Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Cehennemde klima var mı!?

Yere ateş düşmüşse ve o ateş yürekleri yakmamışsa daha büyük ateşlere hazır olun.

Yeryüzünü yakan ateş cehennemden düşer.. Cehennemlik insanlar paratöner gibi cehennem ateşini yeryüzüne taşırlar ve yeryüzünden taşıyacakları bu ateşle kendi cehennemlerinin ateşini tutuştururlar mecazen.

Evet biz yapıp yapmadıklarımızla, söyleyip söylemediklerimizle ya kendi sırtımızda kendi cennetimize tuğla taşırız, ya da kendi cehennemimize sırtımızda odun taşırız.

Bu dünyada klimalı evlerimiz, iş yerlerimiz, arabalarımız var. Peki öbür dünyada cehennemde klimanız olacak mı? Bu dünyadaki yangınları söndürmek için itfaiyeleriniz var da, cehennemin ateşini nasıl söndüreceksiniz.

Bakın ateşin sizi yakmaması, suyun sizi boğmamasını, işlerinizin sarp dağlara sarmamasını, üstünüze bela ve pislik yağmamasını istiyorsanız; tevbe edelim, cahillik etmeyelim, zalimlerden olmayalım. Üstümüzdeki kul hakkının kirlerinden arınalım, haram olan her şeyden arınalım. Haram mal, para, makam, her ne iş ya da şey varsa, ondan arınmadan kurtuluş yok.

En’am suresinde Allah şöyle buyurdu, mealen: “39 - 49: Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah dilediği kimseyi şaşırtır, dilediği kimseyi de doğru yola koyar. De ki: ‘Kendinizi hiç düşündünüz mü, Allah’ın azabı size gelse veya kıyamet vakti gelse, Allah’tan başkasına mı yalvarırsınız? Eğer sözünde doğru kimselerseniz cevap verin’. Hayır, yalnız o Allah’a yalvarırsınız. O da dilerse kaldırılmasını istediğiniz belayı kaldırır ve o zaman ortak koştuğunuz şeyleri unutursunuz. Şüphesiz ki senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik. Bize yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntı ile yakalayıp cezalandırdık. Hiç olmazsa kendilerine baskınımız geldiği zaman olsun, yalvarmalı değiller miydi? Fakat kalbleri katılaştı ve şeytan yaptıklarını kendilerine güzel gösterdi. Kendilerine hatırlatılanları unuttuklarında, onlara her şeyin kapısını açtık. Nihayet kendilerine verilen o nimetlerle sevinip zevke dalınca onları azabımızla ansızın yakalayıverdik. Hemen ümitsizliğe kapılıp şaşkına döndüler. Böylece zulmeden kavmin kökü kesildi. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun. De ki: “Söyleyin bakalım, eğer Allah kulaklarınızı ve gözlerinizi alır da kalblerinize mühür vurursa, Allah’tan başka onları size getirecek tanrı kimdir?”. Dikkat et, âyetlerimizi nasıl türlü türlü açıklıyoruz, sonra da onlar yüz çeviriyorlar? De ki: “Söyler misiniz bana! Size Allah’ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helak olur?. Biz peygamberleri, ancak rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmak üzere göndeririz. Artık kim iman edip durumunu düzeltirse, onlara hiç korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.. Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, yapmakta oldukları fenalıklar yüzünden onlara azap dokunacaktır.”

Yangını sadece itfaiye ile söndüremezsiniz. Onun maddi ve manevi, zahiri ve manevi sebeblerini iyi araştırmamız gerek. Unutmayalım ki, o yangınların maddi ve zahiri sebebi, Starlink’ler, ya da PKK olsun, o şey ayrıca Allah’ın iradesi içindedir. O’nun iradesi ve bilgisi dışında hiçbir şey yoktur. Hayır da, şer de Allah’ın iradesi içindedir. Biz O’nun rızasına talibiz. Doğrusu ben bu süreçte, Media, siyaset ve toplumda pek dini bir hassasiyet görmedim. Mesela kimse kendi payına tevbe ve yakarış içinde olmadı. Unutmayalım ki, içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden, eğer bizler onlara destek veriyor ya da onların zulümleri karşısında sessiz kalıyorsak biz de helak olanlardan olabiliriz. Biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek. Haksızlıklar karşısında susarsak dilsiz şeytan olacağız. Şeytansa azabda gerekir.

Öte yandan; biz ailede, beyinlerimizde, kalplerimizde yanan yangını orman yangını kadar önemsemiyoruz sanki. O orman yangını söndürseniz bile, biz bir şekilde devam edersek, yeni yangınlar için hazırlıklı olun.

Uyarıp duruyorum; yarın evlerinizi, arabalarınızı, trafolarınızı, iş yerlerinizi patlatabilirler bu akıllı sistemler ve global ağlar ya da Starlink uyduları üzerinden 5G, WIFI ve cep telefonlarınız üzerinden. BioHackerler yarın kafanıza Chip taktıktan sonra insanları, hayvanları da hackleyebilecekler. Bioterör’ün kurbanı olabileceğiz. Siber diktatörlerin siber kölelerine dönüşebileceğiz.

Onlar size cennet vaad ediyorlar. Size ölümü unutturmaya çalışıyorlar. Size heyecan, haz vaad ediyorlar. Nefsinizin hoşuna gidecek şeyler söylüyorlar. Ben “ağzınızın tadını kaçıran ölüm”den söz ediyorum. “Hüzün”den, “Çile”den söz ediyorum. Rafting yapar gibi akıntıya kürek çekmekten söz etmiyorum. Sabır, Cihad ve direnişten söz ediyorum. Onlar, buyruklarına “Evet” dememizi istiyorlar, ben “LA” demekten söz ediyorum. La ilahe, illallah! Dinimizi Allah’a has kılalım, O’na ortak koşmayalım. Kader, rızık ve ecel üzerine, gayb alemi ve kıyamet günü ile Ahiret yurdu üzerine tefekkür edelim. İmanımızı çirkin işlerimizle yaralamayalım. Bu olanlar kendi ellerimizle yaptıklarımızın sonucudur. Ya da birileri bazı yanlışlar yaparken, her tarafları betonlaştırırken, onlara destek verdiğimiz ya da onlar karşısında engelleme yapmayıp sessiz kaldığımız içindir.

Bu dünyada eğer kibriti gözümüze çok yaklaştırırken sakın arkasındaki ormanı kaybetmeyelim. Orman yangınları ve seller arkasındaki cenneti ve cehennemi görmemize engel olmasın.

Dünya hayatı geçicidir. Allah (cc) bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Sonuçta iman edenler ve o iman üzere yaşayanlar mahzun olmayacaklar. Ve bu dünyada olan her şey bir imtihan vesilesidir. Bizi gören, duyan, bilen, kadir-i mutlak / Mutlak iktidar sahibi, “ol” deyince olduran, “öl” deyince öldüren bir Allah var! Herkes için, iyilik ya da kötülük, yaptığının karşılığı eksiksiz verilecek bir gün var.

Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 396 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar