"Hilafetin son başkenti İstanbul'un yeniden ümmetimizin önderliğini sürdürmesini Allah-u Teâlâ'dan niyaz eder, Erdoğan'ı bu şerefli duruşundan dolayı tebrik ederim. Allah, bu mübarek halkı ve hükümetini İslâm'a ve müslümanlara faydalı kılsın ve faydalarını daim eylesin" diyen Dr. Abdullah El-Hâfız, Irak'taki son gelişmeler hakkında da bilgi verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsviçre'nin Davos şehrinde, soykırımcı-Siyonist İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e karşı çıkışı, Irak'ta da büyük yankı buldu. Irak İslâmi Direniş Cephesi (CAMİ) liderlerinden Dr. Abdullah El-Hâfız, Başbakan Erdoğan'ın bu çıkışına destek vererek övgüler yağdırdı. El-Hâfız, "Erdoğan'ın Davos çıkışı Osmanlı halifelerini hatırlattı. Bu şerefli duruşundan dolayı tebrik ederim" dedi. Hayreddin Soykan tarafından, Dr. Abdullah El-Hâfız ile Beyan dergisi adına yapılan bu röportajı sizlere sunuyoruz.

- Son Irak seçimlerinden sonra Irak'taki direniş ve Irak'ın geleceği konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

- Son Irak seçimleri bir kez daha göstermiştir ki bu seçimler Irak direnişine istinad etmemektedir. Irak direnişi şu esasları hedeflemektedir: Vatanın kurtuluşu, bütün işgal kalıntılarını temizlemek, Irak'ın birliğini tesis etmek, göç etmeye mecbur bırakılan halkımızı tekrar evlerine iade etmek. Irak direnişi bu seçimlerin Amerika'nın demokrasi yalanlarının bir parçası olduğuna inanmaktadır ve direnişten başka Irak'ta istikrar görmemektedir. Seçimlerle ne insan hakları iade edilmiş, ne de Irak halkının hakları verilmiştir.
Burada seçimler olmuştur ama hapishaneler devam etmekte, yabancı askerî üslerin varlığı devam etmektedir.
Irak'ın geleceği direnişin geleceği demektir. Allah Teâlâ, zaferi veya şehadeti verene kadar Allah yolundaki bu direniş devam edecektir inşaallah.

CAMİ HAREKETİ SÜREKLİ BÜYÜYOR

- CAMİ (Irak İslâmî Direniş Cephesi) hareketi ilk kuruluşundan bugüne Irak'ta ne gibi merhaleler kat etti? Şu an sizin grubunuzun Irak'taki gücü ve imkanları ne durumda?

- Allah-u Teâlâ'ya hamd olsun; CAMİ hareketi kurulduğu günden beri sürekli olarak büyümüştür. CAMİ hareketi bölgesel bir grup değil, tüm Irak'ı kapsayan büyük bir örgüttür. CAMİ hareketi ve silahlı kanadı olan Selahaddin Eyyubi Tugayları gerek askeri, gerek terbiyevi, gerekse ahlaki yönden sıkı bir disipline ve otokontrole sahiptir. Bütün direniş hareketleri büyük bir sabır, mücahede ve uzun soluklu bir koşu olduğunun farkındalar bu işin. Biz CAMİ olarak bütün direniş gruplarıyla düzenli olarak görüşüyoruz, fakat öncelikle Irak Direnişi Siyasi Konseyi içerisindeki hareketlerle birlikte hareket ediyoruz.

- Irak Direnişi Siyasi Konseyi'ni 4 grup oluşturmuştu. Bu gruplardan birisi de CAMİ. Bu 4 grubun oluşturduğu bu konsey Irak'ta istediği birliği sağlayabildi mi? Bu anlamda hedefine ulaşabildi mi?

- Irak Direnişi Siyasi Konseyi'nin hedefi çok açıktır. Bu hedef Irak'a barışı ve emniyeti getirmek, işgalci güçleri kovmak ve direniş güçleri arasında vahdeti sağlamaktır. Bu konsey direniş güçlerinin birleşmesi için sürekli olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Halen konsey içerisinde yer almayan diğer direniş gruplarıyla da görüşmeler daimi olarak sürdürülüyor. İnşaallah bazı direniş güçleri konseye dahil olacak.

IRAK'TA OSMANLI ETKİSİ DEVAM EDİYOR

- Irak direnişinin ve sizin hareketinizin ne gibi ihtiyaçları bulunuyor? Türk halkından ne gibi beklentileriniz var?

- Genel olarak Türk halkının tarih boyunca Irak'la ve özellikle Bağdat'la alakası devam etmiştir. Şu anda da Osmanlı Devleti'nin yaptığı eserler ve mimariler Irak'ta çok miktarda bulunmakta, Osmanlı alimlerinin etkileri de halen sürmektedir. Hatta şu zamanımıza kadar Irak'taki ilim silsilesi Osmanlı alimlerinden, imamlarından veya mercilerinden birine dayanmaktadır. Bu tarihi yöndür. Siyasi yönden de Osmanlılar Bağdat'ı hem himaye, hem de müdafaa etmişlerdir. Onlar her zorlukta ve sıkıntıda Bağdat'ın yanında olmuşlardır. Şu anda da Türkiye halkı ve siyasileri Irak'ın zaferi ve Iraklıların başarısı için tıpkı cedleri gibi çalışmaktadır. İnşaallah bundan sonra da hem enformasyon olarak, hem yardım olarak hem de insan hakları açısından Irak'ın ve Iraklıların yanında olacaklardır.

