Namaz’da Fil Sûresi’ni Okuyan Ne Demiş Olur?

Namaz’da Fil Sûresi’ni Okuyan Ne Demiş Olur?

Namaz’da Kur’an’dan bölümler okuyan mü’min, okuduğu metnin içeriğini, mânasını, maksadını bilmezse, çıplak bir kayadan sesin yankılanıp geriye yansıması gibi bir hâlden kendisini beri tutamaz!


FİL SÛRESİ
1. “Görmedin mi, Rabb’in fil sâhiplerine ne yaptı?”
2. “Onların ’tasarladıkları plânlarını’ boşa çıkarmadı mı?”
3. “Onların üzerine ebâbilleri (sürü sürü) gönderdi.”
4. “Onlara siccîl’den (pişirilmiş çamurdan) taşlar atıyorlardı.”
5. “Nihayetinde onları, yenik ekin yaprağı gibi yapıverdi.”
Namaz’larında bu sûreyi okuyan mü’min, Rabbiyle şu ahdleri yapmış olduğunun farkında olmalıdır:
* Gördüm ya Rabbi! Verdiğin akıl ile ulaştırdığın nakiller ile gördüm, duydum, anladım ki sen Fil sahiplerini de, onlardan önceki ve sonraki zâlimleri de nasıl helâk ettiğini bildim.
* Sen benim de Rabbimsin. Hayat tarzımı, ölçülerimi, bakış açımı, rızkımı, korunaklı bir hâlde hayatımı sürdürmemi sağlayan Sen’sin. Ve ben Rabb olarak Sen’den razıyım. Kul olarak benden razı olman için terbiyene muhtacım.
* Rabbim! Ben Kâbe’yi yıkmaya gelen Ebrehe’nin tarafında değilim. Kâbe’yi inşâ eden Hz. İbrahim’in (a.s) tarafında ve safındayım. Rabbim! Beni Fil kadar büyük nefsimin eline bırakma. Nefsim Fil kadar kabardığında beni rahmet kuşlarınla ıslah et. Gazabından sana sığınırım. Rabbim! Muhammed’in (s.a.v) beyanı ile biliyorum ki; “Mü’minin kalbi Kâbe’den daha mukaddestir.” Rabbim! Haksız yere bir mü’minin kalbini kırmaktan, nefsimin Ebreheleşmesinden de yine Sana sığınırım.
* Rabbim! Sen bütün tuzakçı ve düzenbazların hesabını, tuzağını boşa çıkaran yegâne güçsün. Sen’in bize nimet olarak bağışladığın dinimize karşı tuzak kuranların hilelerini kavrayıp bertaraf etme basireti ve gücü bana ve tüm mü’minlere bahşet. Nefsimizin tuzaklarına, şeytanın tuzaklarına düşmemize de mani ol. * Dünyevî heveslere nefsî hevalara kapılıp yaklaşmakta olan dünyevî fitnelerden, uhrevî azaptan bizi muhafaza et. Bizi, amelleri boşa çıkan müflis kullardan eyleme.
* Nefsin, şeytanın ve şeytanın dostlarının tüm tuzaklarına karşı bizi uyanık tut. Kör edici varlık ve güç kibrinden, ahmaklaştıran yokluk ve âcizlikten Sana sığınırız.
* Rabbim! Dinime, Ümmet-i Muhammed’e (s.a.v) dahleden, kast edenlere karşı bende Ebâbil olmaya ahdediyorum. Beni buna muvaffak kıl. Zâlim, zorba, müşrik işgalci ordularına Sen’in için, elindeki avucundakini gözünü kırpmadan ne varsa atabilen Ebâbiller ordusundaki kayıtlı bir nefer olmaya hazırım. Bunun için bana ve tüm mü’minlere yardım et.
* Rabbim! Bu âciz günahkâr kuluna Ebâbil sürüsünde olmaklık nasip olmayacaksa ben ahdediyorum zâlime atılan bir siccîl ol- maya razıyım. Bunun için beni muvaffak eyle. Allah için, Al- lah yolunda mücadele veren bir Ebâbilin attığı siccîl olabilme şerefini bana nasip et. Hz. Muhammed (s.a.v) ve Ashâbı’nın o tarihte atıp da bu tarihte arza düşecek tesir edecek bir ilim siccîli, hikmet siccîli, hidayet vesilesi siccîli olmayı nasip et.
* Gevşekliğimi, beşeri cıvıklığımı, mazlumların hâline sancısızlı- ğımı, vurdumduymazlığımı giderip Sen’in yolunda dirençli, kıvamlı, mü’minlere karşı şefkatli, kâfirlere karşı çetin bir mü’min olma ahdimin tamamlanması için bana yardım et.
* Rabbim! Sonumuzu hayırlı kıl. Bir bitkinin bir hayvanın yara- tılış gayesine uyduğu gibi beni de kulluk için yaratmışken bu gayeye uyup, salihler arasında ve içinde olmama yardım et. Yi- yip tüketen ve atıl, faydasız artıklar üreten olmaktan; nefsanî ar- zuları, hesapları ve tuzakları olup, kutsallar üzerinden insanları peşinden sürükleyen her türlü inanç, lider, ideoloji ve yoldan beni ve mü’minleri muhafaza et. Sonumuzu yerlerde kıymetsizce çiğnenen âtıl kalmışlardan eyleme (Âmin).
Elbette misalleme olarak verdiğimiz idrak, ikrar ve duâ ifadeleri bu fakirin sığ gönlünden geçenlerdir. Nice salih mü’min, nice hikmet dolu makbul duâ ve aydınlık idraklere kavuşmaya muktedirdir.
Ebrehe’ye Abdülmuttalib: “Ben develerin sahibiyim, Kâbe’nin sahibi vardır. O evini korur.” demişti. Ümmet-i Muhammed’in (s.a.v) her ferdi bilmelidir ki Allah dinini ve mâbedlerini korumaya muktedirdir. Aslolan bizim develerimize (öz değerlerimize) sahip çıkmamızdır. Nefsimize, ailemize, yakınlarımıza ve Aziz İslâm Hukuku’muza sahip çıkarsak Rabbimiz bize de dinine de sahip çıkacaktır.
“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder, ayaklarınızı sabit tutar.” (Muhammed 7)
“Her şeyin en doğrusunu ve en iyisini bilen Allah’tır.”
Nuhbe yayınlarından çıkan “Namaz Okumaları” isimli eserden iktibas edilmiştir.