“Tarihin sonu”ndan söz ediyorlardı, evdeki hesap çarşıya uymadı ve kendi sonlarını hazırladılar. Şimdi içine yuvarlandıkları krizden kurtulmaya çalışırken bu krizi bir fırsata. Dönüştürmenin yollarını arıyorlar. Bunlar şeytani bir zekâ ile krizi fırsata dönüştürmeyi bilirler. Soğuk savaşta, “kontrollü bunalım stratejileri”, “algı operasyonları” ile bu konuda uzmanlaştılar.

Amerikan tarihi tarihin en büyük rafine soygununu gerçekleştirdi. Batı Roma sömürge ve işgalleri ile tarihin en büyük vurgununu gerçekleştirdi. Beyaz bir kıta dolusu Kızılderili’yi yok etti, 1 kıta dolusu kara deriliyi köleleştirirken, 1 kıta dolusunu imha etti. 1 kıta dolusu sarı ırkı sömürdü. Amerika, bu kan ve gözyaşı üzerine kuruldu. İnsanlığa en büyük armağanı Avrupalı suç ortakları ile birlikte 2 dünya savaşı oldu. Terör, darbeler, aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerinden kendilerine servet ve iktidar ürettiler. Dünyanın en büyük sömürge imparatorluğunu kurdular. “Medeniyet denilen maskara mahluk”, “tek dişi kalmış canavar”ı mazlum milletlerinin gözünde medeniyetin zirvesi, bilim ve sanatta, teknolojide lider ülke olarak tanıttılar. Adalet, barış, özgürlük, ne derseniz onlar hep en öndeydi.

Amerika bir rüyaydı, bir hayal ülkesi idi. “Küçük Amerika” olmak idealdi. Onun margarinleri, süttozları ile beslendik, barış gönüllüleri bize medeni olmayı öğretti. Onlara “ucuz asker” olduk.

11 Eylül’ü hatırlayın, Dünya Ticaret Örgütüne ait ikiz kuleler vuruldu. O ikiz kulelerde her milletten insanlar vardı. O patlama olduğu gün orada olmayan tek bir millet vardı, o da İsrailliler. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmezdi. Irak’ı işgal etmek için bir bahane gerekli idi, bunun için kendi yurttaşlarından birilerinin ölmesi gerekli idi. Ve öldürüldüler.

ABD’nin dostu ya da ilkeleri yoktur, çıkarları vardır.

İşi bitenin fişini çekerler, çardak deliğinden aşağı süpürüp domuzlara yem ederler. Son kullanım tarihiniz dolmuşsa cenaze töreniniz için düğmeye basarlar.

Derin Amerika, kendi başkanının bile gözyaşına bakmaz. Kullanacağı adamları seçerler. Biden, Trump, Obama, Bush, Carter, Reagan fark etmez. Zenci de olur, beyaz da, Pedefolik Satanistte olur. Çok akıllı, namuslu, dürüst olması da gerekmez. Amerikan derin devleti, çok naz yapan aşıktan rahatsız olur. Kendine “Hayır” denmesini, itiraz edilmesini asla istemez. Çok talepkâr olunmasını da istemez. O zaten sizin kendinden ne istemeniz gerektiğini de vakti gelince münasip bir şekilde hatırlatır. Bir de ABD, çok kullandığı ülkeleri ve yöneticileri çabuk devre dışı bırakır. Çünkü kullandığı ülke ya da kişiler üzerinden kendi itibarına zarar gelmesini istemez. “Yarış atları”ndan sütçü beygiri olmaz. “Mayın eşekleri”ne de yük yüklenmez. Uzun süre kullanılan ülkelerin yöneticileri belli periyodlarda yeniler ki, ABD ye karşı görevlerini eksiksiz yerine getirsinler diye halk nezdinde itibarının yenilenmesi gerek.

İmamoğlu ve Özel acemi. Bakın Müslümanları kontrol altında tutamayacağınız bir İslam ülkesinde size yöneticilik vermezler. Müslümanlar da sistemin kontrolü altına alındığında, uluslararası sistemin AK Parti’ye de, CHP’ye de, MHP’ye de, HDP’ye de ihtiyacı kalmayacak. Adı Türkçe olanlar, Ateist de olsalar diğer Müslümanlar gibi aynı muameleye tabi tutulacaklar.

Zaten bunların kendi ırklarına, kendi dindaşlarına da merhametleri yok. Sadece seçilmiş, Dünya nüfusunun onda biri gibi topluluğa yaşama hakkı tanıyacaklar, ona da yaşamak denirse. Bir Siber kölelikten söz ediyoruz aslında.

Gazze direnişi sebebi ile tüm dünya ayakta, İsrail de Rabbiler, solcular, liberaller İsrail yönetimini kınarken siz Hamas’ı terörist olarak suçlayacaksınız. Siz aklınızı peynir ekmekle mi yediniz. Mesela Haniye’yi davet edip, beraber fotoğraf çektireceksiniz. Basına “Çok faydalı bir görüşme yaptık, sorunları not aldık, sorunların çözümü konusunda terörün her türlüsüne karşı olduğumuzu, kalıcı bir barış için FKÖ ve İsrailli yöneticilerle de görüşmek istediğinizi, bu konuda CHP olarak, İsrail’in komşu ülkeleri büyükelçileri, İran, Rusya, İngiltere, Fransa ve ABD ile de görüşmek arzusundayız. Hatta Arap Birliği, Afrika Birliği, İslam İşbirliği Konfederasyonu ile görüşme düşüncemiz var. Biz dünyada ve yurtta barış istiyoruz. ‘Yurtta sulh cihanda sulh bizim şiarımızdır’ falan diyeceksiniz. Erbakan’ın, Demirel’in, Ecevit’in, Özal’ın, Erdoğan’ın bu konudaki açıklamalarını okuyun. Bakın bayım, halka duymak istediklerini söyleyeceksiniz, yapacaklarınızı özel dostlarınıza söyleyeceksiniz. Basına karşı hibrit bir dil, diplomatik bir dil, değişen şartlara uyum performansı yüksek bir dil kullanacaksınız.

Bu Satanist Pedefolikler, yeryüzünde Cennet vadi ile yeryüzünde bir cehennem hazırlıyorlar.. Ölümsüzlükten söz ederken Dünyada yaşayanların %90’nını öldürmek için planlar yapıyorlar.

Haberleri okuyorsunuzdur; Londra Belediye Başkanı adayı Shyam Batra, Dünya Ekonomik Formunun "15 Dakikalık Şehirler" planına karşı çıkıyor ve “artık benzinli veya dizel araba kullanamayacaksınız. Eğer yemek istiyorsanız, size bugün yiyebileceğiniz şeyin bu olduğunu söyleyen, kalori kontrollü bir sistem SMS ile gönderilecek. Bunlardan herhangi birini ihlal ederseniz, banka hesabınız doldurulacak, seyahat engeline maruz kalacak ve satın alma yasağı gibi kısıtlamalar getirilecek” diye Globalistlerin planları konusunda insanları uyarıyorlar. Bazı ABD eyaletleri uyandılar. Artık tek bir ABD, tek bir İngiltere yok, tek bir Türkiye de yok. İngiltere de bir yandan bunlar olurken öte yandan, net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmek için 2050 yılına kadar tüm havaalanlarını kapatacak, sığır ve koyun eti yemeyi yasaklayacak ve yeni binaların inşasına izin vermeyecek.

Erdoğan da bir yandan yerli ve milli olmaktan söz ederken, öte yandan “uluslararası sistemle birlikte hareket etmekten” söz ediyor ve “2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diyor. Bu arada biliyorsunuz, Pfizer mRNA’lar konusunda bize yalan söyledi. Milyonlarca kişi mRNA sebebi ile öldürüldü ya da zarar gördü. Onkolog Angus Dalgleish' e göre mRNA aşısının artık kansere yol açan başlıca etken olduğu göz önüne alındığında, bu kişilerin tamamen sorumlu tutulması gerekiyor. Evet Kurumsal psikopatik zorbalığa karşı küresel bir hesaplaşmanın zamanı çoktan geldi geçiyor ve artık tek tehlike mRNA değil, 5G’den Chemistrrail, ilaç, gıda 4 koldan saldırıyorlar.

EVET BÖCEK YERİNE ÖLÜLERİMİZİ YEDİRMEKTEN SÖZDENLER BİLE VAR.. Zaten cesetlerin gömülme maliyeti yüksek, yakarken de gaz salınıyor. Isı kullanıyorsunuz. Cesetleri Kompoz/gübre olarak kullanalım diyenler de var, katma değeri yüksek olsun diye, kedi-köpek maması yapmaktan söz edenler de var. Böylece “Sıfır Atık lobisi” bu alanda da cesetleri sıfır atığa dönüştürüldü diye herhalde mutlu olacaktır.

Bir bilim adamı da böceklerden protein üretimin yanında. Ayrıca, insan kemik tozlarının gıda ve vitaminler de kullanılabileceğini savunuyor. Saçları da öyle.

ABD BUGÜN MAKYAJLARINDAN SIYRILDI ve Amerikan rüyası bir kabusa dönüştü. Kızılderili kırkını yok eden katiller melek maskelerini indirdiler ve Tanrıyı kıyamete zorlamak için kollarını sıvamış gözüküyorlar. “Hukuk devleti” rafa kaldırılırken, bir kısım ABD li senatör UCM’yi tehdit ediyor. Tekrar başa döndüler, başkalarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmek, karşılıksız bastıkları trilyonlarca dolar gerçeği ortaya çıkınca şimdi yeni para sistemi ile bu defteri kapatmaya çalışıyorlar. Tarihin bu en büyük soygununun ardından yeni bir sömürge çağını başlatmak için tarihi sıfırlayarak 500 milyonluk yeni bir dünya için harekete geçiyorlar. Akıllı şehirler, sıfır atık, iklim yalanı, 5g; Trans Humanizmi, NeuraLink, Starlink, hepsi bu siber kölelik düzeni için.. Uyan ve diren, hesap sor. Global tehdide karşı Global direniş cephesine katıl. HAYIR de! Tarihin sonunu getirecek bir medeniyetler arası savaş kışkırtıcılarına karşı, Global savaşın Kuvva-i Milliyesi ve Müdafayı Hukuku için hazır ol!. Gazze direnişi ufkumuzu aydınlatan örnek olsun. Selam ve dua ile.