GAZZE'YE YARDIM EDİYORUZ

- Malum olduğu üzere Gazze'ye İsrail tarafından bir saldırı yapıldı, Hamas ve diğer direniş grupları bu saldırıyı püskürttü. Irak direnişinin Gazze saldırıları karşısındaki tepkisi nasıl olmuştur?

- Şu dünyada İsrail'in bu saldırısını hiçbir akıl tezkiye edemez. İsrail'in vahşeti ve Siyonist saldırganlık onların suçlarının büyüklüğüne delildir, onların toplu katliamlarının ne kadar alçakça olduğu da ortadadır. Gazze'deki Filistinli kardeşlerimiz İsrail saldırganlığı karşısında meşru müdafaa yapmışlar, canlarını, topraklarını ve vatanlarını savunmuşlardır. Hak onlarla birlikte olduğu için de Allah subhanehû ve teâlâ onlara zaferi bahşetmiştir. İnşaallah o kardeşlerimiz Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in müjdesinde bildirdiği gibi Kudüs'ü fethedeceklerdir ve orayı başkent yaparak Filistin devletini tesis edeceklerdir.
Irak direniş gruplarına gelince; Irak mukavemeti Gazze'deki kardeşlerine Irak'ta daha çok Amerikan askeri öldürerek yardım etmektedir. Gazze'nin acısı Bağdat'ın acısıdır, onların yarası bizim yaramızdır. Bağdat'ın veya Gazze'nin acısı da bütün İslâm aleminin acısıdır. Bu yüzden İslâm toplumları caddelerinde gösteriler yaparak ve maddi yardımlar göndererek Gazze'ye destek gönderirken, Irak mücahidleri ve özellikle Irak Direnişi Siyasi Konseyi'ne bağlı gruplar silahlarını kaldırarak Gazze'ye yardımcı olmaktadırlar. Allah'a hamd olsun ki Irak Direnişi Siyasi Konseyi'ne bağlı mücahidler İsrail saldırısı boyunca Amerikan işgalcilerine yönelik 100 civarında operasyon yapmıştır. Bunu Amerika'nın savunma bakanı da itiraf etmiştir.

- Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos zirvesindeki çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

ERDOĞAN, OSMANLI HALİFELERİNİ HATIRLATTI

- Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çıkışı şerefli bir çıkıştır. Onun bu davranışı zihinlere Osmanlı halifelerini getirmiştir. Erdoğan'ın Davos çıkışı, Osmanlı halifelerini hatırlattı. O halifeler ki izzet sahibiydiler ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlardı. Erdoğan'ın bu çıkışı artık İsrail'e "yeter" demek anlamına geliyor. Yani o bütün İslâm alemi adına İsrail'e ve İsrailli yamyamlara "yeter" demiştir. Hilafetin son başkenti İstanbul'un yeniden ümmetimizin önderliğini sürdürmesini Allah-u Teâlâ'dan niyaz eder, Erdoğan'ı bu şerefli duruşundan dolayı tebrik ederim. Allah subhanehû ve teâlâ bu mübarek halkı ve hükümetini İslâm'a ve müslümanlara faydalı kılsın ve faydalarını daim eylesin.

- Bazı gruplar Iraklı direnişçilerin aslında İslâm'ı hakim kılmak için değil, sadece toprak savaşı verdiğini iddia ediyorlar. CAMİ hareketinin savaştan gayesi nedir? Gerçekten de bir İslâm devleti mi kurmak istiyorsunuz, yoksa sadece demokratik bir Irak cumhuriyeti mi?

- Biz İslâm'ın hak metod olduğuna ve sadece onun çözüm getireceğine inanıyoruz. Fakat tatbikinde tedricilik yaparız; tıpkı Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in Şeriat'ı tatbikindeki tedricilik gibi. Böyle bir durumda yani işgalcilerin kovulmasından sonra şeriatın tatbikinde tedricilik öncelikle vaktin ve halin durumuna göre yapılır.

- Bağdat'ta şu anda Maliki hükümetinin tamamen yerleştiği ve hükümet güçlerinin Bağdat'ı ellerinde tuttuğu söyleniyor. Hatta direniş kuvvetlerinin Bağdat'ta herhangi bir eylemde bulunamadığı da iddialar arasında. Bu meselenin aslı nedir?

- Maliki hükümeti sadece Amerika'yı güçlendirmiştir ve onların ortaklarıdır da. Direnişin gücü de Bağdat'ta azalmamıştır ve fakat direniş güçlerinin stratejisi değişmiştir. Bu konudaki stratejimiz tamamen gerilla harbine doğru gitmektir ve cihad sahasında düşmanı iyice bitkin hale getirerek bezdirmektir. Nitekim atılan füzeler ve her gün yapılan onlarca operasyon bunun delilidir.

-Röportaja son verirken Mahmud Efendi Hazretleri ve okuyucularımıza yönelik bir mesajınız var mı?

- Deriz ki: Allah şeyhin ilmini, amelini ve talebelerini mübarek kılsın. Şeriatın en önemli maddelerinden biri de Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisidir: "Müslümanları önemsemeyen bizden değildir." Şeyh Üstad Mahmud Efendi, talebelerine ve Müslümanlara önem veriyor. O, İslâm menhecine uygun olarak talebelerine edeb öğretiyor. Allah onu ve talebelerini ve bizleri hayırla mükafatlandırsın.
Bizler Allah'a ve Resulüne verdiğimiz ahide sadık kalacağız; ta ki Allah subhanehû ve teâlâ bize zaferi ve kurtuluşu veya yolunda şehadeti verinceye dek. Bu röportaj imkanını verdiğiniz için Allah sizi de hayırla mükafatlandırsın.

- Çok teşekkür ediyoruz verdiğiniz bilgiler için.