Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Eğitim mi dediniz!?

TransHumanizm sonrası için eğitim diye bir şey yok. NeuraLinkle, insan (TransHuman / Siborg / Klonoid), hayvan(Klonoid / Kimera), makine (Yapay zeka) arasında bir network sağlandıktan sonra, siz artık bir nesnesiniz. “Nesnelerin eğitimi” diye bir şey yok. Oraya yükleme yaparsınız ve yeni normal döneme uygun olmayan datalar silinir.

Zaten artık biz bu senaryoya göre son biyolojik insanlarız bu dünyada. “Z kuşağı”nı unutun, “Alfa kuşağı” (Alfabe yeniden başlıyor) geliyor.. Z kuşağı eski dönemin sonunu, geçiş kuşağını ifade ediyor. Biz onlara göre, daha önce Fukuyama’nın “Müjde”lediği “Tarihin sonu”ndayız. MetaVerse’de yaşayacaksınız. Derin gerçeklerin, sanal ortamda kurgulandığı artırılmış gerçekler dünyasına hoşgeldiniz. Siz artık GENDER olarak tanımlanan bir GENOM’sunuz. Din, ahlak, gelenek ve cinsiyetten bağımsız bir BİREY’siniz. Cinsiyetiniz artık biyolojik değil, toplumsal!

“Global reset” çetesi (affedersiniz Lobi’si) Tanrıyı tedavülden kaldıracak ya, insan tanrı olacak, siz öbür dünyaya gitmeden, sizi ölümsüz kılacaklar, ölüleri diriltecekler ve siz cennete gitmeden cenneti size getirecekler!! MetaVerse size yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vaad ediyor. Ölüler klonlanacak, siz kendinizi Avatarlar, Siborg, Klonoid, Kimerik Genom, Humanoidle entegre kişilikler olarak yeniden tanımlayabileceksiniz. Astral yolculuklara çıkabilecek, rüyanızı kendiniz yönlendirebileceksiniz (Lucid Dream). Başka boyutlara geçebilecek, zaman içinde ileri-geri hareket edebilecek, cinsiyetinizi sürekli olarak değiştirebileceksiniz!

Ne o, çok mu fantastik buldunuz? Bunları Netflix filmlerine mi benzettiniz ya da çocuklarınızın oynadıkları bilgisayar oyunlarına mı?

Tamam gerçekçi olalım da (!) o hangi gerçekse.

Great reset sonrası, yeni normal dönemde şoför değil öğretmen, öğrenci, okul, hakim, savcı, avukat da olmayacak.

İnsanların beyinlerine yükleme yapılacaksa, varolan bilgiler silinebilir de. Zaten TransHumanizm sonrası insan dediğimiz Genom’lar birer nesne. Zaten bu insan, hayvan ve bilgisayar arasında oluşturulan bir network. Bunun bir diğer ucunda da bir yapay zeka sözkonusu.

Bakın beyninize bilgi yüklenecekse, okula, kursa ne gerek var. Okul yoksa öğretmene de gerek yok. Hem siz niye bilgiyi kafanızda taşıyacaksınız ki, düşünün ve bilgiye erişin. Hal böyle ise niye bir şeyi ezberleyeceksiniz ki! Öğrenmeye de gerek yok. O zaman öğretmene de gerek yok. O zaman okul binalarını ne yapalım. Sadece anaokul, ilkokul, orta öğretim, yüksek okul, üniversiteye de gerek yok. Ne meslek okuluna, ne ilahiyata ne de Kur’an kursuna ihtiyaç var.

