Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bize humanoid bir genel Başkan lazım

Nasıl olsa “Uluslararası sistem”le uygun adım gidiyoruz. Gidişatın yönü, hedefi belli. Biz ön alalım, “Dijital dönüşüm”de çağ atlayalım ve İslam dünyasına da bu konuda örnek olalım. (!?) Ne olsa, “onlar”la müttefikiz, o yetmiyor, bir de stratejik ortağız, kişisel anlamda dostluk ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Hatta eski Osmanlı yurdundaki ülkelerin, rejim, iktidar ve sınırlarının yeniden düzenlenmesi için, dün Çanakkale’de, Filistin’de, Anadolu’da savaştığımız ülkelerle bugün birlikte hareket ediyoruz. “Rakıyı içince”, “şapkayı giyince”, “laikleşinceYunan’la dost olduğumuzu anladık bir anda. Millete bir haller oldu, derken Cuma’mız Pazar oldu. Ne olduysa azar azar oldu. Bize bir nazar oldu. Sonra da olan oldu işte.

Bizim Suudilerden neyimiz eksik. Adamlar bu gidişle bizden daha Atatürkçü olacak. Selman da artık “Yeşil Kemalist”lerden oldu. NEOM, LİNE derken, Kabe’yi bir Cyber City olarak yeniden inşa ediyor. O dev yapılar arasında Kabe’yi ara ki bulasın. Neyse “Suud” hanedanı ve” Şeyh” ailesi artık “Hadim-ül Haremeyn” değil, “Hâkim-ül Haremeyn”. Bunları yaparken kimseye sormuyorlar. Ülkenin “tek adamSelman dost edindiği İbrahim buluşmalarındaki müttefikleri ile istişare ile veriyor herhalde bu kararları. Suud yönetimi bir Humanoid, yani insanımsı bir robota vatandaşlık verdi ve onu BM ile UNDP (Kalkınma Programı) bağlamında 21.11.2017’de "Innovation Ambassador" (Yenilik Elçisi) olarak görevlendirdi. Sophia, Hanson Robotics tarafından geliştirilen bir yapay zekâ tabanlı humanoid robottur ve Suudi Arabistan'ın teknolojik vizyonunu “Vision 2030”u temsil etmektedir.

Arnavutluk başbakanı Edi Rama, Genel Başkanı olduğu Sosyalist Parti'nin Ulusal Meclis toplantısında, 11 Mayıs'ta yapılan genel seçimlerin ardından görev yapacak kabinede Kamu ihalelerinden sorumlu bakanlık görevinin AI Otonom Humanoid Diella’ya verildiğini açıkladı. “Diella” Arnavutçada “Güneş” demek. Siyasette bir başka yapay zekâ haberi de Japonya'dan geldi. Yeni siyasi parti "The Path to Rebirth"ün lideri İşimaru Şinci'nin istifasının ardından yeni lider arayışındaki partinin, yapay zekâ tarafından yönetileceği açıklandı.

Diella’nın CV’sinde, daha önce Arnavutluk'un e-devlet portalı “e-Albania”da dijital asistan olarak çalışmış. Şimdi cevabı aranan soru şu: Yetki bir insanda değilse, sorumluluk kime ait olacak? Bu işin dini, ahlakı, hukuku, vicdanı ne olacak? Ortada Anayasal olarak, cezai sorumluluk açısından bir sorun olduğu muhakkak. İletişim bilimci ve Arnavutluk Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Artan Fuga "Algoritmalar bilgiyi işleyebilir, ama ahlaki sonuçları tartamazlar" diyor ve ekliyor: "Teknik akılcılığı siyasi hesap verilebilirlikten üstün tuttuğunuzda, demokrasiyi yok etme riskiyle karşı karşıya kalırsınız." Eğer bu süreç bu şekilde devam edecekse, yasama, yürütme ve yargı dışında yeni bir otorite ortaya çıkacaktır. Sivil ve siyasal toplumu biliyoruz, şimdi 3. Bir politik aktörden mi söz edeceğiz. Massachusetts Amherst Üni.’de de bilim insanları canlı olmayan, ancak gerçek beyin hücreleriyle konuşabilen bir beyin hücresi üretmişler. Nesneler arası iletişim de İnsan, Hayvan Makine tek platformda buluşturulurken, bu yeni karma, canlı-cansız arası, ara bir form anlamına geliyor.

