Namaz’da Kureyş Sûresi’ni Okuyan Ne Demiş Olur?

Namaz’da Kureyş Sûresi’ni Okuyan Ne Demiş Olur?

Kur’an’ın sadece inzal olduğu tarihten bahsetmeyen, bilakis tüm zamanlara insanlara ve cinlere hitâb ettiğinin idrakinde olan mü’min Namaz’da Kureyş Sûresi’ni okuduğunda ne demiş olur?

Mü’min Namaz’da Kureyş Sûresi’ni okuduğunda da elbet Rabbine çeşitli sözler, ahitler, verip duâ ve yakarış makamında olduğunun idrakindedir. Kendisi ve inen vahyi satırdan değil de sadırdan (göğsünden, gönlünden, kalbinden) okuyan mü’min Kureyş Sûresi’ni Namaz’ında okuduğunda sayısız ilim ve hikmet yumağını kendi iç dünyasında keşfedip lisan-ı kalb ile ikrar edecektir. Kureyş Sûresi’nin muhteviyâtını tefekkür ederek, Namaz’da okuduğumuzda en azından şu sözleri, ahitleri ve yakarışları vermiş olmaktadır:
• Rabbim! Sen bütün Kureyş’i ve büyük küçük tüm Kureyş’leri bir araya toplayansın. Küçük Kureyş’im de bedenimdeki tüm uzuvları îlaf içerisinde tutup kalbimin etrafında toparlayıp, kalbimdeki imanı diğer uzuvlarıma gidebilmesine izin verecek olan Sen’sin!
• Büyük Kureyş’te mü’minlerin beni sevebileceği hasletlerle donattın Yarabbi bu hasletlerimi Sen’in rızana mazhar olabilmek için bana yardım et!
• Beni bir ailede, bir çevrede var edip onlarla aramda bir ülfet, yakınlaştırma ve alışmışlık, kabul görmüşlük verdin bu nimetlerinden mahrum etme Rabbim!
• Andolsun ki içimdeki Ebu Cehlî duygular, heva ve hevesler beni şeytanın yoluna iletip Muhammedimsi duygularıma zarar vermeye kalkışırsa içimdeki Muhammedimsi duyguları, ahlâkı ve tutumu Ebu Cehilimsi habis duygulara boğdurtmayacağım.Nankör, cahil ve âciz nefsime içimdeki hür Bilâl’in (r.a) ezanı Muhammediyesi ile karşılık vereceğim.
• Yine andolsun ki Peygamber (s.a.v) ve Ashâb’ının (Allah onlar- dan razı olsun) tarafında, safında, var olup bütün Kureyş çeşitlerinde şirkten beri olup Sana kulluk edeceğim.
• Benim, kışta, yazda, çocuklukta, gençlikte, ihtiyarlıkta, sağlıkta, hastalıkta, fakirlikte, zenginlikte, hüznümde, neşemde, Sana kulluğa rıza ile alışmış bir ahlâk üzere olmam için bana yardım et.
• Yardım et ki yüzümü, yönümü, kalbimi, hayatımı, ölümümü, sana çevirip Sana kulluk edeyim. Boyun eğdiğim buyruklar, ita- atim, hayat ölçülerim, sonum ve sonumdan sonraki ahir ve ahirimin başlangıcı mezarım Kâbe’ye ve Kâbe’nin Rabbine dönük olsun.
• Kalbimdeki küçük kum taneleri ve tahta kıymıklarının bir araya gelip bir hâramî nesne, bâtıl bir putçuk oluşmasını engelleyebi- lecek olan yine Sen’sin. Bu konuda bana mukâvemet gücü ver.
• Peygamber (s.a.v) ve Ashâbı’nı (Allah onlardan razı olsun) bizlere sevdirdiğin gibi onların yolundaki izleri, meşakkatleri ve sabırları da bize sevdir. Sevdir ki sevilmeye yüzümüz olup mer- hametine vesile kılabilelim.
• Hata ve kusurlarımı göremeyen kibirli kalpten, doymak bilmez nefisten, Sen’den sakınmayan gönülden ve bedenden, azabından korkmayan, rahmetinden ümit etmeyen akıldan Sana sığınırım! Herhangi bir amelimin, Sen’in nimetlerinin herhangi birinin karşılığı olmayacağını bilirim. Sen bağışlamazsan azabının çetinliği korkuları öldürecek bir korkulası hâldir, bunu da bilirim.
• Gıdaya doyurma kudreti, bedenime doyma hissi veren Sen’sin. Bütün gıdaları, uzuvları belli bir ahenk ve fayda üzere telif eden Sen’sin. Sen el Musavvirsin.
• Beni, ailemi, akrabalarımı ve Ümmet-i Muhammedi ilim, iman, ahlâk, vicdan, merhamet açlığından emin kıl ey Kâbe’nin Rabbi!
• Sana gelen yolları ve niyetlerimizi halis ve emin kıl. Nankör- lükten, şımarıklıktan, Peygamber’in (s.a.v) ve Ashâbı’nın (Allah onlardan razı olsun) kutlu davasını sadece uzaktan seyredip,
sancısız, duyarsız, duygusuz olmaktan sana sığınırız. (Âmin)

Kaynak:Haber Kaynağı