Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

Camide veli toplantısı

31 Ocak 2015 Tarihli Sözcü Gazetesi’nin cehaletini gözler önüne sermek istedim. Haftada bir defa yazı yazmam sebebiyle geciken bir cevap olduğunu biliyorum. Önce ilgili gazetenin cehaletini okuyalım, daha sonra söylenmesi icap edeni hep birlikte değerlendirelim.

AKP döneminde, camiye siyaset kürsüsünün sokulmasından spor salonu haline getirilmesine kadar ibadethanelerin kutsallığını zedeleyecek her türlü girişime tanıklık eden Türkiye, sonunda bunu da gördü… İstanbul Aksoy İmam Hatip Ortaokulu’na yeni atanan müdür, veli toplantısını camide yaptı…”

Gezi olaylarında camilere ayakkabı ile girilirken, hatta bira şişeleri ile girilirken ses çıkarmayan malum gazete, cehaletini bir daha kanıtlamış oldu. Habere yorum yapanlar da gazeteden geri kalmadılar. Onlardan biri şöyle yazmıştı: Cami namaz kılma yeri. Camide veli toplantısı yapmak dincilik ve yobazlıktır.

Her konuda Müslüman ümmete örnek olan Peygamberimizin inşa ettiği mescidine-camisine kısaca göz atalım ve camisinde hangi faaliyetlerin icra edildiğini gözler önüne serelim.

İnşası 7 ay süren mescidin bir tarafına Rasûlullah (s.a.s.) ve ailesinin ikameti için odalar yapıldı. Rasûlullah (s.a.s.)’in şu an “Kabr-i Saâdet”inin (mezarının) bulunduğu yer, Hz. Âişe’ye tahsis edilen oda idi.

Çok sade bir yapıya sahip olan bu mescidin birçok işlevi vardı. Burası vakit ve cuma namazları dışında insanların her zaman gelip Allah’a ibadet edebilecekleri bir yerdi.

Mescid, Müslümanların günde beş vakit buluştukları ve birlikte ibadet ettikleri yerdi. Müslümanlarla ilgili önemli kararlar burada alınır, insanların şikâyetleri burada dinlenir ve çözüme kavuşturulurdu. Dışarıdan gelen elçiler de burada kabul edilirdi. Buradan ihtiyaç sahiplerine yardım yapılır, eğitim faaliyetleri de burada yürütülürdü.

Şimdi okuyacağımız bölümde, Peygamberimizin mescidinde hangi tür faaliyetlerin yapıldığını özet olarak ve madde madde sıralayarak gözden ve gönülden geçirelim: 

Mescid-i Nebi ve icraatlardan örnekler.

1. İbadethane. 2. Eğitim-Öğretim müessesesi. 3. Fetva bürosu. 4. Kültür merkezi. 5. Resmi salon. 6. Şûra meclisi. 7. Diplomatik görüşme ve kabul yeri. 8. Gayr-i Müslim delegelere ayin yeri. 9. Adliye – Mahkeme salonu. 10. Karargâh: Askeri planlar, stratejiler. 11. İlan bürosu/Aktif resmi gazete. 12. Hapishane. 13. Maliye-Devlet hazinesi. 14. Ticaret merkezi. 15. Yardımlaşma ve dayanışma sandığı. 16. Misafirhane. 17. Yemekhane. 18. Kültür sanat etkinlikleri. 19. Hastane. 20. Sağlık ocağı, acil servis merkezi. 21. Hayvan bakım yeri. 22. Bekârları evlendirme hizmet kurumu. v.s.

Milli Şef döneminde nice camilerin samanlık yapıldığı, kapılarına kilit vurulduğu ve daha ne iğrenç işlerin yapıldığını, Sözcü Gazetesi Merhum Eşref Edib’in “Kara Kitap” isimli eserinden öğrenebilir.

Bir asırdır camilere siyaset sokmayalım diyen zihniyet, şartlanmış mantıklarıyla İslam’a ve Müslümanlara her çeşit iftira ve hakareti yapmıştır. Alnı secdeli valilerimizi, belediye başkanlarımızı, yönetimde sorumluluk almış olan inançlı insanlarımızı hep tehlike görmüş, kurdukları cins cins tuzak ve hileleri kamufle (gizli) yaparak laikliği kullanmıştır. Müslüman hanımın inancının gereği giydiği kıyafeti ülkenin geri kalmasına sebep gösterirken, İmam Hatip neslini rejim için tehlike görmüştür.

Yüzüne gözüne bulaştırdıkları politikalarının tarihin çöp tenekesine atılmasını bir türlü hazmedemeyenler, ilerici, aydın, medeni kelimeleri ile işlerini yürütmeye çalışmışlar amma bomba ellerinde patlamıştır.

Şu gerçeği bir daha hatırlatalım ki, bu ülkeye ve bu millete şuurlu müslümandan zarar gelmez ve gelmemiştir de… Buna rağmen hâlâ inanan insanları tehlikeli ve çağın dışında görmek isteyen zihniyete Rabbimizin bir ayeti ile cevap verelim:

İsterseniz kahrınızdan ölün. Allah eninde sonunda nurunu tamamlayacak hak dini üstün kılacaktır. Hiç şüphesiz Allah, kalplerin içindeki bütün gizli niyet ve düşünceleri bilmektedir.”  (A.İmran Suresi/119) 

yeniakit

Bu yazı toplam 898 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar