Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Kenevir ekin kenevir!

Derin Gerçekler

Tasarruf tedbirleri açıklandı. Doğru yönde ileri doğru minik bir adım. Yetmez ama evet. Yırtık büyük, yama küçük. Aslında kovanın dibi delik. Faiz dedikleri Riba bir kara delik.. Araba saltanatı tedbirler arasında ilk göze çarpan. Yeni yatırım ve yeni istihdam yok. Daha doğrusu emekliler kadar yeni alım yapılacak. Ama mesela Bankamatik memurlardan söz edilmiyor. Kamu personeline servis yok, kamu için yeni bina alımı, kiralaması, yatırımı yok. Sosyal tesisler dışa açılacak, lojmanlarda sınırlamaya gidilecek. Eşit işe eşit ücretten söz edilmiyor, ama yönetim kurulu üyelikleri için ücrete üst sınır geliyor. Esnek ve uzaktan çalışma geliyor, hizmet içi eğitimler kamu binalarında yapılacak. Yurt dışı geçici göreve sınır getiriliyor. Kamudaki mükerrer yapılanma azaltılacak. Her il ve ilçede hem belediyelerde, hem de merkezi hükümetteki bakanlıkların il ve ilçede aynı müdürlükleri var. İki iş, iki bürokrasi. Gezi, kokteyl, yemekli toplantılar sınırlandırılıyor. Kamuda promosyonlar, sponsorluklar, reklam, mobilya ve büro donanımı, enerji tasarrufu sokak ve mekan aydınlatma, mal ve hizmet alımı ile yatırımlarda %10-15 daralma gündemde. Bütün bunların genel bütçeye katkısı %3 ile 5 arasında tahmin ediliyor, eğer tam olarak uygulanabilirse, ki bu da devede kulak.

Öte yandan Muhtarlıklar, mahalle bekçiliği, kaldırılmalı diyenler de var. 53.000 mahalle muhtarı varmış. Vali yardımcılığı ve bakan yardımcılıkları azaltılmalı, Milletvekili sayısı 300'e düşürülmeli, milletvekili emekliliği kaldırılmalı Siyasî Partilere yapılan yardım kaldırılmalı diyen de var. İhale konusuna dikkat çekenler de var, ”Merkez valiliği” konusuna dikkat çeken de. Hastanelerde ilaç ve maliyetlerden şikayet eden de. Nedense kamuda, sivil kurumlardaki, toplumdaki israf konusu pek gündemde değil. Tabi o lükse ve israf devlet için özel bir gelir kapısı.

İsraf, hırsızlık, soygun ve vurgunun, rüşvet ve torpilin önünü almak, yasa ve genelgelerle pek mümkün değil tabi. Kamuda Memur sayısı hızla %50 oranında azaltılmalı, Trafik, turizm, asayiş polisi Zabıta ile birleştirilmeli diyen de var. Ama kimse kenevirden söz etmiyor. Gelin dağa-taşa, hazine arazilerine, boş bütün alanlara, vahşi çöp döküm alanlarına, meyve bahçeleri sebze, ekin ekilen alanların meraların çevresine kenevir ekelim. Bakın, bugün ekin, 4 ay sonra hasad edersiniz.

Önce Jandarmaya, Polise söyleyin, o kaçak ekim kenevirleri yakmasınlar, yediemine versinler, toprağa, canlılara zarar vermesinler. Yazıktır, günahtır. Şu son tedbir paketindeki lüks araçtan beklenen tasarruf kadar bir kaynak var orada..

Memleketimde, hiç boş bir alan kalmasın. Yol kenarlarına varana kadar kenevir ekin, ekmeyene ceza verin, evin salonlarına, balkonlara, bahçelere kenevir ekin, Böyle yaparsanız Esrar Mafyasını kovarsanız, Kenevir Mafyayı kovar, Domuzu da kovar, domuzcukları da, domuzluk yapanları da kovar.

Ekin, hasada da etmeyin isterseniz, toprağınızı ıslah eder, havanızın oksijen değeri artar, hava, su, toprak, vahşi tabiatta, bitki, hayvan, insan bundan faydalanır.

