Clinton: Hamas ve Hizbullah, siyasetle şiddet arasında seçime zorlanmalı
ABD'nin eski başkanlarından Bill Clinton, Hamas'ın ve Hizbullah'ın şu anda hem siyaseti, hem de şiddeti bir arada kullandığını, ancak ikisinden birini seçmeye zorlanması gerektiğini söyledi.
Clinton, 11 Eylülün yıldönümünde, Washington'da Birleşik Musevi Toplumları Uluslararası "Lion of Judah" konferansında bir konuşma yaptı.
Bill Clinton, 11 Eylül saldırıları olduğu zaman ilk tepkisinin "El Kaide yapmıştır" olduğunu ve neden böyle düşündüğünü soranlara da, "Ya El Kaide ya da İran yapmış olabilir. İran yapamaz, çünkü bir ülke ve hemen karşılık vereceğimizi bilir" yanıtını verdiğini söyledi.
ABD'nin eski başkanı, olayların insanlar üzerinde yarattığı duygusal etkinin önemine işaret ederken, 11 Eylülün yanı sıra 2000 yılında Filistin'in eski lideri Yaser Arafat'ın ABD'nin barış önerisini reddetmesi, ikinci intifadanın başlaması, Hamas'ın seçim kazanması, Hizbullah'ın eylemleri, İsrail'in cevabı, Güney Asya'daki tsunami, Katrina kasırgasının ABD üzerindeki etkisini örnek gösterdi.
Bu olaylardan ders çıkarmanın önemine işaret eden Clinton, Arafat'ın 2000 yılında barış önerisini reddetmesinin ardından intifadanın başladığını ve barışın mümkün olduğu yönündeki inançta önemli bir azalmanın ortaya çıktığını, dünyada Musevilerin psikolojisinin değiştiğini söyledi.
Clinton, "O zaman Filistin halkı oy kullanabilseydi, bu barış önerisini kabul ederdi" dedi. Filistinlilerin yüzde 73'ünün, Hamas'ın teröre son vermesini istediğini, yüzde 82'sinin İsrail ile barışı desteklediğini belirten Clinton, "O zaman Filistin halkı niye Hamas'a oy verdi diye soracaksınız. Ama Hamas oyların yüzde 41'ini aldı. Çünkü rakipleri aptalca, oyların yüzde 51'ini kazanmasına karşın, bölgesel tercihleri doğru yapamadığından, parlamentodaki koltukların sadece yüzde 37'sini alabildi. Ayrıca oy verenler, en dürüst, en etkili kişiyi seçtiklerini düşündü" dedi.
İsrail ve Filistin meselesinde tarafların birbirinden kaçamayacağını belirten Clinton, "Boşanmak seçenekler arasında yok. Evin farklı bölümlerinde yaşayabilirsiniz. Bu, birbirinizi öldürmekten iyidir. Sıradan Filistinli hala barıştan yana. Filistin halkının acı çekmesinden en çok faydalananlar ise radikaller" diye konuştu.
Clinton, "Yapmamız gereken, Hamas'ı ve Lübnan'da Hizbullah'ı zorlamak. Ya siyaseti seçecekler ya da silahların siyasetini. Şu anda ikisi de her iki yöntemi deniyor. Hamas ve Hizbullah ya yenilecek ya da IRA ve Sinn Fein'in İrlanda'daki kararına gelecek. Yani şiddeti bırakıp siyaseti benimseyecekler" ifadesini kullandı.
-"ENDONEZYA, BELKİ TÜRKLERE BENZEYECEK"-
Güney Asya'daki tsunami felaketinin Müslüman ülke Endonezya'daki etkisine değinen Clinton, felaket sonrasında çocukların yaptığı resimleri gözlemlediğini ve boğulan insanları gösteren karanlık resimlerin yanında, yardıma koşan Amerikan helikopterlerinin de resmedildiğini anlattı.
Clinton, Müslüman ülke Endonezya'da bu sayede Amerikan imajının yükseldiğini, Endonezya hükümetinin o zamandan bu yana, cihat yanlısı bir grubu bozguna uğratıp 200 terörist lideri öldürdüğünü kaydetti.
Bill Clinton, "Şimdi belki Endonezya Türklere benzeyecek ve daha laik olacak. Yani farklılıkları hoş görecekler. İlginç olacak izlemek. Endonezya'daki gelişmeler bizim için önemli" dedi.
New Orleans'ı etkileyen Katrina kasırgasına da değinen Clinton, geçen yıl New York eyaletinde bir festival sırasında bir kadının eline 50 dolar tutuşturduğunu ve "Meşgulüm, şu anda çalışıyorum. İnternet üzerinden gönderemem. Bu parayı, Clinton-Bush Katrina fonuna ekle" dediğini anlattı.
Krize Amerikan hükümetinin iyi yanıt veremediği eleştirisinde bulunan Clinton, "Başkalarına demokrasi dersi verirken, önce kendi evimizde iyi bir model olmalıyız. O zaman elime 50 dolar tutuşturan bu kadın gibi siyasi destek daha çok gelir" diye konuştu.
zaman
