Son günlerde, ülkedeki siyasi çalkantılarda rol oynadığı iddiasıyla gündeme gelen KKTC Din İşleri Dairesi Başkanı Ahmet Yönlüer hakkında camilerde çocuklara din dersi verdirdiği iddiası ile soruşturma başlatıldı.

Kıbrıs polisi, bu amaçla Kıbrıs Müftüsü olarak da bilinen Yönlüer"in makamına giderek ifadesini aldı. Lefkoşa Başsavcılığı, Yönlüer"in gerekçelerini haklı bulmazsa adada ilk kez bir müftü sanık sandalyesine oturacak. Daire Başkanı Yönlüer, soruşturmayı doğruluyor; ancak hakkındaki iddiaları kabul etmiyor. Camilerde "yaz Kur"an kursu" açmadıklarını sadece danışmanlık yaptıklarını dile getiriyor.

Adada geçtiğimiz yaz aylarında birçok camiye baskın yapılmış ve din görevlileri ile birlikte o sırada camide bulunan çocuklar karakollara taşınmıştı. Camilerdeki Elifba kitapları da suça delil olarak toplandı. Polisin gözaltına aldığı din görevlileri, müftülüğün talimatıyla böyle bir çalışma içine girdiklerini ifade etti. Bunun üzerine Lefkoşa Başsavcılığı da Yönlüer aleyhine bir soruşturma başlattı. Soruşturma konusunda yorumda bulunmak istemeyen Yönlüer, hakkındaki söz konusu iddiaları ise kabul etmiyor. Camilerde din dersi değil dinî bilgiler pratiği ve danışmanlık hizmetleri sunduklarını kaydediyor. Yaptıkları çalışmanın kesinlikle Türkiye"deki gibi yaz Kur"an kursları gibi olmadığının altını çizen Yönlüer, "Camilerde hafızlık değil, dinin özü ve temel noktalarını içeren bilgiler veriyorduk. Gönüllülük esasına dayanıyor ve kimseyi zorla camiye getirmiyorduk." dedi. Bu amaçla din görevlilerine bir genelge yayınladığını anlatan Yönlüer, "Din görevlilerimizden, kendilerine gelen yetişkin veya çocukların dini hakkındaki sorduklarına cevap vermesini istedim. Kesinlikle din dersi değil, danışmanlık." diye ekledi.

Yönlüer"in bu gerekçeleri kabul edilmezse Kıbrıs Başsavcılığı kendisi hakkında dava açacak. Camilerde polis baskını ile ele geçirilen Elifba gibi kitaplar suç delili olarak taşınacak. Ada ilk kez böyle bir davaya şahit olacak. Kuzey Kıbrıs Din Görevlileri Birliği Genel Sekreteri Faruk Seçkin ise adadaki din görevlilerine yönelik baskılara tepki gösteriyor. Geçtiğimiz yaz polisin camilere baskınlarında beş meslektaşlarının gözaltına alındığına dikkat çeken Seçkin, "Bu soruna artık bir çözüm bulunmalı. İlla da din hizmetleri camilerde verilsin de demiyoruz. Yer gösterilsin Milli Eğitim"in okullarında eğitim verelim." diye konuştu.