Alın size bir gelir kapısı daha, şu Lanet olası iklim yalanı ve bir de Karbon ayak izi fitnesi var ya, bu Şeytani oyunla hepimizin canına kast ediyorlar aslında. Bakın o Karbon sertifikası bütün mallarda Karbon vergisi ile ciddi bir artık maliyet ve gider kapısı oluşturacak. Evet işte Kenevir ekin ve bu Karbon vergisi maliyetini dengeleyin böylece. Bu da bir kazanç kapısı. Bunu niye hiç düşünmüyorsunuz. Bizimkiler Kyato Cert. konusunda da kaç bakanı uyardım, o kadar ağaç diktik, hiç sertifika üretmedik. Hala da ülkemizde Karbon ayak izinden söz edenler, yerli ve milli Karbon sertifikası üretmeyi akledemiyorlar. Ya hu, bütün hırdavatçılarda Tiner ve solvent türevleri var. Hepsi de uyuşturucu olarak kullanılabiliyor, hırdavatçılar, Kırtasiyelerde satılan bazı yapıştırıcılar uyuşturucu oldu, kırtasiyeciler Tinerci mi oldu. Alkol satıyorsunuz Alkolik mi oldu. Bütün eczanelerde oje sökücü olarak Aseton satılıyor, Eczacılar, tırnağı boyalı herkes uyuşturucu olarak aseton mu kullanıyorlar.

Diyanet işleri başkanının çocukluğunda annesi, babası, kardeşleri ile kenevir lifleri sıyırmış, tohumundan yağ yapmışlar. Sorun bakalım hiç esrar kullanmışlar mı? Afyon isimli şehrimiz var, Afyonda Afyon kullanımı hangi seviyede.

Kaldı ki, kimyasal uyuşturucular, her yerde ve çok ucuz. Kullanıcılar açısından kriminal risk sayısı çok yüksek, beyin hücrelerini öldürüyor ve insan bedeninde kalıcı hasarlar bırakıyor. Kenevirde biyolojik risk yok. Biyolojik bağımlılık da yok. Psikolojik bağımlılık yapıyor. Tedavinin adresi başka yerde. Aksine Kenevir uyuşturucu bağımlılarının geri dönüşü için kaçışı kapısı. Bu kapıyı kapatıyorsunuz. Bunu yaparken de ülke ekonomisine, sağlığa zarar veriyorsunuz.

Kenevir toprağı ve havayı ıslah eder. Sadece kendisi büyük bir nimet olmasının ötesinde, zirai zararlıları önler. Faydalıları besler. Neyin içine ekerseniz ekin Kovan, meyve ağacı, sebze, çiçek, onların verimliliğini ve kalitesini artırır. Kendisi aslın da normal şartlarda sizden ne su ister, ne zirai zehir, ne de gübre ister. Sizden sadece merhamet ister o kadar ve o size muhtaç olduğunuz her şeyi verir. Bu hayatta içine Kenevir katamayacağınız hiçbir şey yok. Bunu görün, anlayın artık. O sizin sadece Merhametinize muhtaç, siz ise onu yakıyorsunuz. Onu düşman biliyorsunuz. Siz onun her şeyine muhtaçsınız.

Bakın dört ay sonra daha sağlıklı, daha mutlu bir ülke olma yolunda hızla ilerlemeye başlarız. İthalatımız azalır, ihracatımız artar, tarımda, sağlıkta, sanayide istihdam, verimlilik ve kalite artışı, karlılık artışı, maliyetlerin düşmesi hepsi mümkün.

Tekstil ülkesisiniz, Yün ve Pamuktan daha fazla elyafı bu kaynaktan üretebiliriz. Bakın bunun için tarla tahsis etmenize gerek yok. Ekilmeyen her yere bunu ekin, ekilen her yere de ekin bu bitkiyi, yılda 2 mahsul alıyorsanız, 3. Olarak bunu ekip, bu bitki toprağı yormaz, sömürmez, ıslah eder, zehirlediğiniz toprağı, kanserleştirdiğiniz toprağa şifa olur. Sizden toprak da istemiyor. Karadeniz’deki Fındık bahçelerini kurutan kahverengi kokarca Kenevirden kaçıyor olabilir, bir bakmak gerek.

Sadece kenevirden gelir etmiyorsunuz. Bütün ekinlerinizin, hayvanlarınızın verimini ve kalitesini artırıyor. Daha fazla oksijen, daha sağlıklı bir hayat demek. Balın kalite ve rekoltesi artar. Çünkü kovan arasına kenevir ekerseniz, arı biti olmaz, arılar daha sağlıklı olur, kır çiçekleri daha gür ve aromalı olur. Zeytininiz, İnciriniz, kaysınız, fındığınızın kalitesi ve rekoltesi artar. Ev hayvanları, sığır, koyun, keçi, kümes hayvanlarınız içinde aynı durum söz konusu. Haşeratlar, ürününüzü kemiriyor, toprağınızı da kanser yaptınız, fırsat verin kenevir bitkilerinize, hayvanlarınıza, size şifa versin, zehirlediğiniz hava ve toprağınızı temizlesin. Buzağı ölümlerinde dünya birincisiyiz. CBD Buzağı ölümlerini bitirir.

Bakın, eğer bitki ve hayvan sağlıklı ise İnsan sağlıklı olur. Hava, su, toprak temizse, Bitki ve hayvan sağlıklı olur. Hayvanların altına kenevir serpin, haşerat gelmez. Hayvanın yattığı yerde bakteri oluşmayacağı için Hayvanda, sütü de, eti de lezzetçi ve bereketli olur. Siz, selülöz ithal ediyorsunuz, Kenevir tüm ülkenin Selülöz ihtiyacını yerli kaynaklardan 4 ay sonra karşılar. Siz, Sunta için ağaç yongası ithal ediyorsunuz, kenevir bunu da karşılar. Siz, mobilya ihraç ediyorsunuz, HempWood, ağaçtan daha dayanıklı ve daha ucuz. Ormandan 10-15 yılda ettiğiniz ürünü kenevir 4 ayda size verir.

Demirin, tahtanın, plastiğin, taşın kullanıldığı her yerde Keneviri kullanabilirsiniz. Demirden daha dayanıklı, tahtadan daha sağlam ve uzun ömürlü, Plastiğin çevreye verdiği zarar Kenevirde yok. O kadar otomobil üretiyoruz demir ithal ediyoruz. Araç kaportalarını bundan yapın. Daha dayanıklı, daha ekonomik, daha sağlıklı, ve korozyon da yok.

Bakın bütün ıslah gıda ambalajlarını, su şişelerin, damacanaları Kenevir yağından elde edilecek plastikten yaparsanız daha sağlıklı bir şey yapmış olursunuz. Kenevir yağını ister ilaç yerine kullanın, ister yemeklerinizde kullanın ister petro kimya yerine kullanın, ister araçlarınızda yakıt olarak kullanın. Heryere kenevir ekin, yağından vergi almayın, bütün bunları kendi kaynağımızdan sağlayabiliriz.

Bugün için Kenevir, radyasyon emici özelliğinden dolayı radyoaktif kirliliğe karşı bir koruyucu. Uydulardan tepemize pislik yağıyor, telefonlarımız radyasyon yayıyor.

Bakın askerimize, polisimize, zabıtamıza, kenevirden elbise giydirelim. 700 derece alev alıyor, radyasyon geçirmiyor, mikrob barındırmıyor, haşeratı da kovuyor. Buyurun petrol ve petro kimya ithalatınızı da durdurduk. Başka bir arzunuz? Pazar ve market pahalı değil mi, zirai zehirler ve gübreye çok para ödüyorsunuz değil mi? Kalite ve verimlilik artıp, maliyetler düşünce fiyatta düşecek. Durun daha, Kenevir, ayrıca artı bir ürün daha, zaten ayrıca bir de %25’lik iskonto daha.

Bitmedi, sağlıklı bir ürün yanında, sadece kenevirle beslenme ile sağlık giderleriniz en az inecek. Sağlığın devlet bütçesine yükü hafifleyecek. Doğrudan ve dolaylı etkisi ile 100 em yakın sağlık sorunu büyük ölçüde sorun olmaktan çıkacak. THC ve CBD’den üreteceğiniz ilaçlarla ilaç ithalatınız büyük ölçüde düşecek. Kanser, Kalp, Alzaymır, Şeker, obezite, Tansiyon, Psikolojik sorunlar, Alerji büyük ölçüde sorun olmaktan çıkacak. Daha mutlu olacaksınız. Kenevir seratonin salgılıyor. Teröre de, aile içi şiddetin önlenmesine de faydası var.