15 Mayıs 2018’de şöyle bir haber çıktı basında: “Finlandiya’da öğretmen olarak işe alınan ve 23 dil bilen ‘Elias’ adı verilen öğretmen robot, Bahçeşehir Koleji’nin davetlisi olarak Türkiye’ye geldi.” 11 Eylül 2019’da ise şöyle bir haber çıktı: “Robot öğretmenler, Indus International School’da öğrencilere ders vermeye başladı. ... Etkileşimde bulunabilen robotlar, öğrencilerin derslerle ilgili sıkça sordukları soruları cevaplandırmak için programlanmış. Robot öğretmenler Yapay Zeka desteği sayesinde öğrencilerin sorularını cevaplayabiliyor.” 02 Kasım 2021’de çıkan haber şöyle: “Son yıllarda yaşanan gelişmeler doğrultusunda bilgisayarların doğal dili anlama ve kullanma konusunda kapasiteleri oldukça arttı. İşte bununla ilgili bir açıklama yapan Prof. Dr. Emin Erkan Korkmaz, yakın zamanda okullarda robot öğretmenin artık hayal olmadığını söyledi.” 26 Kasım 2021’de ise batıda hızlı bir şekilde Humanoid öğretmeler, Avatar öğretmenler gerçek öğretmenlerin yerini almaya başladılar. Humanoid ya da Avatar öğretmen sizi bütün geçmişinizle bilebiliyor ve her öğrencisi için ayrı bir pedegojik formasyona dayalı performans sergileyebilecek.

2018-19 öğretim yılı açılışında MEB Selçuk VIP’in katıldığı bir toplantıda, “yakın gelecekte uydulardan insanların beyinlerinin okunacağı bir teknolojinin hayata geçirileceğini” söylüyordu. Yani demem o ki, bu iş bilim kurgu hikayesi değil. MetaVerse’de okul dediğiniz yere gidip, orada kendinizi yaşamak istediğiniz dünya için formatlayabilirsiniz.

Hal böyle ise, o zaman siz hangi müfredattan söz ediyorsunuz. Ya da bu oyunun dışında kalabilecek miyiz, kalmalı mıyız, alternatifimiz ne. Teknoloji kişilerin hayatında nereye kadar ve ne ölçüde etkili olacak. 5G ve Starlinkler’den nasıl yakamızı kurtaracağız. Bunun dini, ahlaki, hukuki, felsefi boyutu, sağlık ve fıtri boyutu ne olacak! Bu sürecin bir adım sonrası ne olacak, bunun üzerinde de düşünmemiz gerek.

Bizdeki resmi stratejik planlarda, bu yönde birçok geçiş maddesi var. Hemen hepsi uluslararası sisteme entegrasyon ile ilgili. Teknoloji transferi ile aşı, maske, mesafe gibi talimatla ani bir geçiş için sanki zemin oluşturuluyor gibi. Starlink ve 5G bu açıdan hayati öneme sahip.

Maarif konusu hayati öneme sahip bir konu. Bu konuya tekrar döneceğim ama, bir defa Üniversite / Yüksek okul yapısının tepeden tırnağa yenilenmesi gerek. Mesela nasıl üniversitelerde aynı zamanda birden fazla fakülte ve yüksek okul ya da seçmeli ders okunabiliyorsa, lisede de, mesela normal lise, ya da meslek okulu ile İmam – Hatip eşzamanlı iki ayrı daldan diploma alınabilir. Lisede okuduğu derslerden İmam-Hatip’de de okuyacaksa muaf olabilir. Ayrıca mesela dil ya da diğer dini öğretilen konusunda seçmeli dersle mezun olabilir.

Mevcut eğitimde dil yetersiz, felsefe yetersiz, din dersi yetersiz. 19.YY sonunda oluşan kavram ve kurumlarla 21.YY açıklamak mümkün değil. Politik tercihlerle Tarih, Yurttaşlık bilgisi gibi dersler faydasız, hatta zararlı.. Sanat, spor konusunda kişiler onaylı kurumlarda aldıkları sertifikalarla örgün eğitimden muaf olabilirler. Üsküdar Musiki Cemiyeti, sadece musiki dersi değil, onun tarihi, tekniği, etiği vd özelliklerini öğretebilir. İsterse belediye, sendika, koop., vakıf, dernek gibi bir yerden değişik spor dallarında, sanat alanında ders alabilir ve devlet, bu konuda kendine öğrenci maliyeti kadar bu öğrencilere, derse devam ve başarısına göre teşvik verebilir. Özellikle dil, edebiyat, mantık, matematik, astronomi ve coğrafya son derece önemli. Dil ve edebiyat yetersizse öğrenci anlatılanı anlayamayacaktır. Ya da düşündüğünü özgürce ifade edemeyecektir. Bugünlük de bu kadar. Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 334 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar