Çanakkale Savaşı 100. Yılında

Çanakkale Savaşı 100. Yılında

Osmanlı ordusunun Britanya, Kanada, Fransa ve Anzak güçlerine karşı kazandığı Çanakkale Deniz zaferi bugün 100'üncü yılına girdi...

Çanakkale’de bundan 100 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu, Britanya, Kanada, Fransa ve Anzak (Avustralya ve Yeni Zelanda orduları) güçlerine karşı savaştı.

Çanakkale Boğazı’nı hedef seçen İtilaf devletlerinin hedefi Rusya’ya güvenli bir hat açmak, İstanbul’u ele geçirerek savaşta Almanya’nın güçlü müttefiğini devre dışı bırakmaktı.

İtilaf Devletleri adına General Hamilton emrine verilen kuvvetler ve savaşçı mevcutları şöyleydi: Anzak Kolordusu 25.700, Britanya 29. Tümeni 17.000, Fransa 1. Tümeni 16.700, Britanya Kraliyet Deniz Tümeni 10.800, Anzak Tugayı 4.800. Harekât için 75 bin kişilik bir kuvvet oluşturuldu. Ordu içinde Kanadalılar da vardı.

Osmanlı kanadında ise toplam savaşçı sayısı 84 bin’di. Bu askerlerden 76 bin’i savaşta şehit oldu.

ÇANAKKALE'DE MUSTAFA KEMAL'İN ROLÜ

Çanakkale Savaşı'nda Mustafa Kemal'in rolü hep tartışıldı. Birçok kaynak onu savaşın en büyük kahramanı ve zaferin kazanılmasında en önemli role sahp kişi olarak nitelendiriyor. Oysa Mustafa Kemal ile ilgili “Tek Adam” hikayeleri kendi yazdıklarıyla bile çelişiyor.

O günlerde Kurmay Yarbay Mustafa Kemal’in komutası altındaki 19. Piyade Tümeni Maydos (yeni ismi Eceabad) civarında konuşlanmıştı. 1916 yılında Doğu cephesinde bulunan Mustafa Kemal, Harp Tarihi Komisyonu’nun kendisine verdiği görevle Arıburnu Muharebeleri hakkındaki raporunu kaleme almıştı.

Mustafa Kemal’in kara savaşlarının ilk safhasını özetlediği raporun giriş kısmında 18 Mart günü şöyle anlatılıyor:

“O gün, Müstahkem Mevki Komutanı olan Cevat Paşa, kendisiyle Kilitbahir’de görüşmemizi emir ve arzu etmişti. Görüşmeden sonra Cevat Paşa ile birlikte gelmiş olan Sahiller Müfettişi [Guido von]Usedom Paşa da beraber olduğu halde Rumeli sahil bataryalarını gezmek, bir sahra bataryası için mevzi seçmek üzere benim de refakatim arzu edilmiş ve hep birlikte gidilmişti... Müstahkem Mevki Komutanı Tuğgeneral Cevat Paşa ile birlikte... [yarımadanın güney tarafında boşaltılmış Rum köyü olan]Kirte’ye hareket ettik. Oraya ulaştığımızda ... düşman donanmasının özel bir maksatla Boğaz’a yaklaşarak girişi bombardımana başladığını gördük. Düşman donanmasının Kirte ve Alçıtepe istikametlerine yönelttiği atışların altında kaldık... Cevat Paşa’nın görevinin başında bulunabilmesi için Maydos’a döndük. Düşmanın yenilgisiyle sonuçlanan bu günkü muharebe yalnız denizden cereyan etmiş, karada düşmanın bazı gemileriyle sahili ateş altında bulundurmasından başka dikkate değer bir şey olmamıştı.”

18 MART’IN KAHRAMANLARI

Yarbay Mustafa Kemal’in anlattıklarından 18 Mart günü kendisinin dürbününün başında düşman saldırısını ve topçu savunmasını sadece izlediği ortaya çıkıyor. Savaşın asıl kahramanları ise Mustafa Kemal'in notlarına göre Müstahkem Mevki Komutanı Tümgeneral Cevat (Çobanlı) ile İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının savunulması konusunda Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından görevlendirilmiş olan Alman Amirali Guido von Usedom. Zaten boğazın savunma planlarını hazırlayan ve 18 Mart savunmasını yönetenler de onlardı.

Mustafa Kemal’in yazdıklarından, Cevat Paşa’nın o gün Rumeli sahilinde bulunduğu ve Anadolu yakasındaki karargâhına öğleden sonra ulaştığı anlaşılıyor. Cevat Paşa’nın yokluğunda görev başında olan ve tüm topçu savunmasını yöneten subay ise, Müstahkem Mevki Kumandanlığı Kurmay Başkanı, Topçu Kurmay Yarbay Selâhattin Adil Bey’dir. Görevi, saat 14.00’te Cevat Paşa’ya devretmiştir.

 
 
 
Dünyabülteni