Ha, bir de istihdam sorunumuz var değil mi? Buyurun, KöyKoop. Projesi ile kırsal alanda butik tarz kumaş da dokursunuz, tekstil de üretebilirsiniz, el yapımı butik tarz kağıt da üretebilirsiniz.. Bio kütleden yakıt da yapabilirsiniz, yanmayan, dayanıklı, sağlıklı tuğla, inşaat malzemesi de yapabilirsiniz. İp eğitim, Kızılay çadırları bunlardan yapılsın. Yanmaz, haşerat barındırmaz, Plastikten daha sağlıklı, daha dayanıklı ve uzun ömürlü. Öğütün ekmeğe katın, buğday ithalatınız azalsın, yağını mutfakta kullanın yağ ithalatına gerek kalmasın. Bakın depremden söz ediyorsunuz. Deprem geliyor. Kenevir geçişi ve kalıcı barınaklar için gerekli. Hele buna bir de Bambu ekleyin.. Bakın deprem molozları üzerine kenevir ekip toprağı islah etsin. Vahşi çöp dölüm alanlarına dökün, zehirli gaz salınımını, kötü kokuyu, haşeratı durdursun, ürün alın, şehir mobilyalarına dönüştürün, çöplükler üzerine yeşil bir örgüt örtün, kuşlar, kelebekler gelsin. Çevresinin mekan değerini artırsın.

Bakın Kenevirin endüstriyeli tıbbisi olmaz. Biri bizleri kandırıyor. Yerli ve milli sertifikalı endüstriyel kenevir tohumu üreteceğiz, THC’yi düşüreceğiz diye, Kenevirin geni ile oynandı. Verimliliği, kaliteyi bilimsel olarak siyasi ve bürokratik yoldan mevzuat çıkartarak yasal bir “cinayet”(!?) işlendi. Bundan vazgeçin. Başaramazsınız. Kenevirin on binlerce çeşiti var. Hava, su, toprak, çevredeki doğal folara ve tabii kenevirle tozlaşarak hızla kendini dönüştürüyor. Bilim adamlarını bu bitkinin fıtratını bozmak için değil, korumak için, geliştirme, ıslah için yönlendirin.

Ham THC ve CBD’nin gramı 100 dolar. Kenevirin başını kopartıp yakıyorsunuz. Bu bir cinayettir. Bu şekilde yerli kenevirin rekabet gücünü yok ediyorsunuz. Makine ile hasatta o yaprak, filiz, tohum otomatik alınıyor. Cahilce işler yapıyoruz. O mevzuatı hazırlayanlar alsın o mevzuatı kendi başlarına çalsınlar. Kanserin ilacı THC, ama yasak! Bakın THC ve CBD’yi TİGEM ya da devlet üretsin, uyuşturucudan kurtulmak isteyenlere pasaport verelim, bu ürünleri de kendilerine bedava verelim. Bu insanların öbür türlü sağlık giderleri daha büyük. Üretim alanının dışına çıkıyor ve kriminal risk oluşturuyor. Bu bir cinayet! Yeşilay bu konuda neden bir şey söylemez, bilmiyorum, anlamıyorum.

Ben derim ki, Kenevir, Keten, Şeker kamışı, Bambu, Akça Ağaç, Sığla, Kekik, Mantar, Mısır, Ayrık otu konusunu tekrar konuşalım. Bugün yazacak olursam yazım çok daha uzar.

Hayvancılık, Tarım, Bal, Sağlık, Mobilya, Tekstil, Oksijen, Radyasyon, Karbon ayak izi gibi her alanda gideri azaltan, gelir kapısına dönüşen bir bitkiden söz ediyorum. Yarın ihracat yaparken karbon cert. isteyecekler. İnşallah ülkemiz iklim yalanının peşine takılıp bu cinayete ortak olmaz ama, kenevir bu konuda en azından bu mali yükü dengeleyecek bir gelir kapısı da olabilir.

