü'nün, "Devletin güvenlik güçleri tarafından aranan ve 'devlete başkaldırı' suçundan idam edilen Deniz Gezmiş gibi 'terörist'leri rektörlük odasında sakladığı" sonradan ortaya çıktı.
YURT DIŞINA ÇIKMA YASAĞI BULUNAN TEK "DEVLET ADAMI"
Bugün kartel medyasının "dürüst"lüğüne vurgu yaptığı Erdal İnönü, eşi Sevinç İnönü ve kayınbiraderi Hasan Selim Sohtorik'in de aralarında bulunduğu Sohtorik Denizcilik A.Ş.’nin 25 yöneticisi hakkında 2004 yılında, geri ödenmeyen banka kredisi sebebiyle yurt dışına çıkış yasağı konuldu. İnönü’nün yurt dışına çıkışı ancak sağlık sorunları sebebiyle mümkün oldu. İnönü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın özel izniyle Amerika’ya tedaviye gidebildi.
ÖCALAN'IN İDAMDAN ALINMASINA KATKIDA BULUNAN BİR İSİM
Taksim'e cami yapımı teklifinin azılı karşıtlarından olan Erdal İnönü, terör örgütü PKK'nın elini güçlendiren açıklamalarıyla da dikkat çekti. İnönü, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın idamının tartışıldığı 2001 yılında "ölüm cezasının kaldırılmasını isteyen" ilk isimlerden oldu.
KONGRE GEL BAŞKANI'NI MECLİS'E SOKAN İSİM
Terör örgütü PKK'nın lider kadrosunu TBMM'ye sokan da Erdal İnönü'ydü. 1991’de Erdal İnönü'nün Genel Başkanı olduğu SHP'nin HEP ile yaptığı ittifak çatısı altında TBMM'ye giren milletvekillerinden Zübeyir Aydar, bugün terör örgütü PKK/Kongre-Gel'in Genel Başkanı. İnönü'nün desteğiyle milletvekili seçilen Leyla Zana da TBMM kürsüsünde o dönemde PKK şovu yapmıştı.
LAİKLİK RAPORU
Erdal İnönü'nün insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü prensiplerine gerçekte nasıl baktığı 1991'de Genel Başkanı olduğu SHP'nin hazırladığı "laiklik raporu"nda çok net görüldü. Raporda "… 1998 ÖSYM sınavında üniversiteye girmeye girmeyi başaran İ. Hatip çıkışlı öğrenci sayısı 9931’dir… Siyasal Bilgiler ve Hukuk Fakültesi bu öğrenciler tarafından özellikle tercih edilmektedir… Bu tablo içleri karartan ve ileriye dönük olarak insana sevinç vermeyen bir tablodur…" şeklinde ifadeler yer alıyordu.
HASTAYKEN BİLE "LAİKLİK DE LAİKLİK" DEDİ
Vural Savaş, Yekta Güngör Özden gibi isimlerden daha laikçi olduğu konusu sürekli gündeme gelen İnönü, hastalığının baş gösterdiği dönemlerde bile "laiklik de laiklik" dedi. İnönü, daha 2006 yılına kadar "Laiklik karşıtı birtakım eğilimler zaten vardı. Şimdi daha nüfuz kazandılar. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı'nın bazı önerilerinde, bazı davranışlarında eğitimde laiklikten uzaklaşma var. Bunlar çok yanlış şeyler. Laikliği hiçbir zaman bırakamayız, laiklikten uzaklaşamayız. Bunu herkes böyle bilmeli" şeklindeki açıklamalarını sürdürdü.
Sakık: İnönü’nün evladı gibiydim
PKK uzantısı Sırrı Sakık, İnönü'nün vefatının ardından Pembe Köşk’ü ziyaretinde duylularını şu şöyle dile getirdi: "Sayın İnönü beni çok severdi. Onun evladı gibiydim. Aramızda ortak bir anlayış vardı. Çok üzüldüm."
vakit