Suud yönetimi Ulusal Dönüşüm Programı (National Transformation Program) çerçevesinde Kamu hizmetlerini dijitalleştirmek, altyapıyı geliştirmek ve özel sektörü teşvik etmekten söz ediyorlar. NEOM ve LİNE’nin dışında Kızıl Deniz Projesi ile Lüks turizm ve eğlence için 28.000 km²'lik destinasyondan söz ediyorlar. Riyad güneybatısında Qiddiya’da 2022’de ilk etabı tamamlanan 334 km²'lik eğlence kompleksi (Six Flags tema parkı)nı daha da genişletmek istiyorlar.

Bakalım Türkiye işe nereden başlayacak. İlk Humanoid Cumhurbaşkanı, ya da parti genel başkanını biz seçelim. CHP Genel başkanı Humanoid olsun, böylece İmamoğlu, Özel, Yavaş sorunu da çözülür. Sahi, Kayyum atanan belediyelere Humanoid kayyumlar atasak nasıl olur. Her şey şeffaf, her şey kayıt altında, her şey mevzuata uygun. Bugüne gelirken aslında 2023’te Romanya’da Mika isimli ID Humanoid, sınırlı yetkileri olsa da resmen “Dijital Dönüşüm Bakanı” olarak atandı. Aynı yıl Letonya da Aida isimli Humanoid Savunma Bakanlığı’nda AI stratejisi danışmanı oldu. Aynı yıl Kolombiya’da basit davalara bakmak üzere Esther isimli bir Humanoid 2023’ten beri görev yapıyor.

Bu konuda önümüzdeki birkaç yıl içinde mesela Humanoid valiler ve belediye başkanları olacak. NEOM gibi akıllı şehirlerde tam otonom AI vali. İnsanlar oy veriyor ama kararlar AI Humanoid insanımsı robotlar tarafından optimize edilecek. Singapur ve Estonya’da Humanoid milletvekilleri görev yapmaya başladı bile. Bunlar seçmen verilerini izliyor ve onların tercihlerine göre oy veriyorlar. Yani “Doğrudan demokrasi”nin aracısı olmuş oluyorlar bu robot milletvekilleri.

AI Humanoid devlet başkanlığı konusunda şimdi tartışılan seçilmiş başkanla birlikte Humanoid eş başkan ve başkan yardımcılığı misyonu. Stratejik kararları birlikte alıyorlar ve Humanoid eş başkan, Biyolojik başkana hem danışmanlık yapıyor ve hem de onu denetliyor olacak.

AI Humanoid ordusu olacaksa, komutanları da olacak elbette. Savaşta otonom drone filolarını yöneten ABD’nin DARPA projesi “Project MavenAI Humanoid generaller tarafından yönetilecek. Palantir şimdiden savaş ve istihbarat alanında aktif. Ondan sonra sıra Yurttaş Humanoid’e gelecek herhalde. Bu hayallerin ve daha fazlasının gerçek olması için 2030 beklemek gerekebilir, tabi yol kazası olmazsa. Bütün bunlar Globalistlerin planı. Onlar daha tek devlet tek para, tek ordu, tek düzen gibi başka projeleri de var. Şüphesiz ki Allah’ın da bir hükmü vardır ve galip olacak olan da onun hükmüdür.

Düşünsenize, ID Humanoid Genel başkan, her üyeyi tanıyor, hem de geçmişi ile birlikte. Her dili konuşuyor, her şeyden anında haberdar oluyor. Grupta konuşurken, Milletvekillerinin yüz ifadesinden ne düşündüklerini anlıyor. On binlerce kişinin bulunduğu bir meydanda, anında gerçek sayının ne olduğunu anlıyor, kalabalığın, yaş, cinsiyet ve parti üyeliği ile ilgili performansını değerlendirebiliyor.

Katılımcıların sosyal medya paylaşımlarından beklentilerini biliyor, toplantı sonrası ne kadar etkilendiklerini de görebiliyor. Bunun bir adım sonrası herhalde kafasına Chip takılan biyonik robot Klonoid’ler olacak. Trans Hümanizm sonrası İnsana fazla bir iş kalmayacak bu gidişle. Daha ucuz, daha hızlı, daha kaliteli mal ve hizmet üretimi için birçok sektörde insanların yerini robotlar alabilir. Rekabet açısından da birçok ülke ve şirket zaten şimdiden bu yönde adımlar atıyor.

Şimdiye kadar Robotlar insana bağlı idi, ama bu İnsanımsı robotlar, yapay zekâ ile entegre çalışıyor ve otonom. Kendi ihtiyaçlarını robotlar kendi aralarında karşılayabiliyor.

Humanoid askerler, polisler, müfettişler, yargıçlar, doktorlar için geri sayım devam ederken, sahi okullara ne gerek var bu arada. Akıllı cep telefonları, akıllı saatler, akıllı evler, akıllı iş yerleri, akıllı otomobiller ve akıllı şehirler derken, sahi bu kadar insana ne gerek var? Korku dolu ihtimaller de yok değil. Mesela Bio Hacker’ler tarafından ya da yapay zeka’da bir bilinç sapması ile, şehirler, ülkeler bir anda yok edilebilir mi? Humanoid’lerin yükselişi aslında ilk bakışta bir fırsat gibi gözükse de büyük bir tehlike de barındırmıyor mu içinde. Öte yandan Bilgiye anında erişmek bizi daha mı yüzeysel bilgi sahibi yapmıyor mu? Bilgi toplumu derken, sanal gerçeklik Hakikatin yerini alırsa ne yapacağız. Artırılmış sanal gerçeklik hayal dünyamızı altüst ediyor. “Bilgi toplumu” olalım derken düşünme yetisini kaybetme riski taşımıyor mu bu gidiş?

Peki bu işin sonu nereye varacak? 3 senaryo konuşuluyor: 1. Distopik senaryo’ya göre "Robotların egemen olduğu bir dünya. İnsanları robotlar yönetecek. Yapay zekâ gizlice güç kazanıyor. Biz onu kullandığımızı zannederken aslında o bizi kullanıyor. İnsanlar karar verme yetkisini kaybederken, din, ahlak, ideoloji, vicdani kanaat, tarih ve gelecek tasavvuru giderek yapay zekâ tarafından biçimlendirilmeye başlıyor. Seçimler, savaşlar, ekonomi, her şey yavaş yavaş algoritmalar tarafından yönetilmeye başlıyor ve İnsanlar "veri kölesi" haline getiriliyor. Burada asıl cevabını arayan soru şu: “İnsanlık, kendi yarattığı çakma tanrıların esiri mi olacak!.” 2. Ütopik senaryo’ya göre insanlık kendi için bir "Süper zeki iş ortağı" üretiyor ve bu şekilde insan refahını maksimize ediyor. Bu şekilde Kanser, yoksulluk, savaş riski ortadan kaldırılabilir, bu refah ve güven ortamında İnsanlar kreatif işlere, sanata, felsefeye yönelebilir. İnsan eşsiz bir asistan, koruyucu, öğretmen ve danışmana sahip olabilir. Bu durum İnsanlık için bir altın çağa kapı aralayabilir. 3. kimi çevrelerce daha gerçekçi kabul edilen senaryoya göre, AI’lar bazı rolleri alıyor ama insanın denetimi hala devam devam ediyor. Bu sürecin ileriki aşamasında Etik kurullar, AI anayasaları, kill-switch’ler zorunlu hale gelince istismar, yolsuzluk, rüşvet ve torpil de olmayacak. Haksız hukuksuz kazanım ve edinimler bu süreçte geri dönük sorgulanabilir ve AI kişisel istihbarat verileri ile, darbe ve illegal oluşumlar engellenebilir. Tabi bu süreçte uluslararası iş birliği denetim ve kontrol sağlanamaz ise eşitsizlik artabilir. Şirketokrasi gibi bir bela ile karşı karşıya kalınabilir. Din, ahlak, aile ve gelenek alanında bir takım erozyonla yaşanabilir. Bu konuda kişisel sorunlar için şimdiden AI psikoloğu, robot etikçisi, yeminli veri müşaviri gibi yeni sosyal direnç ve siber norm konusunda yeni birtakım merkezler kurulması gerekebilir

Avatarlar, mesela yeni Anayasa taslağınızın Eflatun, Aristo ve J. Russo tarafından gözden geçirilmesini ister misiniz? Ya da yasa taslakları yapay zekâ tarafından bir gözden geçirilse nasıl olur? Bilirkişiler Humanoid olsa, hatta sorgulamaya katılsalar nasıl olur. Mahkeme kararlarında yazım hatası, mantık hatası gibi sorunlar yaşanmasın diye mesela bir de yapay zekâ kontrolünden geçirilebilse nasıl olur. Terörsüz Türkiye’yi bir yapay zekanın kontrolünden geçirmek nasıl olur acaba? Gelecek çok farklı gelecek. Birçok şey yeniden tanımlanacak, her alanda “yeni telakkiler” öne çıkacak. Haddinden fazla şiddet, hız, gayedeki hikmeti yo keder. Aman dikkat. Selam ve dua ile.

Bu yazı toplam 192 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar