Cezayir'de Müslüman Kadınların Mücadelesi
Orduyla -Müslümanlar arasındaki 10 yıllık çatışmalarda 100 binden fazla insanın ölmesinin ardından, Cezayirli müslüman kadınlar daha gayretli,mücadele etmeleri gerektiğinin farkında.
Aralık 1991'de seçimlerin ilk turunu Şeriat isteyenlerin kazanması karşısında ikinci turun iptal edilmesiyle iç savaşa sürüklenen Cezayir'de kadınlar mücadele etmeleri gerektiğini anlamış gözüküyor. Orduyla -Müslümanlar arasındaki 10 yıllık çatışmalarda 100 binden fazla insanın ölmesinin ardından, Cezayirli kadınlar yükselişte, özellikle de başörtülü olanları...
New York Times gazetesi 'Cezayir'de Sessiz Devrim: Kadınların Kazanımı' başlıklı haberinde, Cezayir'de kadınların Arap âleminin geri kalanında görülmedik bir ekonomik-siyasi güç haline geldiğini yazdı. Buna göre avukatların yüzde 70'i, yargıçların ve üniversite öğrencilerinin yüzde 60'ı kadın, tıp âlemi de kadınların hâkimiyetinde, benzin istasyonlarından taksi-otobüs şoförlüğü ve trafik polisliğine kadar işgücünün yüzde 20'sini kadınlar oluşturuyor, giderek daha çok sayıda kadın ev gelirine erkekle beraber katkıda bulunuyor. Nakd dergisi editörü Daho Cerbal, bu eğilim sürerse kadınların şimdilik esamilerinin okunmadığı kamu yönetiminin de dizginlerini ele geçirecekleri görüşünde.
Başörtüsüne engel olmadığı için kadınlar rahatlıkla eğitim alabiliyor.
Erkeklerin serbest ticarete yönelip yüz çevirdiği üniversite eğitiminden kadınların bol bol faydalanmasıyla ,üniversite eğitimi sayesinde dışarı çıkabilen kızlar, sosyalleşip daha iyi konumlara geldiklerini söylüyor. Ancak bu kadınlar önceki kuşaklara göre daha dindar.Din'e saldırılar gençleri bu konuda uyanık tutmuş. Çoğu başlarını örtüp vücutlarını göstermeyecek şekilde giyiniyor, İslamı tanımak için azami gayret sarfediyor.
Bazı sosyologların görüşüyle böylece kendilerini laik kesimin önyargı ve kısıtlamalarından kurtaran bu kadınlar, Cezayir'i gelecekte değiştirecek . Başörtüsü takan kadınlara saygı gösterilip işyerinde ya da sokakta rahatsızlık verilmiyor.