Kenevir, esrar, marihuana, ot, hemp diye bir çok isimle tanınıyor. ABD başlangıçta buna sahip çıktı, sonra ilaç ve gıda mafyasının eli ile uyuşturucu bahanesi ile tüm dünyada yasaklattılar. Şimdi kendileri tekrar serbest bırakıyor. Ama bizimkilerin inadı devam ediyor. Aslında 12 bin yıldır ekilen bir bitkiden söz ediyoruz.. Kenevirle yapabileceklerimiz şeyler tahmin ettiklerinizden çok daha fazla!

Keneviri serbest bırakın, mafyanın belini kırarsınız. Sadece Bonzai’den, diğer kimyasal uyuşturucuların önünü alırsınız. Dahası daha önce uyuşturucu bağımlısı olanların kurtuluşu ve tedavisi için Kenevir bir şifa ve çare olarak da ayrıca değer taşıyor.

Sahi niye Tineri yasaklamıyorsunuz, aynı kafayla, kafa mı buluyorsunuz, bu yasağı koyanlar bio-rezonas, ya da ipnoz yöntemleri ile beyinleri ele geçirilmiş olmasın sakın.

Eğer bu anlamsız yasak böyle devam edecek olursa, ailelerinde alzaymır, kanser olanlar, evlerine dağdan kenevir fidesi getirip diksinler, ve kendilerini savcılıklara şikayet etsinler. Hani biz, Erdoğan şiir okudu diye hapse girince, Hasan Celal Güzel, Şanar Yurdatapan ve ben il il dolaşıp, o şiiri okumuş ve halkı da aynı şeye yapmaya çağırmıştık. Ve önce onbinler, sonra yüzbinler bu çağrıya destek vermişlerdi. Böyle bir şey mi yapmak gerek yoksa. Devletin, anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyet temeli, toplumun mal, can, namus, akıl-inanç ve neslini korumak, güvenliğini, refah ve mutluluğunu, kamu yararını görüp gözetmektir. Kenevir karşıtlığı bu şartların büyük bir kısmını tehdit eder niteliktedir.

Evinizde kenevir yetiştirirseniz, kediniz, kanaryanız, bebeğiniz, annesi, evde varsa dedeniz, nineniz de, aslında herkes daha sağlıklı ve daha mutlu olacak. O evinizdeki WiFi, elektronik sistemlerin radyasyonun sağlığınız üzerindeki olumsuz etkilerinden kurtulacaksınız.

Bu pazartesi, Ankara’da, OSTİM Teknoloji Üni. de, Uluslararası Çevre ve Kenevir kongresi var. 3 gün sürecek. Katılmak isteyenleri bekleriz. İnşallah ben de orada olacağım. Kimin ne sorusu varsa katılımcılar olarak bizler cevaplamaya çalışacağız. Derdiğimiz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Derdimiz ülkemiz ve insanımız. Derdiğimiz sağlık, barış ve ele güne muhtaç olmadan mesud bir hayat yaşamak. Yeter ki İlahi bir nimete, ikrama küfranla karşı çıkmayalım. Bu hedefe ulaşmak için muhtaç olduğunuz kaynak, dağlardaki bitkilerde mevcuttur. İnşallah bu sorunu, hukuk içinde kalarak, barışçı bir şekilde Yasama, yürütme ve yargının anlayışı ile çözeceğiz. Dilerim 20 Mayıs, bu anlamda bir milad olsun. Selam ve dua ile.

Not: Keşke, Cumhurbaşkanı yardımcısı ve Maliye bakanlığı tasarruf tedbirlerine Keneviri de ekleselerdi. Daha hızlı, daha ekili, daha maliyeti düşük ve katma değeri yüksek başka bir alternatif bulamazsınız. Ah! Daha anlatacak o kadar çok şey var ki, yaktığınız Kenevirin yaprağında balıktaki Omega miktar ve çeşidinden daha fazla Omega var. Savunma sanayi açısında hayatı öneme sahip.. İsterseniz çekirdeğinin kabuğundan Karbon - Aktif Karbon da üretebilirseniz. Bio kütsesini 700 derece de alev alıyor ama alınca çok yüksek ısı üretiyor mesela. Kömür santrallerinde gaz salınımının düşürülmesinde katkı maddesi olarak da kullanılabilir.

Kenevir Forumu hakkında daha fazla bilgi için bakınız: https://www.iksad.co.uk/tr/hemp

Bu yazı toplam 189 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar